İZMİR - 24.07.2013 - CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, Gezi Parkı odaklı gelişmeler çerçevesinde tutuklu bulunanların sayısının, İstanbul'da 31 iken İzmir'de 50 olduğunu belirterek, "Bu çocukların derhal salınmalarını talep ediyoruz. İzmir kamuoyuyla birlikte bunu sağlamanın yolunu yine meydanlarda aramak zorunda kalmayalım" dedi. Alaattin Yüksel, partisinin İzmir il başkanlığında diğer İzmir milletvekilleri ile düzenlediği basın toplantısında, CHP İzmir milletvekilleri olarak Gezi Parkı olaylarıyla ilgili İzmir'de tutuklananları, ziyaret edip görüştüklerini söyledi. İstanbul'da milyonlarca kişinin, İzmir'de milyona yakın kişinin Gezi Parkı'yla ilgili sokaklara çıktığını öne süren Yüksel, "Olaylarla ilgili tutuklu sayısı, İstanbul'da 31 kişiyken İzmir'de 50 kişi. Ayrıca iki kişi de AKP ilçe binalarını yaktıkları için tutuklandı. Şiddetin yanında değiliz. Eli sopalıların gençlere saldırmasıyla, polisin orantısız güç kullanımıyla şiddet eylemleri ortaya çıktı" diye konuştu. Yüksel, yüzleri görüntü kayıtlarında açıkça belli olmasına rağmen eli sopalı kişilerin bulunmasıyla ilgili "kamuoyunun oyalandığını", buna karşılık olaylarda tutuklananların, yüzleri kapalı olmasına rağmen evlerinde bulunan giysiler ve daha önce katıldıkları yasal eylemlerde çekilen görüntü ve fotoğraflar kanıt gösterilip tutuklandığını iddia etti. Tutuklananların, "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet", "Polise muhalefet", "Kamu malına zarar verme" ve "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" iddialarıyla tutuklandığını kaydeden Yüksel, "Haksız ve hukuksuz tutuklamalar yapılmıştır. İzmir'de barış ortamının yeniden sağlanması için bu 50 çocuğun, serbest bırakılması lazım, denetimli serbestlikle tutuksuz yargılanabilirler. Bu çocukların derhal salınmalarını talep ediyoruz. İzmir kamuoyuyla birlikte bunu sağlamanın yolunu yine meydanlarda aramak zorunda kalmayalım" görüşünü dile getirdi. Eylemlerle ilgili en çok tutuklunun bulunduğu ilin, İzmir olduğunu vurgulayan Yüksel, bunun nedeninin sorulması üzerine, şu yanıtı verdi: "Yargı, yürütmenin kontrolüne girmiştir. Bunun sonucu olarak Türkiye, en çok tutuklu milletvekili, öğrenci, bilim insanı, gazeteci, sendikacı ve asker bulunan ülke haline gelmiştir. Yargıyı kontrolüne alan AKP, sandıkta alamadığı İzmir'i, kolluk güçleri ve yargı eliyle alabilir miyiz anlayışıyla hareket ediyor. Bu olaylardan önce ufacık şansları varsa da o da ortadan kalkmıştır, İzmir ve Ege'de, AKP yoktur." Hülya Güven de dosyalarına bakıldığında tutuklananların yargılanmalarına bile gerek olmadığının görüldüğünü savunarak, onur kırıcı üst aramaları yapıldığını, kolu kırılarak gözaltına alınan kişinin, tedavi edilmeyerek sorgu sürecinin devam ettirildiğini ve kas hastası bir tutuklunun tedavisinin yapılmadığını iddia etti. Güven, cezaevi koşullarının bir an önce iyileştirilmesi gerektiğini ifade etti. Mustafa Moroğlu ise Türkiye'nin basın özgürlüğünde her geçen yıl geriye gittiğini ileri sürerek, basın çalışanları üzerindeki baskıyı protesto ettiklerini dile getirdi. Oğuz Oyan da bugünün, Lozan Barış Antlaşması'nın 90. yılı olduğunu belirterek, "Radikal İslam'ı getirmek isteyenler, Atatürk Cumhuriyeti'ni yıkma peşinde. Buna izin vermeyeceğiz. Gezi direnişi de bununla ilgili" görüşünü dile getirdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz