Uzakdoğu ülkesi Tayland'ın güneybatısında bulunuyor Kaoh Panyee adası… "Bayrak Adası” anlamına gelen bu küçük ada, ana karadan 20 dakika uzaklıkta.
200 yıla yakın bir geçmişi olan adanın en büyük özelliği; düz bir kara parçasının bulunmaması.
Bu yüzden adadaki pek çok kişi için futbol demek, sadece televizyondan izlenebilen bir spor dalıydı. Ne var ki gençlerin uzun süren tek taraflı futbol aşkı, 8 yıl önce son buldu.
Futbola gönül vermiş gençlerin, "artık yeter, biz de futbolu sadece seyretmek değil, aynı zamanda oynamak istiyoruz” düşüncesi ağır basınca, denizin ortasına bir futbol sahası kuruldu.
Adanın şimdilerde Panyee FC adlı bir futbol takımı bile var. Denizin ortasına kurulan küçük futbol sahasının tek sıkıntısı ise topun sürekli denize düşmesi.
Ayrıca küçük kalelerden oluşan ve çoğu zaman ıslak zeminli sahada top hâkimiyeti ise özel bir yetenek istiyor. Topa hâkim olabilmek için adeta ayağa yapışık bir şekilde oynanması gerekiyor.
Ada halkının bu futbol sevgisi ve mücadelesi öyle dikkat çekiyor ki, bir reklam filmine dahi konu olmuş.
Tayland'ın önde gelen bankalarından biri olan TMB Bank, ada çocuklarının futbol aşkını ve sahalarının kurulmasını kısa bir film yaparak reklamlarında kullanmış.
Gerçek hikâyenin ele alındığı bu filmde, Tayland'ın Koh Panyee isimli küçük adasında su üstünde yüzen ve balıkçılıkla geçinen bir köy var. Köyün çocukları balıkçılıkla uğraşmalarına rağmen futbol âşığıdırlar. Toprağı olmayan bu köyün çocukları, futbolu televizyondan izlemek zorundadırlar. Kendilerine futbol oynayacak bir alan bulmakta zorlandıkları için, 1986 yılında eski tahta parçalarından kendilerine yüzen bir saha inşa ederler.
Bir müddet sonra FC Panyee isimli futbol takımı kurup ana karada bir futbol turnuvasına katılmaya karar verirler. Futbol turnuvasında yarı finale kadar çıkan takım, 1 farkla elenir. Bütün ada halkı onların bu yaptıklarını destekler ve tüm adanın kaderini değiştirirler.
Panyee FC takımının kaptanı ve lideri ise 23 yaşındaki Jess adlı futbolcu. O, diğerlerine nazaran profesyonel. Çünkü diğer futbolcular geçimlerini sağlamak için futbol dışında balıkçılık, turist rehberliği ya da çamaşır yıkama gibi işlerde uğraşırken, o geçimini sadece futboldan kazanıyor.
Köylü, Jess'i ellerinde tutabilmek için ona hiçbir iş yaptırmıyor, hatta köyün gelirinden maaş vererek onun rahatını sağlıyor. Takımın her şeyi olan Jess, takım arkadaşları tarafından da el üstünde tutuluyor. "Jess varsa her şey yolunda, onunla hep kazanıyoruz.” diyen diğer futbolcuların tek endişeleri, başka takımların ona fazla para vererek transfer etmeleri.
Panyee FC takımı gençlerde kazandığı 7 şampiyonlukla Tayland'ın en başarılı futbol takımları arasına girmeyi başarırken, büyüklerde henüz bir başarıya ulaşamamış. Büyüklerde elde ettiği en büyük başarı ise geçtiğimiz sene katıldığı bir turnuvada finale yükselmesi olmuş. Ama ada halkı bu azimle devam ettikleri takdirde bir gün onu da başaracaklarına inanıyor.
300 metre uzunluğunda kireç taşı kayalarının eteğinde, denizin üzerine kurulu bu balıkçı köyünde 360 aile yaşıyor. Halkı Müslüman olan bu adanın nüfusu bin 685 civarında. Köyde elektrik ve internet bulunması oldukça dikkat çekici, hatta daha da ötesi, en çok turistlerin sevineceği bir banka ATM'si bile mevcut.
Köy halkı balıkçılığın yanı sıra "hydroponics” denilen suda bitki yetiştirme tekniğiyle kendi ihtiyaçları olan sebzeleri yetiştirebiliyor. İhtiyaç fazlasını da pazarda satışa çıkarıyor. Okullarda da bu teknik bir ders olarak öğretiliyor.
Köydeki en pahalı şey ise elektrik, maliyeti merkezden tam olarak 6 kat daha pahalı. Pek fazla olayın yaşanmadığı köyde bir tane polis memuru görev yapıyor.