Sinema seyircisi için uzağı yakın etmek, sinemanın seçkin örneklerini Türkiye’nin farklı kentlerindeki seyircilerle buluşturmak, kültür hayatımızı zenginleştiren karşılaşmalara vesile olmak için yıllardır aynı heyecanla yollara düşen Gezici Festival 25. yılını kutluyor.
Önümüzdeki günlerde, sırasıyla Ankara, Sinop ve Kastamonu’daki sinemaseverlerle buluşmak üzere bir kez daha yola çıkacak Festival’in bu yılki programında Dünya Sineması, Kısa İyidir, Çocuklar İçin, Türkiye Sineması, Sessiz Sinema gibi klâsikleşen bölümlerin yanı sıra 25. yıl için özel olarak programlanan, yeni, tematik film seçkileri de yer alıyor.
Slovak yönetmen Marko Škop’un Slovakya’nın Oscar adayı olan ikinci uzun metrajlı filmi Nech je svetlo / Işık
Cannes Film Festivali’nin Eleştirmenlerin Haftası bölümünde en iyi ilk filme verilen Altın Kamera ödülünü kazanan ve daha sonra pek çok festivalde dikkat çeken Nuestras madre / Annelerimiz
Karim Aïnouz’un, Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış bölümünde ödül alan ve önümüzdeki yıl Oscar yarışında Brezilya’yı temsil edecek olan yeni filmi A Vida Invisível / Görünmez Yaşam
Romanyalı sinemacı Anca Damian’ın yeni filmi L'extraordinaire voyage de Marona / Bir Köpeğin Fantastik Hikâyesi
Belgesel sinemacı Eliza Capai’nin bu yıl Berlin Film Festivali’nde Uluslararası Af Örgütü Ödülü’nü kazanan filmi Espero tua (re)volta / Sıra Sende
Kısa filmleriyle tanınan Josephine Mackerras’ın South By Southwest Film Festivali’nde ödül kazanan ilk uzun metraji Alice
TV dizileriyle tanınan ünlü İngiliz oyuncu Billie Piper’ın dünya galasını Venedik Film Festivali’nde yapan ilk yönetmenlik denemesi, Rare Beasts / Ayrık Otları
Brezilyalı yönetmen Sandra Kogut’un, ilk gösterimi Toronto Film Festivali’nde yapılan ve geçtiğimiz günlerde Antalya’da başrol oyuncusuyla Altın Portakal kazanan filmi Três Verões / Üç Yaz
Berlin Film Festivali’nin Generation 14+ bölümünde en iyi film seçilen ve geçtiğimiz yıl birçok festivalde ödüller kazanan Beol-sae / Sinek Kuşu
Japonya’da kuşağının en iyi oyuncularından sayılan genç yıldız Joe Odegari’nin, usta görüntü yönetmeni Christopher Doyle ile beraber çalıştığı ilk yönetmenlik denemesi Aru Sendo No Hanashi / Zaman Her Şeyi Siler