Akkuş’un zor şartları altında eğitim alan ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde önemli noktalara gelen kişiler, Akkuş’un Yetiştirdiği Değerler adlı programda Akkuşlu öğrencilerle buluştu.Öğrencilerin ufkunu açmak ve onlara rol model olma anlamında gerçekleştirilen programa ilgi yoğun oldu. Akkuş Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen programa, Akkuş Kaymakamı Hüseyin Atila, Akkuş Belediye Başkanı İsa Demirci ve Akkuş’un değerleri olarak görülen Şahinbey Kaymakamı Selami Aydın, Adalet Bakanlığı Başmüşaviri Ayhan Cürebal, Prof.Dr. Kamil Çam, Prof.Dr. Kazım Köylü, Doç.Dr. İlhan Eroğlu, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Fidan, Zonguldak Akkuşlular Derneği Başkanı Recep Kır, ATKATDER Başkanı Erol Coşkun, öğretmenler, öğrenci ve veliler katıldı.Programda açılış konuşması yapan Akkuş Belediye Başkanı İsa Demirci, öğrencilerin katılımcıları iyi dinlemesini ve örnek almasını istedi. Öğrencilerden beklentilerini dile getiren Demirci, şöyle konuştu: “Burada Akkuş’un sert ikliminde yetişmiş, Akkuş’ta doğmuş büyümüş ülkemizin değişik yerlerinde görev yapan, ülkemize hizmet eden değerli bürokratlarımız var. Gelecekte onlara örnek olacak bu bürokratlarımızın öğrencilerimizle buluşma toplantısı düzenledik. Akkuş’un yetiştirdiği değerler sadece burada bulunan arkadaşlarımızla sınırlı değil, işlerinden dolayı gelemeyen birçok değerimiz var. Biz burada sizi okuyup belirli yerlere gelen kişilerle buluşturuyoruz. İlçemizin imkânları kısıtlı, zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyoruz. Bizim çocuklarımızın okumaktan başka çaresi yok, onun için çocuklarımızı okuturken kendilerine bir model seçmeleri gerektiğini amaçladığımız bir program bu. Öğrencilerimiz buraya gelen bürokratlarımızın konuşmaları sonucu kendilerine bir yol çizecekler, bizim beklentimiz bu.”Öğrencilere sırasıyla sunum yapan konuşmacılar rol model olmak konusunda çalıştı. İlk konuşmayı yapan Prof.Dr. Ahmet Fidan, “Fakülte yıllarımdan yaptığım şeyi anlamlandırdım, antenlerim hep açık oldu, meraklı oldum. Sizinde antenleriniz açık olacak, meraklı olacaksınız, ilgili olacaksınız, memleketimizin tavıyla tavlanacaksınız, fırsatları avlayacaksınız ve buralardan daha yüksek yerlerde olacaksınız."Fakültede okurken dergilerde, ulusal gazetelerde köşe yazısı yazmaya başladığını anlatan Fidan, şunları söyledi: "Mezun olduğumun daha birinci yılında yayınlanan mizah kitabıyla Türkiye’nin en çok satanları arasına girdim. Bunlar ilgi, sabır, merak, ısrar ve iradeyle oluyor. Hem gönül terinizi hem de alın terinizle oluyor. Alnınızdan ter düşerken, gönlünüz de toprağa yaklaşmalı. En önemlisi de bir yerlere geldikten, buğday başağı gibi olmadıktan sonra bunun bir anlamı yok. İlim arttıkça mütevazilik artmalı. Yarın birgün bir yerlere geleceksiniz gönlünüz toprağa yakın olmadıktan, memleketinize hayrınız olmadıktan sonra sizlerin buralarda olmanızın bir mantığı yok. Benim size söyleyeceğim ilk şey herkesin söylediği gibi çalışmak, çalışmak, çalışmak. Çok çalışmanız lazım, böyle işler çalışmadan olmuyor. Ama çalışırken iki şeyi unutmamanız gerekiyor. Birincisi kendinize güveneceksiniz. Akkuş insanı merttir, zekidir. İkincisi de inançlı olacaksınız, hedefiniz olacak, ısrarcı olacaksınız. Ben hep doktor olmak istedim. Liseyi bitirdiğimde de sadece İstanbul’daki tıp fakültelerini yazdım ve doktor oldum. Sonra ben üniversite de hoca olacağım dedim. Yani sizin yapacağınız bir karar verip o kararın peşinden gitmek. Çalışacaksınız, hedeflerinizin peşinden gideceksiniz, inançlı olacaksınız ve ısrarcı olacaksınız. Bunların karşısında hiçbir güç duramaz."Şahinbey Kaymakamı Selami Aydın da, Akkuş’un, yılların getirdiği şartlar, iklim şartları ve başka başka nedenlerle bazı konularda geri kaldığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Dedik ki, Akkuş’a en azından gitsek, orada ki öğrencilerle buluşsak. Akkuşlu öğrencilerle velilerle konuşsak, Akkuş’un ümidini yitirmese. Bu sisli diyarlarda yaşarken karamsar kalmasa. Bu ortama katılmadan psikolojimizi nasıl ayakta tutabiliriz diye düşündük. Bir örnek olabiliriz diye başlattık, çok şükür iyi ki de başlatmışız. Gün geçtikçe kalabalıklaşıyoruz ve bu dalga giderek genişliyor."Akkuş Kaymakamı Hüseyin Atila ise, Akkuş’tan daha küçük bir ilçede okuduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı: "İlk, orta ve lise eğitimimi doğduğum yerde tamamlayıp üniversiteyi aynı yerde kazanıp İstanbul’a giden birisiyim. İstanbul Üniversitesine gittiğiniz zaman 120 kişinin içerisinde hocamızın ilk sorduğu soru ’Anadolu lisesi, fen lisesi vs. okullardan hangisinden mezun olup da gelen var’ oldu. Biz sadece 5 kişi el kaldıramadık, diğerleri dediğinde ise hocamız, elimizi güçlü bir şekilde kaldırdık. Yarın bir gün sizlerde üniversitede güzel bir platformda yalnız kaldığınızı kesinlikle hissetmeyin. Elinizi kaldırdığınızda sizin gibi etrafınızda az kişi varsa, elinizi gururla kaldırın. Çünkü bu kadar küçük bir yerden öyle yerlere gelmek kolay değil.”Program ikramların ardından sona erdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz