Kırgızistan'dan getirdiği orijinal malzemeleri Düzköy'e bağlı Çal Mahallesi'ndeki iş yerine monte eden Demir, Kırgızistan'a gidemeyenleri ayaklarına kadar getirdiklerini belirterek, "Türkiye'de tek bir proje. Bizzat Kırgızistan'dan alınıp gelinen oradaki ismiyle 'boz üy', bizim tabirimizle 'otağ', bizzat orijinallerini alıp gelip burada montajını yaptık. Vatandaşlarımıza bu güzelliği göstermek ve bu atmosferi yaşamalarını sağlayacağız" dedi.
Gezi amaçlı gittiği Kırgızistan'ın atmosferinden çok etkilendiğini kaydeden Demir, "Hayalimizle başladı Kırgızistan'a gezi düzenledik. Oraya gittikten sonra oradaki atmosferden çok etkilendik. Turizmci olduğumuz için bu işi orada yapmak istedik. Bir süre sonra dedik ki; biz bunu öncelikle Trabzon'da yapalım, bu güzelliği Trabzon'a taşıyalım kendi insanımızla buluşturalım. Böyle başladı hikâyemiz. Şu anda çalışmalarımızın yüzde 80'nini tamamladık, çok az mesafe kaldı ondan sonra hizmete açarak misafirlerimizi kabul edeceğiz" diye konuştu.
Projenin Türkiye'de tek olduğunu dile getiren Demir, "Türkiye'de tek bir proje. Bizzat Kırgızistan'dan alınıp gelinen oradaki ismiyle 'boz üy', bizim tabirimizle 'otağ'. Bizzat orijinallerini alıp gelip burada montajını yaptık. Vatandaşlarımıza bu güzelliği göstermek ve bu atmosferi yaşamalarını sağlayacağız. Çadırlarımız yaklaşık altı metre çapında 28 metrekarelik bir alanımız var. Toplamda 8 tane konaklama bir tane de görsel otağımız var. Görsel otağımızda yöresel kıyafetler, kalpaklarımız, tamamıyla o yöreden gelen malzemelerle döşedik. Misafirlerimiz burada fotoğraf çektirebilecek, güzel anılar yaşayacak. Oraya da gitseler bunları görecekler ama gidemeyenler, imkânı olmayanlar için bizzat ayaklarına kadar getirdik" dedi.
Trabzon'da küçük bir Kırgızistan oluşturduklarını ifade eden Demir, "Çal mağarası zaten Trabzon'un sayılı turizm merkezlerinden birisi. Konum olarak oraya yakın oluşumuzdan dolayı bize faydası olacaktır diye düşünüyorum. Yemek konseptini ilerleyen sürede tamamıyla Kırgız yemeklerine yönelik bir şeyler yapmayı düşünüyoruz. Trabzon'da küçük bir Kırgızistan oluşturduk. Dolayısıyla buraya gelenler Kırgızistan'a özgü her şeyi merak edecek, yemeğinden kıyafetine kadar her şeyine kadar. Biz de bütün bu eksiklikleri tamamlamaya çalışıyoruz. Kırgızistan'a gittiklerinde de bu konseptin birebir aynısını görecekler. Çünkü bizim orada da işlerimiz olduğu için orayı da iyi biliyoruz oradaki konseptin birebirini burada yapacağız. Konaklamanın yanında eğlencemiz de olacak, atlarımız olacak. Atlarımıza binip orman turu yapabilecekler, belli rotalar oluşturacağız bu rotalardan hangisini seçmek isterseler kendi başlarına rehber eşliğinde gidebilecekler" ifadelerini kullandı.
Bu tarz çadırın Macaristan'da olduğunu belirten Demir çok olumlu tepkiler aldıklarını kaydederek, "Bu işi yaparken 'acaba' demedik. Olumlu tepkiler aldıktan sonra hevesimiz biraz daha arttı. Teşvik almadık, başvuru da yapmadık tamamen kendi kaynaklarımızla yapıyoruz. Avrupa'da bu şekilde Macaristan'da var. Macaristan'da her yıl kurultaylar yapılıyor orada var" dedi.
Kırgızistan'la ilgili bilgileri ders kitaplarında okuduklarını belirten Ecrin Betül Demir de "Çok güzel çok beğendim. Bu çadırlar Kırgızistan'a özgü, kıyafetler de onların yerel kıyafetleri. Okulda derslerde görüyoruz, böyle çadırları var. Göçebe oldukları için çadırlarda kalıyorlar. Onların kültürünün buraya yansıması çok güzel. Kırgızistan'a gidemeyenler buraya gelebilir" diye konuştu.
(İHA)