Uzmanlar, halk arasında alternatif tıp olarak kabul gören ve aktarlarda satılan şifalı bitkiler konusunda çok dikkatli davranılması tavsiyesinde bulundu. Bilim adamları, aktarlarda satılan şifalı bitkilerden ada çaylarının büyük bölümünün ada çayı olmadığını iddia ediyor. Bunların gelişi güzel içildiğinin altını çizen bilim adamları, türlerine dikkat edilmeden kullanıldığında insan sağlığı için tehlikeli sonuçlar ortaya çıkabileceğini belirtiyor. Uzmanlar, bilimsellikleri kanıtlanmış gerçek ada çaylarının da ilaç gibi algılanıp kullanılması gerektiğini önerdi.
Bitki çayları üzerine Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'daki King Saud Üniversitesi Fen Fakültesi Botanik ve Mikrobiyoloji Bölümü’nde misafir profesör olarak araştırma yapan Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. Kemal Hüsnü Can Başer, aktarlarda adaçayı diye satılan bitkilerin sağlık açısından ciddi sakıncaları olabileceğini söyledi. Prof. Dr. Kemal Hüsnü Can Başer, bu zararların önceden kestirilmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Bunların böbrek ve sindirim sistemini olumsuz etkileyebileceği gibi her türünün ayrı düşünülmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Başer, özellikle hamile bayanların çok dikkat etmesini istedi.
Riskli yanlarının yanında ada çayının iyi özelliklerinin bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Başer, "Örneğin içindeki maddelerin alzheimer hastalığına yani hafıza kaybını önleyici bilimsel verileri de var. Tehlikeli demiyorum ama mesela hamilelerde düşük riski oluşturabilir. Çünkü halkımız paketli çayı alıp içmiyor. Aktara gidiyor, adaçayını alıyor, yaprağını koyup içiyor. Bir de ülkemizde adaçayı denildiğinde iki tane bitki anlaşılıyor. Biri salviya diğeri de sineritis türleri. Salviyanın yaprakları, sineritisin ise çiçekleri kullanılır. Mesela ikisi farklı. Bunu hamileler içebilir. İçindeki kimyasallar farklı. Onda sıkıntı yok. Türlerinin bilinmesi lazım. Adaçayı, bir ilaç gibi görülerek kullanılmalıdır. Yani bu bitkiseldir, rahatlıkla kullanırız dememek lazım. Adaçayına ilişkin araştırma sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı ama insanların bunu bilerek kullanması lazım.‘’ bilgisini verdi.
Türkiye’de 40’tan fazla adaçayı çeşidi yetiştirildiğini hatırlatan Prof. Dr. Başer, "Adaçayı antiseptik, gaz söktürücü, spazm çözücü, ter kesici, ağız ve diş eti iltihaplarını iyileştirici, menopoz şikayetlerini önleyici, kan şekerini düşürücü, gençlerde davranış ve zeka performansını arttırıcı bir bitkidir. Dağ çayı türlerinin kurutulmuş çiçekleri de bitkisel çay olarak kullanılır." şeklinde konuştu.
Vatandaşlara adaçaylarının yanı sıra tüm bitkisel ürünleri bilinçli tüketmeye davet eden Prof. Dr. Başer, aktarlarda satılan her bitkinin adına aldanılmaması gerektiğini vurguladı. Bitkisel ürünlerin tüketilmeden önce mutlaka bir uzman hekime gösterilmesinin doğru olacağını söyleyen Prof. Dr. Başer, “İlaç gibi özellikler sergilediği iddia edilen ürünler, hiçbir sağlık profesyonelinin yönlendirmesi olmadan halkımıza tanıtılarak satılmaktadırlar. Bu durum halkımızın hastalıklar ile ilgili olarak yanlış ve tehlikeli bir biçimde yönlendirilmesi anlamına gelmektedir. Bu nedenle, ortaya çıkması muhtemel çok ciddi sağlık sorunları ve hatta ölümle sonuçlanan vakaların olması, sürece bir an önce müdahale edilmesini gerektirmektedir. İnternet dışından temini mümkün olmayan benzeri bitkisel ürünlerin, Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsat almaksızın, ister ilaç isterse gıda takviyesi adı altında pazarlanması halk sağlığı için açık bir tehdittir. Bu nedenle, yasaklanması ve adli takibi gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz