Acıbadem Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Koptagel İlgün, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, gıda ve içeceklerin enfeksiyona yol açan mikroorganizmalarla veya zehirli maddelerle bulaştıklarında zehirlenmeye sebep olduklarını belirterek, "Süt ve süt ürünleri, kremalı yiyecekler, tavuk ve diğer kümes hayvanlarının etleri ile hazırlanan yiyecekler, mayonezli, yumurtalı yiyecekler, pişirilip uygun koşullarda saklanmayan etler, deniz ürünleri, bozulma riski yüksek yiyeceklerdir. Bunların yanı sıra yenilmemesi gereken mantar gibi bir bitkinin tüketilmesi de gıda zehirlenmesi tablosunu ortaya çıkarabiliyor" dedi.
Yiyecek ve içeceklerin saklanması, hazırlanması ve sunulması aşamalarında uygun sağlık şartları olmamasının gıda zehirlenmelerini önemli sorun haline getirdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Koptagel İlgün, şunları söyledi:
"Kişisel temizliğe özen gösterilmemesi ve kirli sular, gıda zehirlenmelerine neden oluyor. Gıda zehirlenmelerinin belirtileri, tabloya yol açan bakterinin özelliğine göre değişiyor. Ancak pek çoğunda bulantı, kusma, ateş, karın ağrısı, kanlı ishal ile seyreden belirtiler gözleniyor."
Prof. Dr. İlgün, gıdaların henüz çiğ olduğu dönemde hijyen kurallarına sıkı biçimde uyulmasının, enfeksiyonun önlenmesinde alınacak en etkili tedbir olduğunu vurgulayarak, "Bunların yanı sıra canlı hayvanların hastalıklardan korunması, hasta ya da taşıyıcı hayvanların yok edilmesi, insanlar için zehirli düzeylere ulaşabilen ilaçların hayvanlara verilmemesi, kesim işlemlerinin yapıldığı yerlerin de temiz olması gerekiyor" dedi.
Prof. Dr. Koptagel İlgün, pişmiş gıdaların, yeteri kadar soğuk olan dolaplarda saklanmadan tekrar tekrar ısıtılarak yenmesinin de, kalabalık kitlelerin gıda zehirlenmesindeki en önemli sebep olduğunu hatırlattı.
Yazın, tarım ilaçlarına bağlı zehirlenmelerin de arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Koptagel İlgün, "Tarımsal ilaç zehirlenmeleri, ilaçlama yapan kişilerde görülebildiği gibi, ilaçlama yapılan yere yakın olanlarda da görülebiliyor. Rüzgarın etkisiyle dağılan ilaçlı havayı soluyanlar etkilenebiliyor. Özellikle, tatil nedeniyle gidilen yörelerde ve kırsal kesimde dalından koparılarak yıkanmadan yenilen bir meyvenin ilaçlı olabileceği dikkate alınmıyor. Bu da tarım ilacı zehirlenmelerine neden olabiliyor. Her sebze ve meyve mutlaka iyice yıkandıktan sonra yenilmesi gerekiyor" diye konuştu.
ZEHİRLENMEDE İLK MÜDAHALE Prof. Dr. İlgün, zirai ilaç zehirlenmeleri riskini en aza indirmek için, ilaçlama yapanlara da görev düştüğünü ifade ederek, "Bunlar, ilaçlama yapmadan önce çevreyi bilgilendirmeli. Evcil hayvanlar uzaklaştırılmalı. İlaçlar, yiyeceklerden uzakta ve kilit altında korunmalı. Zehirlenme halinde kullanılan ilacın adı ve kullanım talimatnamesi ile derhal hekime başvurulmalı. Zehirlenen kişi hekime götürülürken yan yatırılmalı, yüzü açık tutulmalı, varsa takma dişleri çıkarılmalı, ilaç bulaşmış giysileri çıkarılmalı, cildi, yüzü bol su ile yıkanmalı. Ağız yoluyla zehir alındıysa, hasta kusturulmalı" dedi.
Alkol zehirlenmelerinin de yazın sık görülen sağlık sorunları arasında yer aldığını kaydeden Prof. Dr. Koptagel İlgün, "Özellikle tatil ortamı, bir tür toksik madde olan alkolün aşırı tüketilmesine yol açabiliyor. Alkol zehirlenmeleri, merkezi sinir sistemi bozukluğu ve ağır mide tahrişi şeklinde ortaya çıkıyor. Bulantı, kusma, gözbebeği genişlemesi, konuşma bozukluğu ve denge kaybı görülüyor" diye konuştu.