"Mıhlıçay Aşıkları" filmindeki sevişme sahneleri yüzünden yönetmen Zafer Ünlü ile mahkemelik olan Selen Görgüzel konuştu.
[
****](http://aktuel.mynet.com/galeri/unluler/turk-unluler/bu-sahnenin-fazlasi-var/4314/104921/sayfa/1/)
Ailesine, kızına ve geleneklerine bağlı, hayatını edebiyle yaşayan bir kadın bir oyuncu ve her şeyden önemlisi bir anneyim... Bundan sonra yapacağım projelerde ne kadar iyi ve disiplinli bir oyuncu olduğumu herkes görecek. Yaşadıklarımı unutarak hayatıma devam etmek istiyorum. Bu olay diğer oyuncu arkadaşlara da örnek olsun. Bu tip yapımcı ve yönetmenlere karşı önlemlerini alıp kendilerini kullandırmasınlar.
Aslında hiçbirimizin Altınoluk’ta “Mıhlıçay Aşıkları” diye bir film çekildiğinden haberi yoktu. Ta ki, filmin başrol oyuncuları Devrim Saltoğlu ve Selen Görgüzel’in filmdeki sevişme sahneleri basına yansıyıp bu konuda büyük bir kavga patlak verene kadar...
[
****](http://aktuel.mynet.com/galeri/unluler/turk-unluler/bu-sahnenin-fazlasi-var/4314/104921/sayfa/1/)
Şimdi taraflar kozlarını mahkemede paylaşmaya hazırlanıyor. Burada filmi başa sarıp olayın bu noktaya nasıl geldiğini anlatmakta fayda var. Yapımcı ve yönetmen Zafer Ünlü, geçen sene ekibi toplayıp Altınoluk’a gidiyor. Filmin adı Mıhlıçay Aşıkları. Filme adını veren Mıhlıçay, Altınoluk’ta bir dere. Ve efsaneye göre papazın oğluyla imamın kızının büyük aşkı bu derenin kenarında başlıyor. Filmin başrol oyuncuları Devrim Saltoğlu (papazın oğlu) ve Selen Görgüzel (imamın kızı) iki aşık genci canlandırıyor. Ve senaryo gereği sevişme sahneleri çekildikten sonra hava bozuyor. Ekip bir süre bekleyip hava düzelmeyince İstanbul’a dönme kararı alıyor. Ancak yarım kalan film bir türlü tamamlanamıyor. Zafer Ünlü, eskiden çekilen sahneleri basına dağıtmaya karar veriyor. O sahneler haber olunca başrol oyuncuları bu durumdan rahatsız oluyorlar. İşte kavga da tam bu noktada çıkıyor. Olayın gerisini, filmin başrol oyuncularından Selen Görgüzel’den dinliyoruz.
-Daha önce de yanılmıyorsam oynadığınız Zoraki Başkan adlı dizinin setinde problem yaşamıştınız...
Aslında o problem, birçok kadının hatta erkeğin de yaşadığı ama işsiz kalmamak için susmayı seçtiği talihsiz bir taciz olayı idi. Ben ahlaki değerlerimin arkasında durup yapılan saygısızlığı kabul etmedim ve seti terk ettim. Olay yargıda. Adalete güveniyor ve mahkeme sonucunu bekliyorum...
[
****](http://aktuel.mynet.com/galeri/unluler/turk-unluler/bu-sahnenin-fazlasi-var/4314/104921/sayfa/1/)
- Şikayetiniz tacizlerin son bulmasını sağladı mı?
On yıldır icra etmeye çalıştığım meslek hayatımda, daha önce hiç böyle bir şey başıma gelmemişti.
- Bu olay, popülaritenizi arttırdı mı?
Yaşanılan olayın magazinel bir tarafı yoktu. Ciddi bir trajediydi. Bu olayla reklam yaptığımın düşünülmesi beni çok üzdü. Benim bir kızım var. Taciz ya da benzeri konularda adımın duyulmasını istemeyecek ve bunun iyi ya da kötü getirisinden hoşlanmayacak kadar aklı başında bir kadınım
- Mıhlıçay Aşıkları filmindeki olayı detaylarıyla anlatabilir misiniz?
Aslında bir olay yoktu, olay haline getirildi... Din ayrımını konu alan, oyuncu kadrosuna inandığım ve festival filmi olacağı söylenen düşük bütçeli projeyi sinemaya destek amaçlı kabul ettim. Çekimler için Altınoluk’a gittim, bir aya yakın bir süre çalıştık. Senaryonun gerektirdiği bir öpüşme sahnesini de profesyonel oyuncular olarak oynadık. Her sahnenin olduğu gibi bu sahnenin de farklı açılardan detayları alındı ve bitti. Sonra hava şartları nedeniyle filme ara verildi.
[
****](http://aktuel.mynet.com/galeri/unluler/turk-unluler/bu-sahnenin-fazlasi-var/4314/104921/sayfa/1/)
Geriye kalan kısmının İstanbul’da tamamlanmasına karar verildi. Biz de döndük. Ancak bir yıl geçmesine rağmen filmin geri kalan kısmı çekilmedi. Filmin yapımcısı Zafer Ünlü geçtiğimiz günlerde beni arayıp filmi tamamlamak için promosyon çalışmalarına başladığını söyledi. Ben de filmle ilgili görüntüleri dağıtmadan önce görmek istediğimi söyledim. Bunun üzerine kuryeyle gönderdiği filmin montajlı halini seyrettikten sonra basına dağıtılmasını onayladım. Ancak basına yollanan kopya, filmin bana gösterilen hali değildi. Film basına ham haliyle dağıtıldığı için rahatsız oldum. Yanlış ve çirkin görüntüler yüzünden, internet, yazılı-görsel basındaki görüntülere tedbir kararı aldırmak için mahkemeye başvurdum. Ardından da yapımcının anlamsız iftira ve hakaretlerine maruz kaldım
- Rol arkadaşınız Devrim Saltoğlu bu konuda ne düşünüyor?
Devrim, eğitimine ve oyunculuk tecrübesine çok güvendiğim bir arkadaşım. Bu olay muhakkak ki onu da çok üzdü.
[
****](http://aktuel.mynet.com/galeri/unluler/turk-unluler/bu-sahnenin-fazlasi-var/4314/104921/sayfa/1/)
- Kalbiniz kırıldı mı?
Benim kalbimi kırmak o kadar kolay değildir ama sinirlendim. Meslek hayatımda ikinci kez benzeri bir hadise yaşayıp adımın basında bu şekilde yer alması beni rahatsız etti.
- Bundan sonra yapmanız gerekenler hakkında bir karar alabildiniz mi?
Bundan sonra diye bir şey yok, ancak olgunlaştıkça daha seçici ve daha dikkatli olacağım. Yapılan çirkinlik için de devletin mahkemelerine ve Allah’a güveniyorum.
Geçtiğimiz yıl temmuz ayında Altınoluk'ta çekilen filmin konusu, papazın oğlu Yusuf'u canlandıran Devrim Saltoğlu ile imamın kızı Meryem'in kızının birbirine aşık olması. İmkansız aşkta iki genç sıkıntı çekeceklerini bile bile ilişkile giriyor ve mücadeleden vazgeçmiyor.
[
****](http://aktuel.mynet.com/galeri/unluler/turk-unluler/bu-sahnenin-fazlasi-var/4314/104921/sayfa/1/)
Selen Görgüzel ve Devrim Saltoğlu’nun “Biz sevişme sahnelerinin basına verilmesine onay vermedik” açıklaması yapıp dava açmalarının ardından yönetmen Zafer Ünlü basına bir açıklama gönderdi. Görgüzel’e ateş püsküren Ünlü, “Görüntüleri kendisinin onayı ile basına verdik. Çekim sırasında Görgüzel ile Devrim ‘Konsantre olamıyoruz’ diye beni ve ışıkçıları dışarı çıkardı. Dışarı çıkarken kamerayı fiksledik. Sonra görüntülere baktık resmen cinsel ilişkiye giriyorlar. Bende o görüntüler de var, art niyetim olsa onları verirdim” dedi. “Yönetmenin bana ve Devrim’e çamur atmasının sebebi, benim ham görüntüleri tedbir aldırmak için, Devrim’in de görüntü hakları için dava açması. Bu duruma sinirlenmek yerine, mutlu olması gerekirdi. Çok önemli bir konuyu ele alan film, internet ortamında benim ve filmin imajını zedeliyor. Ayrıca set ekibi Zafer Bey’in bahsettiği gibi dışarı çıkarılmadı. Sahne çekilirken çalışan ekibin “Biz de oradaydık” demesinden korkmuyor mu? Attığı iftiranın telafisi yok. Söyledikleri de çok ayıp. Söylediklerini ispatlasın da hep beraber görelim. Mahkemede ne cevap verecek merak ediyorum