Gençlerbirliği'nin 35 yıllık efsane başkanı İlhan Cavcav, ilk günkü heyecanla başkanlık görevini yürütmeyi sürdürüyor. İlhan Cavcav, "Kulübümüz içerisinden bir arkadaşımız çıkıp da 'Cavcav, ben senin yaptığından daha iyisini yapacağım' dediği zaman onların yönetiminden ayrılmış olsam dahi hami başkan olarak nefesimin son damlasına kadar başkan olmayı isterim" dedi.
Türk futbolunda 35 yıldır kulüp başkanlığı yaparak bir rekora imza atan, 77 yaşındaki "duayen başkan" İlhan Cavcav, başkanlığı ne zaman bırakacağından, Gençlerbirliği'nin transfer politikasına, hakem hatalarından, Anadolu kulüplerinin sıkıntılarına ve milli takıma ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Lig'in 10. haftasında Ankara'da oynanan ve 2-1 Sanica Boru Elazığspor'un galibiyetiyle sonuçlanan maçla ilgili maçın hakemi Hüseyin Sabancı'yı eleştiren Cavcav, "Bu arkadaşımızın vermiş olduğu kararlar duayen bir başkan olarak beni dahi çileden çıkardı ama hiçbir şekilde basınımıza bilgi vermedim" dedi.
Cavcav, konuyla ilgili, Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanvekili Yüksel Okçuoğlu'na, "Maçı izlemesini ve bu müsabakayı yöneten hakemin bundan böyle hakemliğe zarar vereceğini" ifade etmesine rağmen Sabancı'ya, mükafat olarak Beşiktaş-Bursaspor maçında dördüncü hakemlik görevi verildiğini, bu durumun da kendisini çok üzdüğünü söyledi.
"BU HAKEMLERLE TÜRK FUTBOLUNUN İLERLEMESİ ÇOK ZOR"
Hakem hatalarının ön plana çıktığı Spor Toto Süper Lig 12. haftasında oynanan maçları da değerlendiren Cavcav, Gençlerbirliği-Sivasspor maçında yaşananları herkesin gördüğünü belirterek, "Hurşut'a yapılan bariz bir penaltının verilmeyişi ardından atılan golün yüzde yüz ofsayt olduğunu görmüş olmasına rağmen bilinçli mi bilinçsiz mi ne şekilde karar verdiğini anlayamadığım bir hakem. Rıza Hoca gibi bir teknik adamımızın sahanın içine girerek Tosic'e müdahale etmesini ve daha sonra 3 futbolcumuza itirazlarından dolayı sarı kart gösterilmesini kabullenmem mümkün değil. Bu hakemlerle Türk futbolunun ilerlemesi çok zor" ifadelerini kullandı.
Fenerbahçeli Caner'in gördüğü tartışmalı kırmızı kart kararına dikkat çeken Cavcav, hakemlerin basit hataları nedeniyle futbolun cazibesinin yok edildiğini vurguladı. Cavcav, şunları kaydetti: "Olanları gördükten sonra Türk futbolu adına üzülmemek elde değil. Biz bu hakemleri ithal edecek değiliz. Hepsi bizim hakemimiz. Ben, Merkez Hakem Kurulu'na sesleniyorum: Bu hakemleri bir araya toplayın ve yapmış oldukları hataların neler olduğunu gösterin."
"KULÜPLER BİRLİĞİ'Nİ ACİLEN TOPLANTIYA DAVET EDİYORUM"
Türk futbolunun yöneticiler, futbolcular ve hakemlerle bir bütün olarak ilerleyeceğini ifade eden Kulüpler Birliği Onursal Başkanı İlhan Cavcav, son dönemki hakem hatalarının bunu engellediğini söyledi. Benzer olayların yaşanmaması adına Kulüpler Birliği'nin acilen toplanmasını isteyen Cavcav, "Kulüpler Birliği olarak arkadaşları bir toplantıya davet edip herkesi birlik ve beraberliğe davet etmekten başka çare yok. Kalan 22 müsabakada yine bu hakemlerimizle yol devam edeceğiz" diye konuştu.
FİFA Kokartlı hakemler Göçek, Aydınus, Çakır'ın yurtdışında düdük çalmalarından gurur duyduklarını dile getiren duayen başkan, buna rağmen söz konusu isimlerin son hafta yönettikleri maçlarla adeta sınıfta kaldıklarının altını çizdi. Mevcut hakemlerin kendilerinden sonraki hakemlere de yol gösterici konumda olduklarını hatırlatan Cavcav, "Hakemlerimizin bu sorumluluk bilinciyle maç yönetmelerini bekliyoruz" dedi. Cavcav, benzer hataların devam etmesi durumunda caydırıcı cezaların verilmesini önerdi. Hakem hatalarının gündeme getirilmesinde Ankara medyasının da önem taşıdığına işaret eden Cavcav, "Gençlerbirliği’nin maruz kaldığı hakem hatalarını açık seçik yazan bir köşe yazarımız yok. Bizim sesimiz çıkmıyor, Ankara'yı savunan medyamızın da sesi çıkmazsa Anadolu kulüpleri ezilmeye mahkumdur" dedi.
"TFF BAŞKANI TARAFSIZDIR"
"TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in Beşiktaşlı olmasının Beşiktaş maçlarında hakemlerin üzerinde bir baskı unsuru olabilir mi?" sorusu üzerine Cavcav, bu yöndeki iddiaların asılsız olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Demirören bizim seçtiğimiz bir federasyon başkanı. Hem kendisi hem de ekibi hangi takımı tutarsa tutsun, bir takım lehine tek taraflı karar alınması düşünülemez. Eğer Futbol Federasyonu Başkanı olsam pek tabiki Gençlerbirliği'nin her maçı kazanmasını isterim ama bir insanın ülke adına taşıdığı bir mesuliyeti Gençlerbirliği adına kullanmak insanlık dışıdır. Demirören'in de böyle bir düşünce içerisinde olacağını düşünmüyorum."
"TRANSFERE 20 MİLYON LİRA HARCADIK"
Cavcav, Gençlerbirliği'nin 'genelde futbolcu yetiştirip, satması' imajının bu sezon görülmemesini, Ankaragücü'nün idari sorunlardan dolayı küme düşmesinin ardından Ankara'yı temsil eden tek kulüp olmalarına bağladı. Bu sezon normalin dışında, transfere 20 milyon lira harcadıklarını belirten Cavcav, puan sıralamasındaki durumlarının iyi olduğunu kaydetti. Sattıkları futbolcular arasında yalnızca Yasin'e kırgın olduğunu vurgulayan Cavcav, "İstediği para neyse vermiş olmamıza rağmen 'babama da 50 bin euro verin' dedi. Babasına da 50 bin euro verecek olsak bu sefer herhalde annesine de para isteyecekti. Sonradan öğrendik ki daha önceden Trabzonspor'la mukavele yapmış. Sadri Bey sevdiğim bir arkadaştır, konuyla ilgili bir telefon açarak bize sorması gerekirdi" ifadelerini kullandı.
"BÜYÜK KULÜPLER SÖZLEŞMESİ DEVAM EDEN OYUNCULARIMIZA GÖZ DİKİYOR"
Cavcav, bu sezon Hurşut'u Bursaspor'un transfer etmek istediğini açıklayarak, 2 yıllık sözleşmesi bulunmasına rağmen kendilerinden habersiz yıldız oyuncularına, 'iki misli' para teklif ettiklerini söyledi. Konuyu Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı'yla Kulüpler Birliği toplantısı sonrası yüz yüze konuştuğunu dile getiren Cavcav, "Ama Yazıcı, buna rağmen aynı gün menajer vasıtasıyla telefon edip Hurşut'u talep ediyor. Böyle bir anlayışla kulüp yönetilmez. Bursaspor Başkanı'na böyle bir tutum ve davranışı yakıştıramadım" diye konuştu. Cavcav, transfer dönemlerinde kendilerini haberi olmadan büyük kulüplerin sözleşmeleri devam eden futbolcularına uygun olmayan teklifler götürdüklerini belirterek, bu durumun Gençlerbirliği gibi Anadolu takımlarının rekabet gücünü kırdığına dikkat çekti. Cavcav, konuyla ilgili şu örneği verdi: "Bizim 300-400 bin euro verdiğimiz bir futbolcuya 2-3 milyon euro teklif edilmesi ve 10-12 milyon euro bonservis bedeli ödenmesi ahlaki olmadığı gibi Anadolu takımlarını da mali yönden zor durumda bırakıyor. Bu işlemin sözleşmesi devam eden futbolcular üzerinde yapılması ayrı bir ahlak sorununu beraberinde getiriyor. Bu anlayış Anadolu kulüplerini şampiyonluk hedefine ulaşmasına engel oluyor."
"KENDİ STADIMIZI KENDİ GÜCÜMÜZLE YAPACAĞIZ"
Gençlerbirliği'nin futbolunun yanı sıra özellikle kurumsallaşmış altyapısıyla öne çıkan bir takım olduğunu ifade eden Cavcav, bu anlayışı güçlü kılmak için gereken çabayı gösterdiklerini anlattı. Altyapının Gençlerbirliği için hayat kaynağı olduğuna işaret eden Cavcav, "Alt yapımıza çok önem veriyoruz. Şu anda okulumuzda bin 264 oyuncumuz var. Bu genç yeteneklerin yeşil sahalarda boy gösterebilmeleri için Ankaralı taraftarlarımızın maçlarımıza gereken ilgiyi göstermelerini bekliyoruz" dedi.
19 Mayıs Stadı'nın yerine başka stadın yapılacağını haber aldıktan sonra Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'ı arayarak, "maçları OSTİM Stadı'nda oynayalım" önerisinde bulunduğunu söyleyen Cavcav, Kılıç'ın da o stadın 5 bin kişilik olduğunu belittiğini ve kendilerini Yenikent ASAŞ Stadı'na yönlendirdiğini belitti.
Cavcav, daha önce yönetim kurulu olarak "Gençlerbirliği Koleji" kurulması kararını aldıklarını açıklayarak, "Bunu ilk kez söylüyorum. Fakat sonradan Ziraat Türkiye Kupası'nda oynadığımız Tepecikspor'un Stadı'nı gördüm, 10-12 bin kişilik bir stat ve çok hoşuma gitti. Daha sonra ise aklıma içinde antrenman sahaları, halısahalar, yüzme havuzları ve sosyal tesislerin bulunduğu bir stat yapma fikri geldi. Arayış içerisindeyiz. Bize Ankara'da Hazine arazileri içinde 60-70 dönümlük bir arazi tahsis edilmesi halinde kendi stadımızı kendi gücümüzle yapacağız" ifadelerini kullandı.
"MİLLİ TAKIM SEÇMELERİNDE TEKEL OLUŞMASIN"
Milli takımla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde de bulunan İlhan Cavcav, kadroya seçilen futbolcuların belli takımlardan seçilmesini eleştirdi. Özellikle Galatasaray ve Fenerbahçe’den oyuncuların seçildiğini hatırlatan Cavcav, Anadolu takımlarında milli formayı hak eden oyuncuların olduğunu ve bunlara şans tanınması gerektiğini söyledi. Cavcav, şu tespiti yaptı: "Milli takımın başında genç ve deneyimli Abdullah Avcı hocamız var. Anadolu takımlarını bir fiil izleyip onları da milli takım kadrolarına katması gerektiği kanaatindeyim. Bunu sadece kendi oyuncularım için söylemiyorum ancak Aykut ve Hurşut milli takımda olması gereken futbolcular. Ama bakıyorum ki iki güzide kulübümüz Galatasaray ile Fenerbahçe'den milli takım oluşturma gafletine düşüyorlar! Bu da Türk futbolu adına kalıcı çözümler üretmiyor."
"BAŞKANLIĞI BIRAKSAM DAHİ YAŞARIM"
"Mecazi anlamda söylenen 'Cavcav, başkanlığı bırakırsa ölür' sözü hatırlatılarak, başkanlığı ne zaman bırakacaksınız" şeklindeki soru üzerine Cavcav, "1935 doğumluyum. 35 yıl kolay değil. Her maçta yeni başkan olmuş gibi heyecan duyuyorum. Sağlığım el verdiği sürece Gençlerbirliği'yle birlikteyim. Görev verilmez, alınır. Eğer kulübümüz içerisinden bir arkadaşımız çıkıp da 'Cavcav, ben senin yaptığından daha iyisini yapacağım' dediği zaman onların yönetiminden ayrılmış olsam dahi hami başkan olarak nefesimin son damlasına kadar başkan olmayı isterim. Başkanlığı bıraksam dahi yaşarım" cevabını verdi. Veliaht olarak kimseyi düşünmediğini açıklayan Cavcav, "İki oğlum var, ikisi de yönetim kurulunda. Herkes 'çocukların başkan olur' diyor. Çocuklarım futbolu seven çocuklar ama babalarının ilgilendiğinin 10'da biri kadar futbolla ilgilenmiyorlar, sadece maça geliyorlar. Bu babadan oğula, oğuldan babaya kalan bir miras değil" dedi.
"KULÜP BAŞKANLARI HER TÜRLÜ YÜKÜMLÜLÜKTEN SORUMLU OLMALI"
Cavcav, "Türkiye'de genel olarak kulüplerin başkanları değişiyor, borçlar yapılıyor ve bir dönem sonra kulüpler o borçlarla boğuşuyor" sorusuna ise, Kulüpler Yasası'na işaret ederek, "Bir kulübün başkanı olarak borçlanacaksın, işin altından kalkamayınca da basıp gideceksin ve kulübü de bir sürü yükün altına sokacaksın. Kulüp başkanları mutlaka kulübün borcundan, alacağından ve her türlü yükümlüğünden başkan olarak sorumlu olmalı. Her gelen başkan ve yönetim kurulu olarak kendi ayağına göre yorganını uzatmalı" karşılığını verdi.
"3-5 SEYİRCİNİN YAPTIĞI KÖTÜ TEZAHÜRAT KULÜPLE BAĞDAŞTIRILAMAZ"
Maçlarda olay çıkaran taraftalar nedeniyle kulüplere ceza verilmesi değerlendiren Cavcav, bu sezon Fenerbahçe'nin 6 maç sahası kapandığını, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor'da da durumun böyle olduğunu hatırlatarak, "Bir taraftar sözleşmesi yapılıp, böyle durumlarda olay yerinde tespit edilenlere ceza verilmesi gerekir. Aksi halde 3-5 seyircinin yaptığı kötü tezahürat, yersiz bir olay kulüple bağdaştırılamaz. Bu durum taraftarlık ruhuna yakışmaz" diye konuştu.
Ligde bu hafta deplasmanda Fenerbahçe ile oynayacaklarını belirten Cavcav, sözlerini bu karşılaşmadan alınacak 1 puanın bile kendileri için önemli olduğunu söyleyerek tamamladı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz