DTP Mardin milletvekili Emine Ayna, Genel Başkanları Ahmet Türk'ün TBMM grup toplantısında Kürtçe konuşmasıyla ilgili yapılan eleştirilere yanıt verdi.
Ayna, "Biz, dilimizi kullanmak için ne Erdoğan'dan, ne Genelkurmay Başkanı'ndan izin alırız. Kimliğimizi ve dilimizi kullanmak için ne AKP'nin siyasetine, ne de Genelkurmay'ın icazetine ihtiyacımız yok. Genelkurmay Başkanı, Genelkurmay Başkanlığını bilsin ve siyasete karışmasın. Anadilimizi her yerde kullanacağız" dedi.
Seçim bürosunun açılışına katılmak için dün akşam saatlerinde Mardin'in Nusaybin İlçesi'ne gelen gelen DTP milletvekili Emine Ayna, ilçe girişinde çok sayıda partili tarafından karşılandı. DTP Nusaybin İlçe binasının önüne gelen DTP'lileri çok sayıda kişi PKK ve Abdullah Öcalan lehine attıkları sloganlarla karşıladı. ‘Oy namustur, namus satılmaz' sloganlarıyla seçim bürosuna yürüyen kalabalığa yol güzergahı boyunca çevredeki esnaf da alkışlarla destek verdi. Seçim bürosu açılışını yapan Emine Ayna burada yaptığı konuşmada, Ahmet Türk'ün Kürtçe konuşmasıyla ilgili başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ‘Şov ve provokasyon yapıyorlar' açıklamasına tepki gösterdi.
‘İMRALI'NIN ÇÖZÜM ÖNERİSİ FIRSATTIR'
Kürtçe televizyonun 24 saat yaptığı bir dönemde Anadil Günü'nün kutlanması için Kürtçe yapılan konuşmanın nasıl provokasyon olduğunu Başbakan'a sormak istediğini belirten Ayna şöyle konuştu:
"Türkiye'de halklar arasında gerilim yok. Sorun devletin tekçi zihniyetidir. Tekçi zihniyetle bu sorun çözülmez. Biz Kürtçe konuşarak şunu anlatmak istedik. Siz Kürtçe televizyon kursanız da o televizyonda ‘tek dil, tek millet' diyeceğiniz için o televizyonu Kürtler sahiplenmiyor. Genelkurmay da, AKP ve Erdoğan gibi düşünüyor, Genelkurmay Başkanı ‘Kültürel kimlikler serbest olabilir' diyor. Kimliğimizi ve dilimizi kullanmak için ne AKP'nin siyasetine, ne de Genelkurmay'ın icazetine ihtiyacımız yok.
Genelkurmay Başkanı, Genelkurmay Başkanlığını bilsin, siyasete karışmasın. Dilimizi kullanmak için ne Genelkurmay'dan, ne de Erdoğan'dan izin istemiyoruz. Anadilimizi her yerde kullanacağız. 30 yıldır bu halk kimliği için öldürülürken, işkencelerden geçerken, sesi çıkmayan AKP'li milletvekillerinin, seçime bir ay kala Kürtlükleri akıllarına gelmiş. Bunu diyerek oy toplayacaklarını sanıyorlar. ‘Kadın da, çocukta olsa gereğini yapacağım' diyerek düne kadar tek bayraktan söz edenler, şimdi Türkiye halklarından söz ediyor. Rojbaş, günaydın. Ne oldu? Seçimler mi yaklaştı?
Bu halk 30 yıl daha mücadele eder. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. 29 Mart seçimleri AKP için referandumdur. İmralı'dan bir çözüm önerisi daha çıktı. ‘Yeter insanlar ölmesin. Bu ölümleri durdurmak için 2 taraflı ateşkes olabilir. Resmi olmasa da gayri resmi olabilir' denildi. Seçimler bunun için bir fırsattır. Hükümete sesleniyoruz, gelin birlikte bu sorunu çözelim. Seçimi bu sorunun çözümün adresi yapalım. Artık bomba yüklü uçakların seslerinden dolayı Diyarbakırlı'lar uyuyamıyor. İnsan sabaha kadar ‘acaba bir saat sonra kimler ölecek' diye düşünüyor. Gelin bu ölümleri durduralım."
DTP Nusaybin Belediye Başkan Adayı Ayşe Gökkan da, Nusaybin'de AKP'ye bir oy bile çıkmayacağını, Nusaybinli'lerin kendi topraklarına sahip çıkacağını savunarak, "Tüm Kürdistan'a sahip çıkalım. Nusaybin'deki sınırları kaldıralım. Halkların birlikte yaşamı için birlikte olalım. Kadınların özgürlüğü bu toplumun özgürlüğüdür" dedi.
Vatan