‘gençlerin Önemli Sorunlarından Biri Akne’

Çorlu Özel Şifa Hastanesi’nde görevli Dermatoloji Uzmanı Dr. Züleyha Yaman Büyükadalı, gençlerin önemli sorunlarından birinin akne olduğunu söyledi.Akne tedavisinin zamanında yapılmaması durumunda ciltte ciddi iz kalabileceğini ifade eden Uzm. Dr. Büyükadalı, ”Kalıcı izlerin tedavisi hekimleri oldukça zorlamaktadır” dedi.Akne hakkında bilgi veren Büyükadalı, “Akne, cildimizin gözenekleri üzerinde yerleşen, kırmızı renkte, ciltten kabarık olarak görülen, zaman zaman içi iltihaplı olabilen sivilcelerdir. Genellikle yüzde, daha sonra sırtta, omuz başlarında ve göğüs bölgesinde görülür. Buna benzer görünümde her sivilce akne değildir. Bazen folikülit denilen kıl dönmeleri de akne gibi görünebilir. Ergenlik döneminin sorunu olduğu için 12-25 yaş arasında sık görülür. Günümüzde bu yaş aralığı bazen özellikle kızlarda 9-10’lu yaşlara kadar inmiştir. Ergenlik döneminde olmasına rağmen genellikle kan hormon düzeyleri normaldir. Ancak androjen hormonlar denilen baskın olan hormonlar cilt üzerinde sebum üretimini arttırarak, cildi parlak ve yağlı, gözenekleri genişlemiş, içleri siyah nokta (komedan) ile dolmuş hale getirebilir” diye konuştu.Androjen hormonlarının geçici olarak ciltte tüylenme de yapabileceğini kaydeden Uzm. Dr. Büyükadalı, “Bununla birlikte kızlarda daha şiddetli tüylenmeler varsa ve beraberinde adet düzensizliği de görülüyorsa polikistik over denilen yani, yumurtalıklarda kistik yapı durum açısından bir jinekoloji uzmanı tarafından değerlendirilmesinde fayda var ve yağdan fakir beslenmekte gereklidir” açıklamasında bulundu.Büyükadalı, kistik akne hakkında da bilgi vererek, bu akne türünün tedavisinin sürülen ilaçlarla olmadığını, ağızdan alınması önerilen A vitamini türevi ilaçlarla mümkün olabileceğini belirtti.Kistik aknelerin yağ bezlerinin büyük olduğunu, oldukça sert, bazen ortası hafifçe yumuşamış, pembeden mora doğru değişen renklerde olduğunu dile getiren Büyükadalı, “Şayet zamanında bu tedavilere başlanmazsa bu lezyonlar çok geç iyileştikleri için yerlerinde ciddi iz bırakabilirler. Bu izler ciltten çukur olacak şekilde, bazen fibröz (sert) bantlar ya da büzülmeler şeklinde olabilmektedir.Dolayısıyla kalıcı izler olup tedavisi hekimleri oldukça zorlamaktadır” dedi.Akne tedavisinde temel prensibin cilt temizliği olduğuna dikkat çeken Uzm Dr. Büyükadalı, cildin düzenli olarak sabah ve akşam ılık suyla ve akneli ciltlere uygun jellerle yıkanması gerektiğinin altını çizdi.Tonik kullanılarak cildin yağdan temizlenebileceğini söyleyen Uzm. Dr. Büyükadalı, “Bu amaçla formüle edilmiş hafif salisilik asitli solüsyonlar, aynı zamanda sivilceler üzerinde de iyileştirici özelliklere sahiptir. Doktor hastanın cilt yapısına göre soyu oranını kendisi ayarlar. Doktorunuzun önerdiği akne ilaçlarını sabah ve akşam düzenli olarak kullanmak ve özellikle 2-3 ay sabretmek şarttır. Çünkü cildin aylık döngülerini atlatıp kullanılan ürünlerin olumlu yanıt vermesi için en az bu süreye ihtiyaç vardır. Bazen sürülen ilaçların yanına kısa süreli kullanılan ve ağızdan alınan antibiyotik tedavileri de ilave edilebilmektedir. Akne için kullanılan bu ilaçların 2-4 ay kullanılabilen düşük dozlu formları çoğu defa başarılı olmaktadır. Ancak ne yazık ki akne bazen yine tekrar edebilmektedir. Çünkü bu hastalığın tedavisi esnasında yağ bezlerinin tıkanmasını ve iltihaplanması engellenmeye çalışılır, yani yağ bezleri tamamen yok edilmez” şeklinde konuştu.Akne izlerinin ise aknenin iltihaplı dönemi geçtikten sonra kimyasal peeling, derima roller ve lazer yöntemlerle giderilebileceğini aktaran Uzm. Dr. Büyükadalı, “Bazen tek bir yöntem yeterliyken bazen de birkaç yöntem art arda kullanılır. Tüm gençlerimize aknesiz sağlıklı günler diliyoruz” dedi.