Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Numune Hastanesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serpil Erol, el hijyenine dikkat etmenin ve gereksiz antibiyotik kullanımını azaltmanın, hastane enfeksiyonlarını azaltmada en önemli iki unsur olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Erol, hastane enfeksiyonlarının, hastaneye başvurduktan sonra gelişen ve başvuru anında kuluçka döneminde olmayan veya hastanede gelişmesine rağmen bazen taburcu olduktan sonra da ortaya çıkabilen enfeksiyonlar olduğunu anlattı.
HASTANEDE YATAN HASTALARIN YÜZDE 7-12'SİNDE HASTANE ENFEKSİYONU GELİŞİYOR
Hastane enfeksiyonlarının genellikle yatıştan 48-72 saat sonra ve taburcu olduktan sonraki ilk 10 gün içinde ortaya çıktığına işaret eden Erol, bu enfeksiyonların tüm dünyada önemli bir sağlık sorunu oluşturduğunu aktardı.
Serpil Erol, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, hastanede yatan hastaların yüzde 7-12'sinde hastane enfeksiyonlarının geliştiğini belirterek, şunları kaydetti: "Geri kalmış ülkelerde bu oran daha yüksek olabilmektedir. Hastaların bağışıklık sistemlerinin zayıf olması, ileri yaş, çok çeşitli tıbbi girişimler yapılması, altta yatan kronik bir hastalığın bulunması, kalabalık hastane ortamları, antibiyotik kullanımı gibi birçok faktör, hastanede yatan hastalarda enfeksiyon gelişimi riskini artırmaktadır. Bu enfeksiyonlara, daha ağır hastalıkları olan hastaların yattığı yoğun bakım üniteleri, cerrahi birimler, yanık ünitesi gibi birimlerde daha sık rastlanmaktadır."
Hastane enfeksiyonuna yol açan mikroorganizmaların kaynağının, genellikle hastanede yatan diğer hastalar, hastanın kendi florası, ziyaretçiler ve hastane ortamı olduğuna dikkat çeken Erol, "Bu enfeksiyonlar, hem hastalara ilave bir hastalık yükü getirmekte, hastanede yatış süresinin uzamasına ve antibiyotik direncinin artışına neden olmakta hem de tedavi maliyetlerini artırmaktadır" dedi.
Erol, sadece Avrupa'da yılda 4 milyondan daha fazla insanın sağlık bakımıyla ilişkili enfeksiyonlardan etkilendiğini ve bunun da sağlık harcamalarında 7 milyar avroluk bir ek maliyete neden olduğu bilgisini vererek, "ABD'de bu rakamın, 149 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir" dedi.
"MALİYETİN HASTA BAŞINA 250 İLA 2 BİN 500 DOLAR OLDUĞU TAHMİN EDİLİYOR"
Bu maliyet artışının yatış süresinin uzamasından, tedavide kullanılan antibiyotiklerle tanı ve takip için yapılan tetkiklerden kaynaklandığını ifade eden Erol, "Türkiye'de hastane enfeksiyonlarının maliyetine yönelik geniş kapsamlı bir çalışma bulunmamakla birlikte, yapılan küçük çaplı çalışmalarda, hasta başına ek maliyetin kabaca 250-2 bin 500 dolar olduğu tahmin edilmektedir" diye konuştu.
Erol, bu enfeksiyonları önlemede en etkili yolun, el hijyeni olduğuna dikkat çekerek, şu tavsiyelerde bulundu: "El hijyenine uyumun artırılması, gereksiz invaziv girişimlerden ve gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınmak ve girişimler esnasında hijyen kurallarına maksimum derecede uymak, hastane enfeksiyonlarını önlemede en etkili yöntemlerdir. Bunun için hastalar, hasta yakınları ve sağlık personelinin eğitimi ve bilinçlendirilmesi de özel bir önem arz etmektedir. El hijyenine dikkat etmek ve gereksiz antibiyotik kullanımını azaltmak, hastane enfeksiyonlarını azaltmada en önemli iki unsurdur."
Türkiye'de bu enfeksiyonlarla mücadele etmek üzere, Sağlık Bakanlığı, hastane yönetimleri ve enfeksiyon kontrol komitelerinin iş birliği içinde yoğun bir şekilde çalıştığını söyleyen Erol, şunları kaydetti: "2007 yılı sonundan bu yana 'Ulusal Hastane Enfeksiyonları Sürveyans Sistemi' oluşturulmuştur. Sağlık Bakanlığı'na bağlı tüm hastaneler, üniversite ve özel hastanelerde enfeksiyonlar bu sistem aracılığı ile izlenmektedir ve sonuçlara göre gerekli iyileştirme faaliyetleri yapılmaktadır. Hastanelerde kurulan enfeksiyon kontrol komiteleri, bu enfeksiyonlarla mücadele etmek için eğitim, izleme ve önleme faaliyetlerini yoğun bir biçimde sürdürmektedir."
Kaynak: AA