Kandaki kreatinin düzeyini temsil eden GFR, aynı zamanda kan testi olarak bilinmektedir. Böbreklere ilişkin sağlıklı ve hastalıklı durumu görebilmek için başvurulan GFR testi kapsamında yapılan GFR hesaplaması, böbrekte bir rahatsızlık varsa bunu ve hangi aşamada olduğunu gösterir. Hastalık teşhisinin yanı sıra bu test birtakım değerli bulguları da sunar.
GFR nedir sorusuyla başlayacak olursak, eGFR veya GFR (glomerüler filtrasyon hızı) adlarıyla bilinen bu test, böbreklerin durumunu ve işlevlerini ortaya koyar. Bunun için böbrekler laboratuvar ortamında incelenir. Böbrek şikayetiyle uzmana başvurulduğunda veya başka tanıyla tedavi gören hastalarda böbrekle ilgili şüpheler doğduğunda genellikle GFR testi istenir. Doktor hastada böbrek hasarından kuşkulanıyorsa veya geliştirme riski öngörülüyorsa yine bu teste başvurulabilir. Böylece, renal sağlık durumu görülmüş olur. Bir hastalık durumunda, hastalığı ve içinde bulunduğu evreyi gösterir. Ayrıca, böbrek nakli vakalarında nakledilen organın vücutla uyumunu göstermesi bakımından da önemli bir testtir. Ancak test kişinin isteğiyle değil, doktorun değerlendirmesine göre yapılabilir.
GFR testi uzman personel tarafından yapılabilir. Test uygulamasında belirli aralıklar takip edilir. Uygulama yapılırken kan tahlili üzerinden tetkik sağlanır. Test öncesinde geceyi aç geçirmiş olarak gelmeniz ve pişmiş et tüketmemiş olmanız sizden istenebilir. Bunun nedeni, et tüketiminin kreatin oranlarında geçici yükseklik meydana geldiğini gösteren çalışmalar bulunmasıdır. Sonuçların yanıltıcı olmaması için bu tedbire başvurulur. eGFR, kandaki kreatinin ölçümüne bağlı olarak hesaplanır. Kreatinin, kan içeriğinde yer alan, böbrek işleviyle temizlenen ve idrar yoluyla atılan bir atık üründür. Şayet böbrekte bir hasar ya da bozukluk varsa atılan kreatinin miktarı düşük olur. Buna paralel olarak, kandaki kreatinin yoğunluğu da yüksek çıkar.
Test belirli sürelerde yapılarak böbrekleri işlev yönünden değerlendirir. Testin gösterdiği kreatinin düzeyi, varsa böbrek hastalıklarına işaret edebilir. Bunun için test sonucuna bakılır. Ortaya çıkan GFR değeri, asgari ve azami değerler arasında olmalıdır. Kişinin böbrek sağlığının yerinde olduğunu gösteren aralık değerler, ırk, yaş ve cinsiyete göre farklılık gösterebilir. Bundan ayrı olarak boy ve kilo ölçümlerinin de dikkate alındığı formüller olduğu bilinmektedir. Diğer yandan, yaş ve cinsiyetten bağımsız olarak GFR testinin gösterdiği değerlerin 90 ila 120 seviyesi arasında olması arzu edilir.
Cinsiyete göre değer aralığına bakılacak olursa erkeklerde kreatinin maddesinin normal değeri 0,6 – 1,3 mg/dL arasında değişir. Kadınlarda ise, bu aralık 0,5 – 1,2 mg/dL’dir. Ancak hamilelik durumunda kreatinin değeri düşük bulunabilir. Hamile kadınlarda bu değer, 0,4 -0,8 mg/dL aralığında çıkabilir. GFR normal değeri, genel olarak bu aralıklar içinde kalan değerdir. Bu aralığa göre yüksek veya düşük kalan değerler doğrultusunda doktor kararıyla bir yöntem izlenir.
Yapılan test sonucunda bulunan değer, olması gerekenden düşük ise bunun çeşitli nedenleri olabilir. Öncelikle GFR düşüklüğü, kandaki kreatinin düzeyinin olması gerekenden düşük olduğu anlamına gelir. Bu durumun muhtemel sebepleri şunlardır:
GFR testi sonucunda bulunan değerin referans aralığının üstünde kalması GFR yüksekliği olarak değerlendirilir. Bunun nedenleri de farklı farklı olabilir. Bu durum genel olarak şu sebeplere bağlı olarak ortaya çıkar:
Böbrek şikayetiyle doktora gittiğinizde gerekli görülmesi halinde doktor kararıyla GFT testi uygulanır. Bu test sonucunda ortaya çıkan kanda bulunan kreatinin düzeyinin referans değerlerden düşük veya yüksek olması, hastada birtakım belirtilerle kendini gösterebilir. Kişiden kişiye farklılıklar olsa da yaygın olarak ortaya çıkan belirtiler şunlardır:
Bu belirtileri gösteriyorsanız, bir uzmana görünmenizde fayda vardır. Uzmanın görüşüne bağlı olarak sizden GFR testi istenebilir. Test sonucunda GFR değerinin yüksek veya düşük olduğuna doktor karar verebilir. Bilinen genel referans aralıkları olsa bile yaş, cinsiyet, gebelik durumu, vb. gibi kişiye özel farklılıklar, çıkan değerin yorumlanmasında belirleyici olabilir. Değerlendirme, uzman hekim tarafından yapılır ve değerin düşük ya da yüksek çıktığı durumda doktor kararıyla tedaviye başlanır. Hastalığın durumuna göre ilaç tedavisi veya cerrahi müdahale gerekebilir.
Böbreklerde herhangi bir işlev bozukluğu varsa erken tanı hayat kurtarıcı olabilir. Ne yazık ki, böbreklerde %30-40 düzeyinde işlev kaybı ortaya çıkana kadar kişi bu durumu fark etmeyebilir. Böbrek sağlığına dikkat etmek ve yukarıda yer verilen belirtiler de dahil olmak üzere herhangi bir böbrek şikayeti ortaya çıkarsa vakit kaybetmeden uzman bir hekime görünmek büyük önem taşır. Bir sorun ne kadar erken teşhis edilirse, tedavi başarısı o kadar yüksek olacaktır.