Gençliğin Sorunları, Bizim Sorumluluklarımız

Gençlik duruma göre bir ailenin de, bir şehrin de, bir ülkenin de geleceğidir.

Bundan sonra yaşanacak olanları şekillendirecek insanlar topluluğudur gençlik. Soyut ya da somut pek çok şeyi, değeri kendilerince güncelleyecek; yapıp birleştirecek ya da yıkıp dağıtacak olanlardır.

Toplumsal yaşamın ve demokrasinin kurallarını özümseyip, anlayıp diğer insanlarla yasalar ve kurallar çerçevesinde aynı hizaya gelecek ya da onları anlamayıp sık sık hizayı bozacak olanlardır.

Yani gençlik gerçekten çok önemlidir.

Bugün huzur içinde yaşanan bir yeri gelecek bir zamanda belki huzursuz kılacak olanlardır ya da bugün huzursuzlukların olduğu bir yeri gelecekte bir huzur adası haline getirecek olanlardır.

Tarih boyunca her yerde, her toplumda sorunları, sıkıntıları olmuştur gençlerin.

Kendileriyle, kendi aile bireyleriyle, yaşadıkları toplumun diğer bireyleri, kurumları ve sistemleriyle sorunları olmuştur. Az ya da çok, küçük ya da büyük sıkıntılar yaşamışlardır.

Kimi şeyleri anlamadıkları, anlamlandıramadıkları için sıkıntılar yaşamışlardır. Birilerinin onlara o anlamadıklarını sabırla anlatması gerekmiştir. Ancak o birileri ya hiç olmamış ya da eksik, yarım bilen insanlar olmuştur ve o yanları hep eksik kalmıştır.

Gençliğin çok az bir kısmı kendisiyle her anlamda barışık iken önemli bir bölümünün kendisiyle ilgili sorunları şu ya da bu düzeyde hep olmuştur. Bu sorunların bir kısmı dışarıya yansımış, diğer bir kısmı gizli kalmış ve o genci belli belirsiz anlaşılsa da hep rahatsız etmiştir.

Ailelerin ve devletin gençlik sorunlarına erişimi, onları sağlıklı yol ve yöntemlerle doğru çözme gücü hep sınırlı olmuştur.

O gençlerin her biri hem aileleri hem toplumları için birer inci kadar değerliyken pek çoğuna ulaşılamamıştır. Ulaşılanlara sunulan çözümler de çoğu zaman çeşitli olanaksızlıklar nedeniyle ciddi anlamda yetersiz kalmıştır. Net ve kişiye özel çözümler üretilmemiş, üretilememiş, sınırlı yol ve yöntemlerle gençlere ulaştırılmaya çalışılmıştır.

Başka yerlerde var mı bilmiyorum ama bizde şu an gencin istediği anda sorunsuz erişebileceği; her tür sorununu bire bir anlatıp çözüm önerileri alabileceği; özenle dinleyen, yardımcı olan özel olarak bu işten sorumlu uzman kişilerin çalıştığı, kurumlar, kuruluşlar yoktur.

Bizde gençlik dönemi sorunlarının çok daha az yaşanabileceği şeffaf, rahat, sorunsuz bir ekonomik ve sosyal yapı da yoktur.

Genç bireyi geliştirip olgunlaştıran, kendi özgür iradesiyle başkaca bir yönlendirmeye gerek kalmaksızın sorumluluk almasını sağlayan; onu kendi kişisel gereksinimlerini karşılayabilecek hale getirirken aynı zamanda ülke kalkınmasının bir parçası yapabilen; onaylayan, güçlendiren, teşvik eden yapılar ya yoktur ya da olanları sınırlı çalışma alanları nedeniyle yetersiz ve dolayısıyla etkisizdir.

Gençlerimiz yirmili yaşlarına geldikleri zaman bile kendileri ile ilgili özgür kararlar veremiyorlar. Yol gösterme ve yönlendirme şeklinde olmayan ama dayatma şeklinde olan etkilerle girdikleri yollardan da zaman zaman kırılmış ve başaramamış olarak geri dönüyorlar.

Zaten yaşları gereği omuzlarında taşıdıkları özgüven sorunları sağlıklı desteklerle çözülmediği gibi çoğu kez ve çoğu genç için ne yazık ki dış etkilerle derinleştiriliyor.

Tüm bu genel sorunların yanında diğer toplum bireyleri gibi özel ve bölgesel sorunlar da yaşıyorlar gençler.

Nasıl ki her doğal varlık, her canlı, her insan bir diğerinden çeşitli yönlerden farklıysa, her coğrafyanın, her dönemin de kendine özgü farklılıkları vardır ve bu farklılıklar o dönemde, o coğrafyada soluk alan her insan gibi gençleri de etkiler.

Yani yukarıda saydığımız genel sorunların yanına süreç ve coğrafya ile ilgili özel olanlarını da ekleyebiliriz ki onların hem sayıları, hem türleri hem de olumlu ya da olumsuz etkileri oldukça çoktur.

Bu sorunlar pek çok ortak yanları olsa da Van’da farklıdır, Ankara’da farklı, Trabzon, Antalya, Muğla ya da Edirne’de farklıdır. Elbette Türkiye’de farklı, Norveç’te, Rusya’da, Afganistan’da farklıdır. Dün yapıları, etkileri, sonuçları değişikti, bugün değişiktir. Bu da aslında oldukça doğal bir durumdur.

Neden bütün bunları bu sütunlara aktarma gereğini duyduğumu anlamış olduğunuzu düşünüyorum.

Gençlik çok önemlidir.

Onların özel ve genel sorunlarının birer birer belirlenmesi, çözülmesi için ne gerekiyorsa yapılması icap etmektedir.

Dünyamızın yeşil alanlarının yok ediliyor olmasına, topraklarımızın sularla sürüklenip gitmesine, ozon tabakasının zarar görmesine karşı nasıl önlemler alınıyorsa, bunlarla ilgili sorunlar dünya çapında konuşulup değerlendiriliyorsa en az onlar kadar önemli olan gençliğimizin sorunlarını da her düzeyde ve her yerde konuşmak, çözümler üretmek, çözümleri kullanılır kılmak zorundayız.

Varsa, hantal bürokratik yapıları daha hareketli kılmak, genel çözümlerin yanına özellerini koymak, bunun için gerekiyorsa yeni kurumlar, yapılar oluşturmak durumundayız.

“Gençlik Sorunları Araştırma ve İnceleme Enstitüleri” şeklinde yapıları varsa gerçek uzman kişilerle işlevsel kılmak, yoksa kurmak bir zorunluluk olarak karşımızda durmaktadır. Oralardaki araştırma çalışmalarından elde edilecek sonuçlara göre çözümlere bakmak gençlerimizi özgür, verimli kılacak yolları bulmak ve kullanmaya başlamak toplumumuzun geleceği açısından oldukça önemlidir.

Toplumsal sorunlara karşı duyarlı özel şirketlerin bu anlamdaki girişimlere yapacakları katkılar desteklenebilir.

Elbette gençlik sorunları toplumun genel sorunları ile yakından ilintilidir ve gençlik sorunlarına çözümler üretirken diğer ekonomik, sosyal, kültürel sorunların gençliğe bakan yanları da dikkat ve özenle göz önünde tutmak, çözümler üretmek gerekir.

Psikolojik, sosyal ve siyasal baskıların yorduğu genç kuşağımızın önemli bir başka sorunu da madde bağımlılığı, alkol ve uyuşturucu olarak kendini göstermektedir.

İşsizlik, eğitimsizlik ve özgüven başta olmak üzere bütün sorunları çözülmüş bir gençlik aydınlık bir geleceğin olmazsa olmazıdır.

Onlar iş güç sahibi olmalı, eğitimli olmalı, özgüvenleri yüksek olmalı.

Onlar inançlı, sevgi ve saygı dolu, yapıcı olmalı. Diğer yapılara zarar vermediği sürece her kültüre, anlayışa, inanca anlayış göstermeli, empati becerileri yüksek olmalı.

Onlar kendi özgür iradeleri ile toplum ve iş yaşamında sorumluluklar üstlenmeli ve kendilerini, ailelerini, bölgelerini ve ülkelerini yakın gelecekte çok daha ileri yerlere huzur ve güvenle taşımalı.

Biz yetkililer, sorumlular ve yetişkinler de bu anlamda onların önünü açmak için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız.

Sonuç olarak ve ayrıca ifade etmek gerekir ki, onlar mutlu ve huzurlu oldukları zaman anne ve babalar, eğitimciler ve diğer herkes mutlu ve huzurlu olur. İşin bir başka yanı da budur. Sorunlu bir gençlik sürekli olarak diğer kesimleri olumsuz yönde etkiler. Gençlik sıkıntılarından arındıkça toplum genel olarak rahatlar.

26 Temmuz 2012 Perşembe

10:09