"Genişleme durursa AB'ye zarar verir"

BRÜKSEL (İHA) - Türkiye-Avrupa Birliği (AB) Karma İstişare Komitesi (KİK) 22. toplantısı Brüksel'de başladı.

AB Ekonomik ve Sosyal Komite binasında yapılan toplantı yarın da devam edecek. Toplantıya Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi üyeleri, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Prof. Dr. Aydın Dumanoğlu ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıkoğlu da katılıyor.

Toplantının açılışını yapan Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komite Başkanı Dimitris Dimitriadis, "Benim ailem de Türkiye'den gelme. Bu yüzden biraz Türkçe biliyorum ve geliştirmek için gayret ediyorum. Türkiye'de yapılan reformlar, her şeyden önce Brüksel için değil Türk halkı ve gelecek nesiller için olmalıdır" dedi.

Konuşmasında gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesine de değinen Dimitriadis, olaydan duyduğu üzüntüyü şöyle dile getirdi: "Türkiye'de asıl önemli olan katılımcı demokrasinin yaygınlaşmasıdır. Gücün değil idarenin hakim olduğu bir yerden bahsediyorum. Daha iyi bir Türkiye ve AB için insan hakları, demokrasi, sivil toplumun oluşumu, hukuk devletinin üstünlüğü ve Türkiye'deki adalet mekanizması AB'ye yakın olmalı"

Ali Babacan ise, şu an müzakere pozisyon belgelerini hazırladıklarını belirterek "Bununla ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla sürekli istişare halinde olduğumuzdan dolayı yavaş ve emin adımlarla ilerliyoruz, bunun yararını da görüyoruz. Ağır bir testten geçiyoruz ama bunun sonunda başarılı olacağımıza inanıyoruz" dedi.

AB içinde de şu an sosyal sorunlar, rekabet kaybı, işsizlik ve yeni katılan ülkelerin entegre problemleri olduğunu bildiklerini belirten Babacan, sözlerine şöyle devam etti: "AB, 15 üyeli bir kurumken, bu sayı 27 ülkeye yükseldi; bu büyük bir değişiklik. 27 ülkenin güçlü tarafları öne çıkınca AB tüm bu sorunların üstesinden gelecektir.

Çünkü AB'nin, temel haklar, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir yapısı var. AB zaman içerisinde düşman ülkeleri dost yapmayı başardı, ortak para birimiyle tek pazar oluşturabildi, temel hak ve özgürlükler de üye ülkelere daha fazla refah getirdi. Mesela bazı ülkeler birliğe üye olmasalar da birliğe girme umudu ülkelerin yapılarını değiştirdi"

"Genişleme son bulursa bu AB'ye zarar verir" diyen Babacan, "Biz Türkiye olarak hiçbir çabadan kaçmayacağız ve bunun sonucunda iyi sonuçlar elde ettiğimizi de gördük" dedi.

Türkiye'nin AB sürecinin dünyanın bir çok yerinden takip edildiğini anlatan Babacan, şöyle konuştu: "Arap ülkelerinden 270 gazeteci gelişmeleri takip etti. 11 Eylül'den sonra dinler çatışması ve farklılıklardan bahsedilmeye başlandı. AB, burada ortak değerlerde buluşma konusunda örnek olmalı. Ortak olan yönlerimize bakmalıyız. Sadece farklılıklarımıza bakarsak 2. Dünya Savaşı'nda 60 milyon insanın öldüğünü de görmeli ve AB'nin ne kadar önemli bir barış projesi olduğunu anlamalıyız. Türkiye'nin de bu projeye dahil olması önemlidir."