Hormondan, pişme süresine, rengine ve yağına kadar tavuk hakkında ne varsa soran kadınlar, firma yetkilileri tarafından bilgilendirildi. Genel Müdür Müfit Yavuz, tavuk ve yumurtanın bilen bilmeyen herkesin yorum yapmaya çalıştığı bir konu olduğunu belirterek, "Tayland'da bile kişi başı yumurta tüketimi bizden fazla iken, bizim gezeni, kafesi değil de neden yumurta tüketimimiz az bunun gibi konuları incelememiz gerekiyor" dedi.
Mutfağın sahibi kadınlar olunca o mutfaktan geçen gıdaları denetlemek de kadınlara düştü. Canan Karatay'ın başlattığı, ardından ünlü kalp cerrahı Bingür Sönmez'in de katıldığı "Gezen tavuk mu, kontrollü tavuk mu" tartışmasına Bursalı ev hanımları da katıldı. Sosyal medyadan organize olan 100 kadar ev hanımı, bir tavuk firmasının üretim tesislerine giderek üretimi yerinde inceledi. Tesislere gelen kadınlar firma yetkililerinden üretim ile ilgili bilgi aldı. Kadınlar önce tavuklarda hormon kullanılıp kullanılmadığını sordu. Firma yetkilileri Türkiye'de hormon kullanımının Tarım Bakanlığı tarafından yasaklı olduğunu belirtip, "Hormon kullanılamaz, kullanılmış olsa bugün yediğiniz tavuğu en az iki-üç katı daha pahalıya almak zorunda kalırdınız" dedi. Kadınlar daha sonra marketten alınan tavuklarda koku olduğunu, köy tavuğunun etinin daha kahverengi olduğunu ve geç piştiğini söyledi. Kadınları bu konu hakkında da bilgilendiren uzmanlar, kuzu etini örnek verip tavuğun pişme süresinin tavuğun yaşı ile alakalı olduğunu belirtti. "Kuzu eti koyun etine göre çabuk pişer, tavukta da bu geçerli piliç eti geç kesilen tavukların etlerine oranla daha çabuk pişer" dedi.
Türkiye'de kuru kesim yapan tek tesis olduklarını belirten firma uzmanları buharla yumuşatılıp kuru kesim yapılan tavukların suda kaynayan tavuklar gibi yağını salmadığını anlattı.
Kadınlar son günlerin moda tartışması "Gezen tavuk mu yoksa kontrollü tavuk mu" sorusunu da sormadan geçmedi. Kadınları bilgilendiren Halkla İlişkiler Müdürü Bircan Özkan, tavuğun yaradılışı gereği vahşi bir hayvan olduğunu belirterek, "Tavuk doğada bulduğu her şeyi yer. Solucanı da yer, böceği de yer, dışkıyı da yer, fare ölüsünü de yer. Ne yediğini bilmediğiniz, ne yediğini kontrol edemediğiniz bir hayvandır. Köyünde tavuk yetiştirenler bunu gayet iyi bilir. Biz ise burada vegan üretim yapıyoruz. Dışarıdan bu tür şeylere maruz kalmayan, göçmen kuşlarla teması olmayan, tamamen buğday, mısır ve ayçiçeğini harmanlayarak hazırlanan yemlerle beslenen tavuk üretimi yapıyoruz. Yurt dışından hiç bir şekilde GDO'lu mal ithal etmediğimiz gibi üretmiyoruz da" dedi.
Özkan, tavuklarda hastalık gibi durumlar dışında da kesinlikle antibiyotik kullanılmadığını, antibiyotiğe maruz kalan hayvanların kesilmediğini belirtti.
Bilgilendirme toplantısının ardından üzerlerine giydikleri özel kıyafetlerle tesislere giren kadınlar tavukların kesimden paketlenmeye kadar tüm üretim aşamalarını inceledi. Cebinden çıkardığı mendille halay çekmek isteyen bir ev hanımı 30 yıldır tavuk yemediğini, kontrollü tavuk üretimindeki temizliği görünce tavuk yiyeceği için içinden oynamak geldiğini söyledi. Kadınlar daha sonra firma tarafından hazırlanan öğle yemeğinde endüstriyel piliç etinin tadına bakıp tesislerden ayrıldı.
Türkiye'de yaklaşık 110, 120 milyon kadar kontrollü bir tavuk popülasyonu olduğunu, bunların Avrupa şartlarında, uzman veteriner hekimler tarafından son derece sağlıklı ve kontrol altında üretildiğini belirten HasTavuk Genel Müdürü Müfit Yavuz, "Tavuk eti ve yumurta üzerinde çok fazla spekülasyon yapılan bir konu. Ülkemizde maalesef bilen bilmeyen herkesin yorum yapmaya çalıştığı bir konu. Doktorlarımızın yaptığı açıklamalarda esas dikkat edilmesi gereken konu yumurtanın insan sağlığındaki faydaları, kolin gibi insan gelişiminde beyin hücrelerinin gelişiminde son derece etkisi olan enerji ve protein değeri olarak çocuk sağlığında büyüme dönemlerinde faydası olan bir gıdayı barındırmasıdır" dedi.
Tavuğun beslenme alışkanlığı gereği topraktaki solucanlar ve kendi pisliği de dahil olmak üzere doğada bulduğu her şeyi tüketebildiğini belirten Yavuz şu şekilde konuştu:
"Maalesef köylerde yetiştirilen tavuklar çok da kontrollü değil. Hocalarımızın da söylediği gibi doğada buldukları her şeyi yiyebilen bunlarda insan sağlığı açısından çok faydalı olmayan faktörler. Tüketici gezen tavuk mu yoksa kafes tavuğu mu olduğunu bakanlık tarafından üzerine basılan özel numaralardan biliyor. Kontrolsüz şartlarda üretilen tavukların bir takım ağır metalleri bir takım zehirli atıkları bünyesinde barındıran mesela fare ölüsü gibi maddeleri yemesi önce kendi metabolizmasına sonra doğal olarak ürettiği yumurtasına ve etine yansıyacaktır. Yani kontrolsüz şartlar altında ne yediği belli olmayan bir hayvanın etini ya da yumurtasını tüketmek insan sağlığı açısında çok da faydalı olduğu söylenemez."
Üzerinde bu kadar spekülasyon yapılmasına rağmen Türkiye'de tavuk eti ve yumurta tüketiminin her geçen gün arttığını ifade edenGenel Müdür Müfit Yavuz, "Sonuç olarak yumurta faydalı bir üründür. Çocuklar ve büyükler tarafından tüketilmelidir. Tavuk eti aynı şekilde içerdiği protein değeri ile en sağlıklı gıdalardan biridir. Üzerinde bu kadar spekülasyon yapılmasına rağmen rakamlar gösteriyor ki ülkemiz insanları gittikçe yumurta ve tavuk eti tüketimini arttırıyor. Dolayısıyla esas vurgulanması gereken konu gezen mi olduğu, kafes mi olduğu, endüstri mi olduğu, sanayi mi olduğu falan değil, yumurta sağlıklı bir gıdadır, çocuklarımız özellikle tüketmelidir olgusu olmalıdır" dedi.
Yavuz, "Uzak Doğu'da, Tayland'da bile kişi başı yumurta tüketiminin bizden daha fazla olduğu yerde bizim gezeni kafesi değil de neden yumurta tüketimi az bunun gibi konuları incelememiz gerekiyor. Bana göre diğerleri tamamen pazarlama ve marketing taktiği. Selenyumlu yumurta, doğal tavuk, gezen tavuk vs. Esas önemli olan konu yumurta sağlıklı bir gıdadır. Tüketilmesi gerekmektedir ve Türkiye'de halen az tüketilmektedir" diye konuştu.