1938 yılında, Nazi Almanya'sı Antartika'ya bir keşif ekibi yolladı. Tarih kitaplarında ve resmi belgelerde aktarılanlara göre, Antartika'nın batısına yollanan bu keşif ekibinin görevi, o dönem en büyük gelir kaynaklarından olan balina avı için yeni alanlar keşfetmekti.
Ancak, efsaneler tarih kitaplarını aşıyor elbette...
Avusturya Alpleri'nde yer alan Toplitz Gölü, on yıllardır hazine avcılarının hedefinde yer alan bir nokta.
Efsaneye göre, 2. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru Amerika Birleşik Devletleri üstünlüğünü iyice kurmaya başlayınca, Hitler bazı hazinelerin ve gizli belgelerin Toplitz Gölü'nde yok edilmesi emrini verdi. Üzerleri kilitlerle kaplanmış metal kutular göle batırıldı...
1926-1943 yılları arasında, Nazi Almanya'sı çok sayıda bilim adamını sık sık Tibet'e yolladı. Tibet'i ziyaret sebebinin zoolojik araştırmalar olduğu açıklandı her defasında.
Ancak bu ziyaretlerin altında bir başka inanış yatmaktaydı.
Auckland Adası, resimde de gördüğünüz gibi yakın çevresinde hiçbir kara parçası bulunmayan, medeniyetten kopuk bir noktada yer almakta... Bu efsanenin bu kadar akla yatkın olması da bu yüzden olsa gerek.
Efsaneye göre, 1945 yılında bir Nazi denizaltısı Auckland Adası'nı ziyaret etti. Karaya çıkan denizciler, Nazi altınlarıyla dolu sandıkları adanın bilinmeyen bir noktasına gömdüler, bazı sandıklar ise direkt olarak denizaltından denizin dibine bırakıldı.
Gelelim Indiana Jones'u çok uğraştıran misyona...
Arkeoloji ve tarihi, siyasi propagandayı güçlendirmek için kullanan Nazi hükümeti, bu amaç uğruna birçok askeri ve bilim adamını dünyanın çeşitli noktalarına yolladı.
Bu görevlilerin amacı, masallarda yer alan ne kadar şey varsa bulmak, Aryan kökleri ile bağlantı kurmak ve Hitler'in üstün ırk teorisini haklı çıkarmaktı. Bir kısmı, kayıp kıta Atlantis'i bulmak için Kanarya Adaları'na yollandı. Bir kısmıysa, eski Aryan krallarının kalıntıları için İran'a...
Söylenene göre, İran'a yollanan ekip Aryan efsaneleri ile değil belki ama; bir Hristiyan efsanesi olan Kutsal Kase ile Berlin'e döndüler...