Gencinden yaşlısına hemen hemen herkesin bu hastalığa yakalanabileceğini belirten Uzm. Dr. Dündar Güngör, karaciğerin neredeyse tüm fonksiyonlarını bozduğunu ve karaciğerinde yağlanma bulunan insanların bulunmayan insanlara göre ölüm riskinin yaklaşık 1,5-2 kat daha fazla olduğuna değindi.
Karaciğer yağlanması hakkında önemli açıklamalarda bulunan Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Dündar Güngör, “Karaciğer yağlanması dediğimiz durum, karaciğerin kütlesinin (ağırlığının) %5’inden fazlasının yağlı olmasıdır. Alkole bağlı karaciğer yağlanması ve alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması olarak ikiye ayrılır. Karaciğerdeki yağ artışı karaciğer fonksiyonlarını bozar, karaciğer fonksiyonu bozulanlarda kan şekeri kontrolü bozulur ve birçok hormonun vücuttan atılımında sorunlar oluşur, özellikle erkeklerde östrojen denilen kadınlık hormonu atılamaz ve yükselir” dedi.
Karaciğer yağlanmasının özellikle erkeklerde daha sık görüldüğüne de değinen Uzm. Dr. Dündar Güngör, “Karaciğer yağlanmasında erkeklerde özellikle deri hastalıklarında artış meydana gelir, göğüslerde büyüme ve cinsel fonksiyon bozuklukları oluşabilir, aşırı yorgunluk hissi ortaya çıkar, kronik yorgunluk hali hayat kalitesini bozar, karaciğer yağlanmasında insülin direnci ortaya çıkar, kilo verme zorlaşır, kolesterol metabolizmasının bozulmasına yol açar ve kötü kolesterolün yükselmesine sebep olur ve dolaylı olarak kalp hastalıkları riskini artırır, karaciğer yağlanmasında tüm kanser tiplerinin sıklığında artış olabilir” dedi.
Uzm. Dr. Dündar Güngör, gereksiz ilaç kullanımının karaciğere verdiği zararları sayarak, “Karaciğerdeki yağlanma insülin direnci ve kan şekeri yüksekliği; İnsülin ve kan şekeri yükselince vücutta yağ üretimini artıyor ve karaciğerde birikmeye başlıyor. Eğer kan şekeri ve insülin yüksek değilse kaliteli yağlardan ne kadar yense de karaciğer yağlanması yapmaz. Obezite (şişmanlık); dolaylı yönden insülin direncine sebep olarak karaciğer yağlanmasına sebep olur. Toksinlere maruz kalma; Tüm toksinler karaciğer üzerinden işlem görür. Gereksiz ilaç kullanımı de karaciğere zarar verir. Tarım ilaçları karaciğerde toksik etki yapar. Barsak sağlığı; geçirgen barsak sendromu olan dokuda karaciğer yağlanması olur, aşırı meyve tüketimi, meyvenin içindeki şeker fruktozdur ve bunun mutlaka karaciğerde işlem görmesi gerekir. Bu işlem sırasında karaciğer hücreleri zarar görür ve toksik etki gösterir” dedi
Devedikeni tohumu, içer,sinde bol miktarda bulunan silimarinin karaciğer hücrelerini tedavi ettiğini dile getiren Dr. Güngör, şu uyarılarda bulundu:
“D vitamini, zerdeçal, koenzim yüzde 10 kullanımı hem insülin direncini düzeltir hem de karaciğerin tamirine yardımcı olur. Düşük karbonhidratlı beslenme sebze ağırlıklı beslenme, düzenli egzersiz, brokoli, karnabahar, brüksel lahanası, sarımsak gibi yiyecekler bol sülfür içerir ve sülfür karaciğere çok yararlıdır. Kolin karaciğer için yararlıdır ve en önemli kolin kaynağı yumurtadır. Haftada 3-4 tane yumurta yemek karaciğere yararlıdır”