19 Ekim 1853 yılında dünyaya gelen Juana Maria isimli bir kadın, Kaliforniya’daki San Nicolas Adası’nın yalnız kadını olarak tarihe geçmeyi başardı. 19. yüzyıl Kaliforniya'sının San Nicolas Adası’nda yerli Nicoleno kabilesinin son üyesi olduğu tahmin edilen Maria, tek başına 20 yıl boyunca ıssız bir adada yaşadı. Nicoleno dilini konuşan son kişi olarak tarihi kayıtlara adını altın harflerle yazdırdı.
Maria doğduğu sırada San Nicolas Adaları’nda her ibir kendisine özgü farklı dil ve kültürlere sahip çeşitli özerk yerli Amerikan gruplar yaşıyordu. Kaliforniya henüz ABD topraklarında yer almıyordu ancak 1848 yılında Meksika-Amerika Savaşı’nı izleyen bir barış anlaşmasının parçası olarak ana karaya bağlandı. 19. yüzyılın başlarında yerli nüfus adalardan göç etmeye başladı. Nicolenolar adalarını en son terk edenlerdi. Maria’nın ise adasını neden terk etmediği kesin olarak bilinmiyor. Efsaneye göre, bebeğiyle beraber kurtarılma teknesine götürüldü ancak çocuğu olduğu için tekneden atıldı ve kıyıya yüzmek zorunda kaldı. Kıyıya geri döndüğü sırada ise bebeğini kaybetti.
Juana Maria tek başına adada kaldığı süre boyunca kendisine doğal bir hayat oluşturdu. Balina kemiklerinden kulübe yaptı ve topladığı kuş tüylerinden elbiseler dikti. Nicolenos'un yeniden yerleştirilmesinin ardından, Juana Maria’nın adadaki yalnız varlığının hesapları Kaliforniya’nın Santa Barbara liman bölgesine yayıldı. Bu nedenle ana karada yalnız kadını kurtarma operasyonlarının yapılması için çalışmalar başlatıldı. Böylece, Yüzbaşı Nidever dönüşlerini ertelemeye ve bu gizemli kadını aramaya karar verdi.
1853 yılında Maria, balina kemiklerinden yapılmış bir kulübede yaşıyordu. Ana karaya geri getirildikten 7 hafta sonra henüz 42 yaşındayken hayata gözlerini yumdu. Ölüm nedeni dizanteri olarak gösterildi. Modern dünyanın dinamiklerine alışamayan Maria ana karadaki yaşamı kısa sürdü.