Türk Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ömer Kozan, Türkiye'nin, Avrupa'da genç nüfusta kalp hastalığının en sık görüldüğü ülke olduğunu bildirdi.
Türkiye'de kalp hastalığında son yıllarda ciddi bir artış olduğuna ve kalp hastalığı yaşının da giderek düştüğüne dikkat çeken Kozan, genç nesilde kalp ve damar hastalığının görülme sıklığındaki yüksek oranın, o ülke için "kötü gidişin göstergesi" olduğunu vurguladı. Kozan, "Avrupa'da genç nüfusta kalp hastalığı en sık görülen ülkeyiz" diyerek, bu yükselişi durdurmak gerektiğini söyledi.
Akut koroner sendromlar ile ilgili Avrupa'daki derneklerle ortak bir çalışma başlattıklarını anlatan Kozan, Avrupa Birliği'nin de bu projeyi desteklediğini bildirdi. Kozan, projeye göre, kalp hastalarına acil müdahale konusunda ortak bir politika oluşturmanın amaçlandığına işaret ederek, şöyle dedi: "Kalp hastalarının büyük bölümü, geç kalmaktan ve farkında olamamaktan ölüyor. Zaman, kalp hastalarında hayat kurtarmaktadır. (Nasıl bir organizasyon yapalım, nasıl bir acil tedavi organize edelim ve sonra bunları hangi sistemle tedavi edelim) diye Avrupa Birliği destekli bu proje oluştu. Bütün Avrupa'yı ve Avrupa dışında bizim ülkemizi kapsayan bir projedir."
SİGARA VE FAST FOOD
Türkiye'de genç nüfusta kalp damar hastalığı görülme sıklığının nedenlerine de değinen Kozan, nedenlerden birini, "sigara kullanımı" diye vurguladı. Kozan, kahvehane ve lokanta gibi yerlerde 19 Temmuzdan itibaren başlayacak sigara yasağının önemine işaret ederek, "Yasağı uygulayan ülkelerde kalp hastalığında yüzde 50 oranında azalma olduğunu görüyoruz. Türkiye'de bu yasak yeni olduğu için verilere yansıma etkisini henüz göremedik" diye konuştu.
Beslenme alışkanlığının hızlı şekilde fast-fooda yönelmesinin de gençlerde kalp damar hastalığının artmasında etkisi olduğunu anlatan Kozan, "Giderek şişmanlayan bir toplum olduk" alarmı vererek, şöyle uyardı: "Yaşınız, cinsiyetiniz ve genetik yapınız dışında kalp hastalığına yol açan bütün etkileri değiştirmek sizin elinizdedir. Sigarayı bırakabilirsiniz. Kan basıncınızı, kan şekerinizi kontrol altına alabilirsiniz. Yürüyüşlerinizi yapabilirsiniz, kolesterolünüzü düzene koyabilirsiniz. Bütün bunların farkında olmadan bu risklerin üstüne gittiğiniz zaman, koroner arter hastalığına yakalanma riskinizi son derece artırıyorsunuz. Bu kadar önlenebilir risk faktörlerini halkınıza anlattığınız zaman, koroner arter hastalığını da o oranda azaltmış olursunuz."
NE BATIYA NE YURT DIŞINA
Kozan, ayrıca, Türkiye'nin girişimsel kardiyoloji tedavisinde, Avrupa'nın birçok ülkesinden iyi olduğuna işaret etti. Türkiye'deki kalp hastalarının tedavi için yurt dışına gitmesine gerek olmadığını vurgulayan Kozan, Türkiye'nin bütün bölgelerinde girişimsel kardiyoloji tedavisinin yapılabildiğini belirterek, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki kalp hastalarının da tedavi için batı büyükşehirlere gitmesine gerek olmadığını bildirdi.
AA