Genç: Dersim'de Devlet, Terörle Mücadele Ederken Bir Takım Masumlar Da Gitti

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Dersim olaylarını değerlendirirken, "O zaman tabi devlet kuvvetleri dağda gezen, bugün nasıl PKK’ya karşı siz silahla mücadele ediyorsa, o zaman da öyle bir mücadele yapılmıştır. Ama masum bir takım insanlar da gitmiştir, onu da kabul etmek lazım." ifadelerini kullandı. Dersim'de bir haksızlık yapılmışsa TBMM’de çıkartılacak bir kanunla Seyit Rıza’dan değil, halktan özür dilenebileceğini söyledi.

Tunceli Milletvekili Genç, CHP Trabzon Gençlik Kolları tarafından düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, hükümete yönelik eleştirilerini dile getirdi. Konuşmasının sonunda soruları cevaplandıran Genç, ‘Dersim olaylarında Seyit Rıza suçlu mudur, yoksa masum mu?’ şeklindeki bir soru üzerine, "O bölgemiz çok dağlık bir bölge. Nerede bir eşkıya varsa, nerede bir kanun kaçağı varsa hepsi gelmişler o bölgede rahat yaşamışlar. Bugün de PKK gibi silahlı terör örgütlerinin gelip orada kalmalarının en önemli sebeplerinden birisi de o dağlardaki sığınaklar." dedi.

O dönemde Tunceli bölgesinin aşiretçiliğe dayandığını ve 91 aşiret olduğunu anlatan Genç, sözlerine şöyle devam etti: "Aşiretlerin ağaları var, emrinde silahlı adamları var. Hakikaten bir takım eşkıyalık olayları oluyor. Gidip Elazığ’dan bir takım insanların malları vurulup getiriliyor, Erzincan’dan, Gümüşhane’den… O zaman tabi o bölgedeki insanlar hükümete diyor ki; bizim güvenliğimizi sağlayın. Atatürk zamanında birçok defalar müfettişler gönderiliyor, sorunlar tespit ediliyor. Ağalar çağırılıyor, deniliyor ki; arkadaşlar gelin sizin sorununuz ne ise çözelim, yani bir devletin sınırları içerisinde eşkıyalık yapmak olmaz. Fakat maalesef olmuyor, zaman zaman o silahlı güçler hareket edince bir askeri harekat yapılıyor. Ama askeri hareket sırasında çok nahoş olaylar oluyor. Maalesef çocuklar öldürülüyor, kadınlar öldürülüyor. Bunda tabi ortama en çok karıştıranlardan birisi de İhsan Sabri Çağlayangil’dir. Bir hatırasında diyor ki; ‘Dersim’de çocukları, kadınları, insanları mağaralara koyduk, önünü betonladık ve zehirli gazla öldürdük’. Bu kendi hatıratında var.”

Seyit Rıza’nın idam infazının dönemin Tunceli Valisi Abdullah Paşa'nın imzasıyla yapıldığını kaydeden Genç, 35 kişi hakkında hazırlanan boş kağıtlara sorumsuzca imza atıldığını dile getirdi. Seyit Rıza ve oğlunun idam sürecini de anlatan Genç, "Seyit Rıza aslında seyit değil, şeyh diye birisi. O arkadaş orada 91 aşiretten birisinin başkanı. Tuncelililerin, Dersimlililerin lideri de değil. Bunlar hep değişik anlatılıyor. Zamanında komşu bir köye saldırmış, onların arazilerini almış, orada birkaç insan öldürmüş. Bunun kardeşini öldürmüşler falan.” diye konuştu.

"GENEL BAŞKANIMIZ TUNCELİLİ OLDUĞU İÇİN ERDOĞAN BUNU KASTEN DİLE GETİRİYOR"

Bu konunun çok istismar edildiğini savunan Milletvekili Genç, devletin bir kanunla özür dileyebileceğini söyledi. Kamer Genç, "Bu istismarın en büyük sebebi de genel başkanımız Tuncelili olduğu için Tayyip Erdoğan bunu kasten dile getiriyor. Özellikle Atatürk dönemini kötülemeye kalkıyor. Cumhuriyet kurulduktan sonra ülkede bir takım isyanlar oldu, bu her devlette olabilir. Devrim olan her yerde bir takım isyanlar çıkarsa devlet o isyanı bastırır. Dolayısıyla orada da öyle bir olaylar olmuştur. İhsan Sabri Çağayangil’in lafları maalesef bugün acıları şey ediyor. Bence tabi burada yapılacak şey işte bir kanun çıkartılabilir, o zaman böyle bir haksızlık yapılmışsa TBMM halktan özür dileyebilir. Seyit Rıza’dan değil tabi ki, Seyit Rıza orada, yani arkadaşlar aslına bakarsınız bu Seyit Rıza, Erzincan’ı Ruslar ve Ermeniler işgal edince o zaman Deli Halit diye birisiyle beraber çevredeki halkı topluyor, Rusları ve Ermenileri Erzurum’a kadar kovuyor. Tarihi iyi incelemek lazım. Geçmiş geçmiştir, kan kanla yakınmaz. O zaman tabi devlet kuvvetleri dağda gezen, bugün nasıl PKK’ya karşı siz silahla mücadele ediyorsanız, o zaman da öyle bir mücadele yapılmıştır. Ama masum bir takım insanlar da gitmiştir, onu da kabul etmek lazım." değerlendirmesini yaptı.