Gerçek mi paravan mı?

İtalyan Il Messaggero’nun haberine göre Saklı, Bush Ailesi’nin de mali işleri için kullandığı paravan bir kişiydi. Yine gazetenin iddiasına göre Saklı kaçırılmadı, çetenin bir üyesiydi. Öte yandan Saklı'nın 5 trilyon dolar olduğu iddia edilen şaşırtıcı serveti zihinlerde soru işaretine yol açtı.

Adnan Saklı’nın çetenin elinden kurtarılmasının ardından kafalarda birçok soru işareti oluştu. İtalyan basını, yıllardır New York’ta yaşayan ve iki aydır Rimini’de iki emekli arkadaşının evinde konuk olan 56 yaşındaki banker Saklı’nın, gerçekten bu kadar parası olup olmadığını sorguluyor.

Rimini ve Roma polisinin ortak düzenlediği kurtarma operasyonunun ardından gözler ABD pasaportlu Saklı’nın malvarlığına çevrildi. İtalyan polisi, 100 milyar Euro’luk hisse senedi portföyü yönettiği iddia edilen Saklı hakkında da inceleme başlatıldığını açıkladı. Polise verdiği bilgide 27 milyar Euro’luk hissesinin Avrupa bankalarında bulunduğunu söyleyen Saklı’nın İtalyan bankalarıyla herhangi bir ilişkide bulunmadığı ortaya çıktı. Bu nedenle yetkililer, hisselerin gerçek mi yoksa uydurma mı olduğu konusunda ciddi şüpheler taşırken, Saklı’nın neden uzun süre Rimini’de kaldığını ortaya çıkarmaya çalışıyor. Bazı İtalyan ajansları kaçırılma olayının çok profesyonel olduğunu, ciddi planlar sonucunda gerçekleştirildiğini yazdı.

BUSH AİLESİ'NİN İŞYERİNİ YÜRÜTÜYORDU

Öte yandan Il Messaggero Gazetesi’nde önemli ve özel bir bilgi yer aldı. Konuya yarım sayfa yer ayıran gazete, bu olayla uluslararası finans düzenini irdeledi. Gazete, polis kaynaklarından edindiği bilgilere dayanarak, adını vermediği tutuklanan çete üyelerinden birinin ifadesinde, “O Bush Ailesi’nin para işlerini de yürütüyordu. Onu paravan olarak kullanıyorlardı” dediğini öne sürdü.

Yine tutuklananlardan Gaetano Scafa’nın, Roma Savcısı Giovanni De Donato’ya, “İnanılmaz bir serveti olduğu sanılsa da aslında o her zaman paravan bir kişi. Kaçırma planını da Adnan Saklı’yla beraber düzenledik” dediği belirtildi. İsmi internette arandığında, ‘global fon piyasasının gölgedeki kralı olarak’ tarif edilen Adnan Saklı’dan şikayetçi olan, verdikleri parayı geri alamadıklarını, dolandırıldıklarını belirten insanların sayısının hayli yüksek olduğu belirtiliyor. Hatta Saklı’nın güvenilmez finans geçmişi sayesinde bazı ülkelerde kara listeye alındığı da iddia ediliyor.

SERVETİ 5 TRİLYON DOLAR İDDİASI

İtalya'da silahlı çete tarafından 27 milyar avroluk fidye talebiyle kaçırılmasının ardından güvenlik birimlerinin operasyonuyla kurtarılan 56 yaşındaki Saklı’nın şaşırtıcı serveti, zihinlerde pek çok soru işaretine yol açtı.

İtalyan makamlarının Türk vatandaşı olduğunu ve ABD pasaportu taşıdığını belirttikleri Saklı'yla ilgili olarak, Türkiye'nin Roma Büyükelçiliğiyle şu ana dek herhangi bir temasta bulunmadığı öğrenildi.

İtalyan basınına sızan haberlerde, banker olduğunu ve Amerikan Merkez Bankası’yla sıkı ilişkileri bulunduğunu söyleyen Saklı'nın hisse senetleri ve tahvillerden oluşan servetinin, "yüzlerce milyar" ya da "yaklaşık 5 trilyon ABD doları" olduğu ileri sürülüyor.

Bu miktar Türkiye'nin 2009 yılındaki 620 milyar dolarlık toplam gayri safi yurtiçi hasıla rakamının (GSYİH) sekiz katından daha fazlasına denk geliyor.

İtalya'ya iki ay önce gelen Saklı'nın beraberindeki İngilizce belgeler eşliğindeki beyanatında astronomik bir servetten söz etmesi, yetkililerde bir tür kafa karışıklığını da beraberinde getirdi. Saklı'nın ifadesini teyit için Amerikan yetkilileriyle temasa geçen İtalyan makamlarının, Türk iş adamıyla ilgili olarak yalan beyan ihtimalleri üzerinde de durdukları ileri sürüldü.

Bologna cumhuriyet savcılarından Roberto Alfonso, Saklı'nın bir banka sahibi olduğunu ve de milyarlarca avro değerinde hisse senedi ve tahvile sahip olduğunu söylediğine değinerek, "Bunlar tabii ki onun kendi iddialarıdır. Bunların doğru olup olmadığını saptamaya yönelik çalışmalarımız sürüyor. Hiç kuşkusuz ilginç bir vakayla karşı karşıyayız" dedi.

İNANDIRICI GÖRÜLMÜYOR

Bologna Mafyayla Mücadele Savcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde, Saklı'nın bahse konu astronomik servetin gerçek sahibi olması çok da inandırıcı olarak görülmüyor. Saklı'nın kendi ismini kullandırmak suretiyle, esas itibarıyla ABD’deki milyarder ailelere ait hisse senetleri ve tahvillerin gerçek sahiplerini saklama amaçlı kanun dışı hilecilik için bir maşa olmaktan öteye geçmeyen biri olabileceği iddia ediliyor. Saklı'nın kendine aşırı zengin süsü veren bir megaloman olmasının da ihtimal dahilinde olabileceği belirtildi. İtalyan makamlarının, FBI tarafından bir süredir takip altında tutulduğu da ileri sürülen Saklı'nın beraberindeki belge, tahvil ve hisse senetleri İtalyan Merkez Bankası’na bağlı bilirkişi ve uzmanların da yardımıyla incelemekte olduğu öğrenildi.

Saklı'nın İtalya'da kaçırılmasının ardından kurtarıldığı, silahlı çete elemanlarına karşı dün ülke genelinde düzenlenen operasyon sonrasında açıklanmıştı. Açıklamaya göre Saklı, 14 Mayıs'ta Adriyatik sahilindeki Rimini kentinde emekli bir çiftin evinde bulunduğu sırada kendilerini polis olarak tanıtan çete elemanlarınca kaçırıldı. Siena yakınlarındaki Chiusi beldesine bir dağ evine kapatılan Saklı'nın kurtarılması ise 18 Mayısta çete elemanlarınca Roma’da notere götürüldüğü sırada mümkün oldu. Çete elemanları, Saklı'ya noter huzurunda imzalatacakları belgelerle 27 milyar avroluk fidye bedelinin tahsilini planlamıştı. Ancak bu plan, Roma'da polis kontrol noktasında Saklı'nın "Beni kaçırdılar" diye bağırması, kendisinin kurtarılması, beraberindeki 4 çete elemanının gözaltına alınmasıyla suya düşmüştü. İtalya'nın 5 ayrı kentinde dün düzenlenen operasyon, çetenin diğer 5 elemanının da yakalanmasıyla sonuçlanmıştı.

Dokuz kişililik çete üyelerinin adam kaçırma ve ruhsatsız silah bulundurma suçlarından yargılanması, Saklı'nın mal varlığına ilişkin soru işaretlerinin de gelecek günlerde aydınlığa kavuşturulması bekleniyor.