Bazı kanser türleri en baştan genetik bozuklukla başlıyor. Bir kromozomdan kopma meydana geliyor ve başka bir kromozoma ekleniyor. Böylece melez gen oluşuyor. Melez genin ürettiği protein de kanserin oluşumuna neden oluyor. Ailesel etkenler en çok meme kanseri, yumurtalık (over) kanseri ve kalın barsak (kolorektal) kanserinin oluşumunda rol oynuyor.
Özellikle ailesinde meme kanseri hikayesi olan kadınların sürekli izlenmesinin önemine dikkat çeken Anadolu Sağlık Merkezi'nden Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Üskent ,"Meme kanserlerinin yüzde 10'unda ailesel nedenler etkili oluyor. Bir kadının anne, kız kardeş ya da teyzelerinden en az ikisi 35 yaşın altındayken meme ya da yumurtalık kanserine yakalandıysa bu durum bir risk faktörü oluşturuyor. Normalde meme kanserinde erken tanı için kadınlara 40 yaşından itibaren her yıl bir kez hekim tarafından muayene edilmesi ve ilk mammografisini çektirmesi öneriliyor. Ailesinde meme kanseri hikayesi olan kadınlara ise, örneğin annesinde 35 yaşında kanser görüldüyse, annede görülen yaştan beş yıl daha erken taramalara başlaması tavsiye ediliyor. Bu kadınların mammografi ve ultrasonografiyle sürekli olarak izlenmesi gerekiyor." dedi.
Önemli bir nokta da risk grubundaki kadınların gen mutasyonlarının incelenmesidir. Ailesinde birden fazla meme kanseri vakası görülen kişilere yapılan ve BRCA 1, BRCA 2 mutasyonu olarak adlandırılan bu test sonucu risk görülüyorsa o kişide günün birinde, ancak belirlenemeyen bir tarihte kesin olarak kanser görüleceği anlamına geliyor. O zaman da kanserin önüne geçmek için koruyucu mastektomi (memenin tamamen çıkartılarak yenisinin yapılması) öneriliyor.
Yumurtalık kanserinin de yüzde 10'unu genetik nedenler oluşturuyor. Meme kanseri olan kadınlarda yumurtalık kanserine yakalanma riski daha yüksek. Bu kanser türünde de erken tanı için, örneğin kişinin annesi 35 yaşında yumurtalık kanserine yakalandıysa, kızının en erken 30 yaşından itibaren taramalara başlaması gerekiyor. Yumurtalık kanseri belirti vermeden ilerliyor. O nedenle erken tanı için düzenli jinekolojik kontroller en önemli faktörü oluşturuyor. Karında şişme, beklenmeyen vajinal kanama, karında basınç duygusu, sırt veya bacak ağrısı, gaz, şişkinlik ve uzun süren hazımsızlık hissedildiğinde mutlaka doktora başvurmak gerekiyor.
Genetik nedenlerin çok önemli olduğu bir başka kanser türü olan ailesel polipli kalın barsak kanserinde de kişinin kolonunda sayısız polip oluşuyor ve bir süre sonra kolon kanserine dönüşüyor. Böyle bir durumda kolonun tamamının çıkartılması gerekiyor. Ailesinde birden fazla kolon kanseri görülen bir kişinin, bu kansere en erken yakalanan kişinin yaşından 10 sene geriye giderek tarama yaptırmaya başlaması öneriliyor. Örneğin ailede kolon kanserine en erken yakalanan kişi 40 yaşındaysa, ailenin diğer fertlerinin 30 yaşından itibaren kontrollere başlaması tavsiye ediliyor. Erken tanı için dışkıda gizli kan testi, kolonoskopi ve parmakla rektal muayene yapılması gerekiyor.
Lynch Sendromu görülen ailenin erkeklerinde üregenital kanserler, kadınlarında jinekolojik kanserler ve her ikisinde de kolon kanseri salgın bir hastalık gibi peşpeşe görülüyor. Eğer bir ailede sık sık bu kanser türleri görülüyorsa mutlaka Lynch Sendromu'ndan şüphe etmek lazım. Çok ender görülen bu durumda hekimin, kişilerin aile öyküsünü kapsamlı bir şekilde öğrenmesi Lynch Sendromu'nu kalıtım yoluyla alma riskini belirleyecek önemli bir adımı oluşturuyor.