Genç Almanlar, trafik canavarı
BERLİN (İHA) - Dünyada her yıl trafik kazalarında bir milyon 200 bin insan hayatını kaybediyor. Yaralananların ya da ömür boyu sakatlığa mahkum olanların sayısı ise çok daha fazla. Sadece Almanya'da son 50 yılda yaklaşık 700 bin insan trafik kazalarında öldü. Karşılaştırma yapılacak olursa, Almanya'nın bu dönemde trafiğe kurban verdiği insan sayısı, Frankfurt şehrinin nüfusundan fazla.
İHA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Avrupa'da trafik güvenliği sıralamasında İsviçre, İngiltere ve Hollanda başı çekiyor. Yunanistan, Portekiz ve Polonya listenin en sonunda yer alırken, Almanya ise 15 yıldır listede altıncı sırada bulunuyor. 1970 yılında trafik terörüne 20 binden fazla kurban veren Almanya, o yıl trafik bilincini geliştirmek için okullarda ciddi bir kampanya başlatmıştı. Verilen trafik eğitiminde özellikle çocuklar ve yaşlılar hedef alınıyor. Çünkü istatistikler, Almanya'da 18-21 yaş arası araç sürücülerinin, diğer Avrupa ülkelerine oranla daha fazla kaza yaptığını ortaya koyuyor.
Aradan geçen yıllar, bu çalışmaların başarılı olduğunu gösterdi. Trafik kazalarında bariz düşüş yaşandı ve geçen yıl ölenlerin sayısı 6 bin 600'e kadar geriledi.
Uzmanlara göre, bu durumun en önemli faktörlerinden biri, otomobil teknolojilerinin de bu zaman içinde gelişmiş olması. Bunun sonucunda şehir içi trafikte otomobille yapılan kazalarda ölüm oranları düştü. Trafiğe çıkan araçların yüzde 30'u güvenli otoyollarda seyahat ediyor. Şehir içi trafikte kazaların önüne geçmek için de daha fazla yaya yolu inşa edildi. Yaya yolları da trafik kazalarında düşüş yaşamasında etkili oldu.
ABS fren sistemi ve airbag gibi teknolojiler, 1970'li yıllara oranla otomobillerin kazalara karşı daha güvenli hale gelmesine sebep oldu. Trafik kazalarında hayat kurtaran kemer gibi bir buluş her gün yapılmıyor. Araç kemerleri hala araç güvenliği konusunda ilk sırada.
Araç kemerini takmak Almanya için en azından doğal bir davranış. Rakamlara göre, sürücülerin yüzde 98'i araç kemerlerini bağlıyor. İstatistiklere göre, ağır hasarlı trafik kazaları ise otobanlardan çok şehir içinde meydana geliyor. Uzmanlar, kontrolden çıkan aracın yol kenarlarında bulunan ağaçlara çarptığında bunun ölümcül sonuçlara sebep olduğunu, bu sebeple şehir planlamasında bu risklerin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtiyor. Uzmanlar, araç ve yol güvenliğinden önce sürücülerin bilinçlendirilmesi gerektiğini de savunuyor.
Almanya'da şu sıralar, 'ehliyet eğitiminde ikinci aşama' olarak nitelendirilen bir program hayata geçirildi. Genç sürücüler isterlerse eğitimlerini tamamlayıp, ehliyetlerini aldıktan sonra da ek trafik dersleri almaya devam edebiliyor. Ayrıca gençlerin tecrübe kazanmaları amacıyla 16 yaşından itibaren trafik eğitimine başlanması düşünülüyor. Bu programa göre, 16 yaşında derslere başlayan geçler, trafiğe sadece yanlarında yetişkin biri olduğunde çıkabilecek. Ehliyetlerini ise ancak 18 yaşlarını doldurduklarında alabilecekler.
