Acıbadem Ankara Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Bahar Öznur, 'Genç ve Taze Bir Cilt İçin' PRB uygulaması yaptıklarını söyledi. Öznur, PRP (Platelet Rich Plasma) denilen ve ‘trombosit içeriği arttırılmış plazma’ anlamına gelen uygulamaya ilişkin, "RP işlemini, hastalarımızın kendi kanından hazırladığımız bir sıvıyla ve hastayla konuşarak yapabiliyoruz. Tüm işlem ortalama 1 saat sürüyor. Ancak etkin olması için birkaç kez tekrarlamak gerekiyor. Sonrasında yılda bir kez yapılan uygulamalarla, canlı ve taze cilt etkinliğini sürekli korumak mümkün" dedi.Zaman, yer çekimi ve güneş gibi etkenler nedeniyle yüzdeki ciltte ve mimik kaslarında oluşan sarkmaları, kırışıklıkları, deformasyonları ortadan kaldırmak yeni uygulamalar ile daha mümkün bir hale geldi. Sigara kullanımı, yanlış ve düzensiz beslenme, solaryum, güneş ışınlarına aşırı oranda maruz kalınması; ciltteki kırışıklıkların derinleşmesine ve kalıcı bir hal almasına sebep oluyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Bahar Öznur, 'Genç ve Taze Bir Cilt İçin' yapılması gerekenleri anlattı. Yaşlanmanın getirdiği değişimler hakkında bilgi veren Öznur, "Zaman ne yazık ki insan üzerinde 'yaşlanma' denilen geri dönüşsüz etkilere yol açıyor. Yaşlanmanın iki temel nedeni var, Zaman ve yer çekimi. Zaman içerisinde hücrelerin kendini yenileme döngüleri yavaşlıyor ve fonksiyonel yetenekleri azalıyor. Örneğin cilt kalitesi düşüyor; kuruluk, pullanma ve kırışıklıklar oluşuyor. Cilt altı destek dokunun, sağlıklı ve yeterince esneyebilen kollajen ve elastin doku sentezleme yeteneği bozuluyor. Bu durumda cilt yeterli şekilde desteklenemiyor. Aşağı yönlü kuvvet, zamanın olumsuz etkisiyle birleşince sonuç yaşlı bir cilt oluyor. Cilt kalitesi kayboluyor. Çukurlaşmalar, kırışıklıklar ve sarkmalar meydana geliyor. Sigara ve benzeri toksinler ise bu süreci hızlandırıyor" dedi.Öznur, yüzde meydana gelen bu yaşlanma sürecine karşı ne gibi dermatokozmetolojik uygulamalara ilişkin olarak, "Özellikle yüz bölgesine yönelik yapılan birçok işlemle, zaman ve yer çekimi etkisine bağlı değişimlerin bir kısmı ortadan kaldırılabiliyor. Bazı değişimler ise yavaşlatılabiliyor. PRP (Platelet Rich Plasma) denilen ve ‘trombosit içeriği arttırılmış plazma’ anlamına gelen uygulamada; hastanın kendi kanından özel bir işlemle PRP elde ediliyor. İçeriği, birçok büyüme faktörü ile anti inflamatuar denilen ajanlardan ve beyaz kan hücrelerinden oluşuyor. Bu faktör ve ajanlar, vücudumuzda doğal olarak ve dağınık halde bulunuyor. Ancak PRP uygulamasıyla, bu faktör ve ajanlar konsantre şekilde istenilen bölgeye verilebiliyor. Böylece uygulama alanındaki cilt ve cilt altı dokuya yoğun bir büyüme faktörü desteği sağlanıyor. Bu da zamanla yavaşlayan hücresel yenilenme döngüsünü hızlandırıyor. Daha sağlıklı, dolgun ve zinde bir cilde sahip olunmasını sağlıyor. Zamanla ciltte meydana gelen renk değişikliklerinin tedavisinde de son derece etkili. Diğer önemli bir kullanım alanı ise saç dökülmesinin önlenmesi. PRP işlemini, hastalarımızın kendi kanından hazırladığımız bir sıvıyla ve hastayla konuşarak yapabiliyoruz. Tüm işlem ortalama 1 saat sürüyor. Ancak etkin olması için birkaç kez tekrarlamak gerekiyor. Sonrasında yılda bir kez yapılan uygulamalarla, canlı ve taze cilt etkinliğini sürekli korumak mümkün" diye konuştu.Gençlikte yüz hatlarının ters bir üçgeni andırdığını belirten Öznur, çene altı dokunun sarkması (gıdı), cerrahi olarak düzeltilebildiği gibi lokal uygulanan liposuction ya da askılama işlemleriyle de düzeltilebileceğini ifade etti. Öznur, hem liposuction hem askılama işlemi, hastayla konuşarak yapılabilecek işlemler, balık ağzı diye tabir edilen, ağız kenarlarındaki sarkma ve ağız çevresi kırışıklıklarının ise günümüzde botoks uygulamasıyla etkin olarak düzeltilebileceğini söyledi.Yüzün orta kısmında esas sorunun, derin oluklar ve bölgesel kayıplar olduğuna dikkati çeken Öznur, "Yani her iki burun kanadından ağız kenarına uzanan olukların belirginleşmesi ve elmacık kemikleri üzerindeki dokunun erimesi. Bu nedenle yüzün orta kısmında en etkin silahımız, dolgu maddeleri. Dolgu işlemi ile hem derinleşmiş oluklar dolduruluyor hem de erimiş dokular belirginleştiriliyor. Dolgu amacıyla hyaluronik asit, kollajen ya da hidroksi apatit yapısında çok çeşitli ürünler bulunuyor. Bunların etki süreleri 6-18 ay arasında ve bu süre sonunda neredeyse tamamen etkilerini yitiriyorlar. Diğer bir yöntem ise hastanın kendisinden elde edilen yağ hücrelerinin dolgu amaçlı kullanılması. Yağ hücreleri ile yapılan dolgu işleminden sonra bu dolgunun yaklaşık yüzde 30-40’ı eriyor. Ancak geri kalanı hayat boyu kalıyor. Bu nedenle ilk dolgu işlemi, bu kayıp hesaplanarak yapılıyor. Her iki şekilde de orta yüze dolgu uygulamaları son derece olumlu sonuç veriyor" ifadelerini kullandı.Göz çevresi ve alın için yapılan uygulamalar hakkında bilgi veren Öznur, "Göz çevresi ve alnı içeren üst yüz bölgesinde iki temel sorunumuz oluyor. Belirgin cilt kırışıklıkları ve kaşların düşmesi. Kaşların kaldırılarak içten dışa ve aşağıdan yukarı uzanan bir hat elde edilmesi, görsel anlamda çok etkili. Bunun birden çok yöntemi var. En kalıcı sonucu alın germe ile almak mümkün ancak bu genel anestezi gerektiren bir işlem. Diğer bir yöntem, özel ipler yardımıyla kaşların cilt altından asılması. Asma yöntemi de kalıcı ve hastayla konuşarak yapılabiliyor. Bu bölgede botoks en etkili yöntem, çünkü botoks kullanarak hem kaşlar istenilen şekilde kaldırılabiliyor hem de göz çevresi ve kaş arası kırışıklıklar yok edilebiliyor" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz