Strasbourg (AA)- Avrupa Parlamentosu'nun, AB Komisyonu'nun 2005 yılında hazırladığı "Genişleme Strateji Belgesi"ne ilişkin yanıtını içeren rapor ve buna bağlı karar tasarısı AP'de bugün kabul edildi.
Bağlayıcı niteliği olmayan rapor ve karar tasarısında, AB'nin genişlemeye ilişkin sözlerini tutması istenirken, Birliğin yeni bir genişleme dalgasından önce "hazmetme kapasitesine" sahip olup olmadığına bakılması gerektiği belirtildi.
Oylamada 397 "evet", 95 "hayır" ve 37 "çekimser" oyu kullanıldı.
Oylamalar sırasında, "Türkiye'nin KKTC'den asker ve Türkiye'den göçenleri geri çekmesini talep eden değişiklik önergesi" reddedildi. Bu önerge için 489 parlamenter "hayır", 85 parlamenter ise "evet" oyu kullandı.
Raporda, Türkiye'nin yanı sıra Hırvatistan, Makedonya ve diğer Batı Balkan ülkeleriyle ilgili bölümler yer aldı. Raporun Türkiye ile ilgili kısmında, "laik ve demokratik
Türkiye'nin, medeniyetler arası uzlaşmanın geliştirilmesinde yapıcı bir rol oynayacağı" belirtildi.
Türkiye'deki reform hareketinin 2005'te yavaşladığı iddia edilen raporda, ifade özgürlüğü ile dini, kültürel ve azınlık hakları önünde var olduğu öne sürülen sınırlamaların ortadan kaldırılması istendi. "İşkence ve kötü muamelenin tamamen ortadan kaldırılması" çağrısında bulunulan raporda, "kadın hakları konusunda da ilerleme
sağlanması" tavsiye edildi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Güneydoğu Anadolu sorununun barışçıl yollardan çözülmesi gerektiğini ifade eden demecinin memnuniyetle karşılandığı kaydedilen raporda, terör saldırılarının tekrar başlamasının ardından bölgede şiddetin artmasıyla birlikte mevcut güvenlik durumunun kötüleştiği belirtildi.
Orhan Pamuk ile ilgili davanın geri çekilmesinin de memnuniyetle karşılandığı ifade edilen raporda, şiddet içermeyen ifadelere yönelik açılan diğer davalara da eleştiriler getirildi ve bu konularda Türkiye'ye gerekli yasal düzenlemeleri yapması çağrısında bulunuldu. Raporda, Türkiye'nin Gümrük Birliği Ek Protokolü'nü imzalaması
sırasında Kıbrıs ile ilgili yayımladığı bildiriden "üzüntü duyulduğu" ifade edildi ve Türkiye'nin bütün üye ülkeleri tanımasının, üyelik sürecinde gerekli olduğu belirtildi.