2 çocuk annesi, 62 yaşındaki Nurten Üzel’in şikayetleri bundan tam 10 yıl önce başladı. Yemek yerken ve yutkunurken zorluk çeken kadın, tedavi için hastaneye başvurdu. Burada yapılan tetkikler sonrası ilaç tedavisi uygulandı. 18 iğne yaptıran ve antibiyotik kullanan yaşlı kadının şikayetleri hafifledi. Aylar sonra tekrar boğazında şişlik, yutkunma zorluğu çeken Üzel, bu kez farklı bir hekime başvurdu. Üzel’in bademcik iltihabı yaşadığı söylendi ve ameliyat teklif edildi.
Şikayetleri ilaçlarla hafiflese de rahatsızlığı 4 yılda 1 nükseden Üzel, bademciklerini aldırmak istemedi. Son çare olarak Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Fatih Evcimik’e başvuran yaşlı kadın burada hayatının şokunu yaşadı. Muayene ve ultrason sonrası Üzel’in tükürük bezinde 1.5 santimetrelik bir taş tespit edildi. Üzel, “Tükürük bezinde taş olduğunu duyduğumda çok şaşırdım, daha önce böyle bir şey hiç duymamıştım” diye konuştu.
Muayene sonrası 2 gün içinde ameliyat olmaya karar verdiğini söyleyen Nurten Üzel, "Yemek yerken, yutkunurken çok zorlanıyordum. Boğazımdaki beze arada iyileşse de o bölgede bir doluluk ve batma hissediyordum. Elimi o bölgede tutarak lokmalarımı yutuyordum. Çıkarılan taşı gördüm, baya büyük, şimdiye kadar orada nasıl tutmuşum, yemek yemişim şaşırıyorum. Ameliyatımı oldum şu anda çok iyiyim. Artık çok rahatım ve her şeyi rahatlıkla yiyebiliyorum. 10 yılın ardından anca rahatladım” ifadelerini kullandı.
Ameliyatı gerçekleştiren Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Doç. Dr. Muhammed Fatih Evcimik, "Nurten Hanım’ın boynunda elle gerçekleştirdiğimiz ilk muayenede taş hissi aldık. Taş maalesef çok büyüktü ve bunu muayene sırasında fark ettik. Bunun üzerine ultrasonla bölgeye baktık. Ultrasonda da 1.5 santimetre büyüklüğünde bir taş olduğu gözüktü. Bunu klasik yöntemlerle, kanalı açıp almamız mümkün olmadığından boyun altından bir kesi yaparak taşı çıkardık" değerlendirmesinde bulundu.
Tükürük bezi taşının genellikle çene altındaki şişlikle belirti verdiğini anlatan Doç. Dr. Muhammed Fatih Evcimik, nedenleri hakkında ise şunları söyledi: Özellikle kişide yemek yeme sonrası çene altında şişlik görülüyor. İnsanlar genellikle lenf bezi şişliğinden şüpheleniyorlar. Muayenemizde bunun tükürük bezine ait olduğunu gördük. Eğer şüphede kalırsak ultrason istiyoruz. Tespit edince de taşı çıkarmaya yönelik işlemler uyguluyoruz. Tükürük bezi taşı, özellikle sıvı alımı az olan kişilerde görülüyor. İnsanlar sıvı tüketimini özellikle yaz aylarında azalttığında görülüyor. Bazı kişilerde yeme ve içme alışkanlıklarına bağlı olarak minerallerin o bölgede çökmesi sonucu taş oluşuyor. Bunu nadir olarak görsek de rastladığımız hastalar oluyor. Bazen bu taşlar küçük olduğundan kendiliğinden kanaldan dökülebiliyor. Bazı hastalarda ise taş çok iri oluyor. Böyle durumlarda ise taş kanalı tıkıyor.
Boğaz bölgesindeki ağrı nedeniyle bu hastalığın faranjit ve bademcik iltihabıyla karıştırılabildiğini anlatan Doç. Dr. Evcimik, "Bu problemler genellikle yemek sonrası şişlik şeklinde karşımıza çıktığından bu şekilde tespit edebiliyoruz. O nedenle kişi yemekten sonra boyunda, yüz ve çene bölgesinde bir şişlik yaşıyorsa ağrı hissediyorsa ve yutkunurken bir takılma hissi ile bu ağrı artıyorsa bunlar bizim için ön belirtilerdir" dedi.
Taşın alınmaması durumunda daha ciddi problemlerin görüleceğini anlatan Doç. Dr. Evcimik, "Eğer taş alınmasaydı tükürük salgısı dışarı kendisini atamayacağından içeride birikecek ve tükürük bezi iltihaplanacaktı. Böyle bir durumda uzun vadede etraftaki organlar yani boyundaki yumuşak dokular ve lenf bezleri de etkilenmeye başlıyor. Bu iltihap derin boyun enfeksiyonu adı verilen daha ciddi problemlere yol açıyor" uyarısında bulundu.
(DHA)