YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Gençlik Ve Spor Bakanı Kılıç:

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, öğrenci evleri tartışmalarına ilişkin, "Sayın Başbakanımızın kaygıları, özel yaşama müdahale etme yönünde bir

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, öğrenci evleri tartışmalarına ilişkin, "Sayın Başbakanımızın kaygıları, özel yaşama müdahale etme yönünde bir yaklaşım değildir. Bayın Başbakanımızın kaygısı, bu ülkenin geleceği olan gençlerimizin sağlıklı koşullarda barınma, sağlıklı koşullarda eğitim alma ve geleceğe özgüveni yüksek bireyler olarak anne babaların beklentileri doğrultusunda hazırlanmasına yönelik bir ciddiyet ve sorumluluğun yansımasıdır" dedi Kılıç, çeşitli programlara katılmak üzere geldiği Samsun'da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, "öğrenci evleri tartışmalarına" ilişkin sorusu üzerine Bakan Kılıç, "Şunu tespit etmek lazım, yüksek öğrenimdeki gençlerimizle ilgili tartışma maalesef bir miktar mecranın dışına taştı. Bu tartışmayı yeniden kendi mecrasına, doğal mecrasına getirmek lazım. Gençlerle ilgili tartışmayı, gençleri ve ailelerini incitmeyecek boyutta sürdürmek lazım" diye konuştu. "Elbette ki farklı görüşler seslendirilebilir, farklı görüşlerin seslendirilmesi sıhhatli bir demokratik toplumun varlığının göstergesidir" diyen Kılıç, şöyle devam etti: "Sayın Başbakanın görüşlerine muhalif görüşler de seslendirilebilir. Bunu da normal karşılamak lazım. Muhalif partilerden farklı yaklaşımlar geliştirilebilir. Bunu da yine kendi doğallığı içerisinde normal bir itiraz süreci olarak karşılamak lazım. Bütün bunlarla birlikte tabi ki tartışmayı da zemininde konuşmak lazım, tartışmayı gerçek olgularla değerlendirmek, ele almak lazım. Beni sürecin başından itibaren üzen konu, maalesef sayın Başbakanımızın mesajlarının gerçek mecrasında ve kastedilen anlamıyla tartışılamamış olmasıdır." Herkesin hukuk, anayasa, hukukun üstünlüğü, bireyin hukukundan bahsettiğini ancak hukuktan bahsedenlerin, anayasanın devlete ve hükümete yüklediği görevleri hatırlamaksızın cümleler kurduğunu vurgulayan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Anayasamızın çok açık maddelerinde yer aldığı biçimiyle, devlet gençleri alkol ve madde bağımlılğından korumakla mükelleftir. Devlet, gençlerin beden ve ruh sağlığını korumakla mükelleftir. Devlet gençleri uyuşturucu müptelası olmaktan korumakla mükelleftir. Geçmiş aylarda alkolle ilgili yapılan düzenleme Amerika'da, İngiltere'de, Almanya'da, İtalya'daki benzerlerine uygun, paralel, çağdaş bir düzenleme olmasına rağmen maalesef biz o zaman da meramımızı tam manasıyla anlatamamıştık. Maalesef o dönem alkolle ilgili düzenleme alkol yasağı biçiminde medyamız tarafından kamuoyuna intikal ettirilmişti. Olayı doğru anlamak lazım, parametrelerini doğru koymak lazım. " - Başbakan Erdoğan'a teşekkür "Öncelikle, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sayın Recep Tayyip Erdoğan'a gençlerin barınma problemleri ve barınma sorunlarını çözerken karşılaştıkları sorunlar sürecini Türkiye'nin gündemine taşıdığı için teşekkür ediyorum" diyen Kılıç, şöyle dedi: "Kızı veya oğlu üniversitede okumak için farklı bir kente giden bütün anne babalar bugün çocuğunun hangi koşullarda, nerede, kimlerle barınmakta olduğu sorusunu kendilerine sormaktadır. Yani anne babaların ilgisi bir kere daha kız ve erkek evlatları üzerinde yoğunlaşmış bulunmaktadır. Zaten tartışmanın özü de aslında bu noktayla ilgilidir. Anne ve babalar çocuğum devlet yurdunda mı kalıyor, özel yurtta mı kalıyor, arkadaşlarıyla ev mi kiraladı, kiraladığı ev kime ya da kimlere ait, bir apartta mı kalıyor, pansiyonda mı kalıyor, apartın pansiyonun statüsü nedir, barınma koşulları, güvenlik kriterleri nelerdir gibi soruları anne babalar, sayın Başbakanımızın gündeme taşıdığı bu konu sayesinde irdeleme, öğrenme ve araştırma gereğini duymuş bulunmaktadırlar. Konu bu yönüyle çok çok önemli bir konu." - Apart yurt olarak işletilen yapılar Bakan Kılıç, yeterince yurt yoksa Türkiye'de bu konuyla ilgili yaklaşımı ayrıca karşılamak, yeni yurtlar yapmak, ihtiyacı karşılayacak yeni projeleri Türkiye'ye kazandırmanın hükümetlerinin görevi olduğuna değinerek, "O konuyla ilgili fikir ve görüşlerimi ayrıca ifade edeceğim fakat burada sürecin başlangıcında sayın Başbakanımızın hem bir baba hem Türkiye'nin geleceğini düşünen bir siyasi lider hem de Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak kaygılanmasına neden olan esas sorunun kaynağında, apart yurt olarak işletilen yapılar vardır. Buralarla ilgili bizim ciddi kaygılarımız var" ifadelerini kullandı. Kılıç, şunları söyledi: "Apart dediğiniz binaların çoğunun tabelası öğrenci yurdu tabelası. İş yeri açma izin belgesi var mı, çoğunda yok. Ruhsatlandırma süreçleri tamamlanmış mı, çoğunun maalesef işletme ruhsatı söz konusu değil. Bugün bir öğrenci yurdu açmak isteyen bir müteşebbise, bir girişimciye yangın merdiveniyle ilgili kriterler getiriliyor. Bir özel öğrenci yurduna, yemekhane ve mutfak tesisatıyla ilgili kriterler getiriliyor. Doğalgaz tesisatıyla ilgili kriterler getiriliyor. Güvenlik, barınma koşullarıyla ilgili kriterler getiriliyor ama maalesef apart yurt olarak işletilen müesseselerin pek çoğu sorduğunuz zaman, stüdyo daireleri kiraya veren bir apartman görüntüsü var ama fonksiyonlarına baktığınız zaman kiralanan stüdyo dairelerden müteşekkil aslında ortada bir yurt işletmesi var. Bir özel yurt işletenle apart çalıştıran, kiralayan arasında vergilendirme, ruhsatlandırma açısından bir eşitsizlik var. Bir hukuksuzluk hali var ve bu hukuksuzluk halinin hukuksuzluk yapan lehine birtakım maddi kazanımları var. Bunu bir standarda kavuşturacağız. Bu konuyla ilgili bir yasal düzenleme gerekirse bu yönde de bir çalışma yapılabilmesi kolaylıkla mümkün." - "YURTKUR bünyesinde 310 bin 800 yurt yatak kapasitemiz var" Bakan Kılıç, son Bakanlar Kurulu'nda karar altına alınan ama kamuoyunun dikkatinden kaçan bir durum olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Şu an Türkiye'de Bakanlığımıza bağlı olarak faaliyetlerine devam eden Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunun bünyesinde 310 bin 800 yurt yatak kapasitemiz var. Yüzde 60'ı kız öğrencilerimiz tarafından, yüzde 40'ı erkek öğrenciler tarafından kullanılan 310 bin 800 yatak kapasitemiz var. Bunun dışında yaklaşık 200 bin yatak kapasitesi özel sektörde var. Özel sektördeki yüksek öğrenim yurtlarını denetleme görevi şu an Milli Eğitim Bakanlığı'nda ama Milli Eğitim Bakanlığı'nın yükü ve ödevleri çok çok ağır. Bakanlar Kurulu'nda alınan bir karar doğrultusunda, özel sektör tarafından çalıştırılmakta olan yüksek öğrenim yurtlarını denetleme ve kriterlerini oluşturma görevi, çıkarılacak bir kanunla Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'na devredilecek. Atılacak bu yasal adım, zaten sektördeki boşluğu ve başıbozukluğu büyük ölçüde ortadan kaldıracak." Kılıç, "Sayın Başbakanımızın kaygıları, özel yaşama müdahale etme yönünde bir yaklaşım değildir. Bayın Başbakanımızın kaygısı, bu ülkenin geleceği olan gençlerimizin sağlıklı koşullarda barınma, sağlıklı koşullarda eğitim alma ve geleceğe özgüveni yüksek bireyler olarak anne babaların beklentileri doğrultusunda hazırlanmasına yönelik bir ciddiyet ve sorumluluğun yansımasıdır" diye konuştu. Kontrol ve denetim göreviyle Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun yükü ve sorumluluğunun bir miktar daha artacağını dile getiren Kılıç, "Özel sektördeki yurtlarla ilgili tüm güvenlik kriterleri, tüm barınma kriterleri, tüm sıhhi tesisat kriterleri netleştirilmiş olacak. Acı, kötü, dramatik, anne babaların hayallerini yerle bir eden ve onları üzüntüye sevk eden olayların yaşanmasına da büyük ölçüde engel olunmuş olacak" dedi. (sürecek)

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler