Genelkurmay Başkanlığı, "Yunanistan'ın zaman zaman mevcut andlaşma ve protokol hükümlerine aykırı olarak yasa dışı göçmenleri Türk karasularına ve/veya Meriç Nehri kıyısından Türkiye sınırına işbirliği yapmadan tek taraflı olarak bıraktığını" duyurarak, "konunun insani boyutu düşünüldüğünde, ortaya çıkan insanlık dramının kabul edilebilirlik sınırlarını aştığını" bildirdi.
Genelkurmay Başkanlığı, "Yunanistan'ın Yasa Dışı Göçmenlere İlişkin Tutumu"na ilişkin bilgi notu yayımladı.
Yasa dışı göçün bir insanlık dramı olduğu ve günümüzde uluslararası güvenliği tehdit eder bir hal aldığının belirtildiği bilgi notunda, yasa dışı göçün kısa vadede önlenebilmesini sağlayacak en önemli konunun, uluslararası alanda işbirliği yapılması olduğunun değerlendirildiği kaydedildi.
Bilgi notunda, bu kapsamda Türkiye ile Yunanistan'ın yasa dışı göç konusunda 20 Ocak 2000 tarihinde bir andlaşma, 08 Kasım 2001 tarihinde ise bir protokol imzaladıkları hatırlatılarak şu hususlara yer verildi:
"Anılan protokol ile söz konusu andlaşmanın özellikle 1'inci ve 8'inci maddeleri gereği, kamu düzenine zarar veren yasa dışı göçün önlenmesi konusunda Türkiye ve Yunanistan iş birliği içinde bulunmayı taahhüt etmişlerdir.
Bu andlaşma ve protokol halen yürürlükte olduğundan, görev ve sorumluluklar açısından her iki ülkeyi bağlamaya devam etmektedir.
Türkiye söz konusu andlaşma ve protokolün yükümlülüklerini titizlikle yerine getirme gayreti içerisindedir.
Ancak zaman içerisinde yaşanan gelişmeler, yasa dışın göçün önlenmesi konusunda iki ülke arasında sağlanan, 'işbirliği içerisinde bulunma taahhüdünün' her hal ve şartta hayata geçirilemediğini göstermiştir.
Yunanistan'ın zaman zaman mevcut andlaşma ve protokol hükümlerine aykırı olarak yasa dışı göçmenleri Türk karasularına ve/veya Meriç Nehri kıyısından Türkiye sınırına işbirliği yapmadan tek taraflı olarak bıraktığı gözlenmiştir.
Konunun insani boyutu düşünüldüğünde, ortaya çıkan insanlık dramının kabul edilebilirlik sınırlarını aştığı değerlendirilmektedir."
Yunanistan tarafından 26 Eylül 2006'da İzmir'in Karaburun ilçesi yakınlarında denize bırakılan mültecilerden 6'sının boğularak hayatını kaybettiği ve 3'ünün ise tüm arama çalışmalarına rağmen bulunamadığının anlatıldığı bilgi notunda, "Son olarak 27 Eylül 2007 tarihinde Çanakkale/Behramkale ve Ayvalık açıklarında toplam 47 yasa dışı göçmen Yunanistan'a ait S/G botları tarafından Türk karasularına bırakılmıştır" denildi.
Bilgi notunda, 2002 yılından günümüze kadar meydana gelen olaylar incelendiğinde; 2002 yılında 152, 2003 yılında 2 bin 185, 2004 yılında bin 974, 2005 yılında 3 bin 2, 2006 yılında bin 633, 2007 yılında ise 3 bin 47 olmak üzere toplam 11 bin 993 yasa dışı göçmenin Yunanistan tarafından usulsüz olarak Türkiye sınırlarına bırakıldığı belirtildi.
Yunanistan'ın, 2002-2007 yılları arasında 22 bin 312 yasa dışı göçmenin Türkiye tarafından geri kabulünü talep ettiğinin hatırlatıldığı bilgi notunda, Türkiye'nin ilgili protokol şartlarına uyan 4 bin 264 kişinin teslim alınması işlemini gerçekleştirdiği, 87 kişiyi ise Yunanistan'a iade ettiği ifade edildi.
Bilgi notunda daha sonra şu değerlendirmede bulunuldu:"Yunanistan'ın mevcut andlaşma ve protokol hükümlerine aykırı olarak sınırlarımıza bıraktığı göçmenlerin Türkiye'den geçişini ispatlayamaması ve 'iadesi talep edilen üçüncü ülke uyrukluların geçişlerine ilişkin bütün masraflar, talep eden tarafça karşılanacaktır' protokol hükmü çerçevesinde Yunanistan'ın üstlenmesi gereken mali sorumluluk,Yunanistan'ın protokol hükümlerine aykırı uygulamalarının önemli nedenleri arasında yer almaktadır."
AA