FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlere ilişkin, aralarında sözde yurtta sulh konseyi üyelerinin de yer aldığı 224 kişinin yargılanmasına devam edildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada, İstanbul'daki darbe faaliyetlerini yöneten, sözde yurtta sulh konseyi üyelerinden dönemin 2. Zırhlı Tugay Komutanı eski tuğgeneral Özkan Aydoğdu, esasa ilişkin savunmasını yaptı.
Üzerine atılı suçları işlemediği iddiasında bulunan Aydoğdu, 15 Temmuz'dan önce Türkiye ve çevresinde yaşanan olaylardan ötürü başta Suriye'ye yönelik olmak üzere bazı askeri tedbirlerin alındığını beyan etti.
Olay günü yaşananları da bu kapsamda değerlendirdiğini ileri süren Aydoğdu, darbeye yönelik bir faaliyetinin bulunmadığını savundu.
Soruşturma aşamasıda verdiği itiraf niteliğindeki ifadelerini inkar eden Aydoğdu, darbe girişiminden sonra alınan ilk ifadesinde kullandığı, "13 Temmuz günü saat 14.30 sıralarında Albay Uzay Şahin, 19.00 sıralarında Albay Muzaffer Düzenli gelmiş ve bilgi aktarımında bulunmuştu. TSK bir bütün olarak emir komuta birliği içerisinde sıkıyönetimle yönetime el konularak... Bana yapmam gerekenleri söylediler. Yani kısaca albayın bana söyledikleri ile 15 Temmuz sıkıyönetim ilanı ile ilgili gelen yazılı metin aynı şeylerdi." sözlerini kabul etmediğini belirtti.
Darbeye yönelik eylemleri nedeniyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığını ve "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ile "nitelikli kasten öldürme'' suçlarından 88 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığını hatırlatan Aydoğdu, sözde yurtta sulh konseyi üyesi olduğu iddiasıyla aynı suçlamaların Genelkurmay çatı davasında da kendisine yöneltildiğini ifade ederek, mevcut davadan beraatini istedi.
Aydoğdu, sözde yurtta sulh konseyi üyesi olmadığını ve diğer konsey üyeleriyle bir iletişiminin de bulunmadığını savundu.
Davanın görülmesine yarın devam edilecek.