Cumhur İttifakı AK Parti Çanakkale Belediye Başkan adayı Ayhan Gider, Belediye Başkanlığını sadece 1 dönem yapacağını söyledi. Taahhütlerinin 1 dönemde hatta ilk 3 yılda tamamlanacağını söyleyen Gider, “Belediye başkanı olursam bunu bir kere yaparım, hakkıyla yaparım. Bu verdiğim taahhütlerin tamamını yaparım. Ondan sonra da derim ki, buyursun genç arkadaşlarımız, kadın arkadaşlarımız siyaset sahnesine çıksınlar ve bu işi yapsınlar” dedi.
Katıldığı TV programında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhur İttifakı Belediye Başkan adayı Ayhan Gider, Belediye Başkanlığını 1 dönem yapacağını, bütün taahhütlerini de bu dönemde tamamlayacağını söyledi. Gider, “Ben Belediye Başkanlığını bir kere yapacağım. Benim bugüne kadar hiç hırsım olmadı. Hiç kişisel projem, kişisel planım olmadı. Ben, milletvekilliğini de vatandaşlarımızın isteği üzerine bir kere yaptım. Milletvekilliğinde ‘Bir daha aday olmayacağım’ dediğimde herkes bana şunu söyledi; “Herkes bunu söyler. Bir süre sonra, halk istedi, toplum istedi der aday olur. Sen böyle konuşuyorsun ama aday olursun” dediler. Çanakkale’de ilk defa milletvekilliğine tekrar aday olmayan benim. Belediye başkanlığını da bir kere yapacağımı söylüyorum. Proje kitapçığımda bildirdiğim taahhütlerin 1 dönemlik olma sebebi de odur. Bu benim vizyonumun tamamı değildir, bu benim yapacaklarımın tamamı değildir. Yapabileceğimiz çok şey var ama bu kitapta yer alanları ilk dönemde hatta ilk 3 yıl içerisinde bitireceğim için bu vaat değil taahhüt kitabıdır. Belediye başkanlığını da bir dönem yapacağım. Belediyeyi devraldığımız da göreceksiniz, çok genç ve kadınlardan oluşan bir meclis yaptık. Belediyede çalışacağım ekip de gençlerden, kadınlardan oluşacak. Dolayısıyla artık bu Çanakkale’de toplasanız iki elin parmaklarını geçmeyecek iktidarıyla muhalefetiyle, siyasetçi hegamonyasını yıkmak zorundayız. Şahsıyla ilgili söylemiyorum; 17 yıl belediye başkanlığı yaptıktan sonra tekrar ben belediye başkan adayıyım diyorsanız, burada siyaset kurumu yara almış demektir. Sizin şahsınızdan bahsetmiyorum, siz en önemli adam olun, en becerikli adam olun. Hiçbir sözüm yok. Siyaset kurumu yara alıyor demektir. En basit ifadesiyle yeni kişi yetiştiremiyor demektir. Bu çok kötü bir şey. Oysa beni tanıyanlar bilir. Ben görev yaptığım her yerde genç arkadaşların yetişmesi için ayrıca çaba sarf ettim. İnşallah Belediye Başkanı seçilirsem de, arkamda, belediye başkanlığı yapabilecek çok güçlü bir ekip bırakırım. Tıpkı milletvekilliğinde olduğu gibi. Bu benim görevimdir, misyonumdur. Belediye başkanı olursam bunu bir kere yaparım, hakkıyla yaparım. Bu verdiğim taahhütlerin tamamını yaparım. Ondan sonra da derim ki, buyursun genç arkadaşlarımız, kadın arkadaşlarımız siyaset sahnesine çıksınlar ve bu işi yapsınlar. Çünkü, insan sıkılır. Ben sıkılırım” dedi.
"Belediyeye kutsi görevler yüklemeyelim"
Belediyelerin hizmet kurumu olduğunu hatırlatan Gider, “Benim vatandaşlarımızdan bir ricam var. İlk günden beri söylediğim bir şey. Bu bir belediye seçimi. Bana oy verdi diye hiç kimse cennete gitmez. Ancak kimseye oy vermediniz diye de özgürlüğünüzden olmazsınız. Belediyeye bu tip kutsi görevler yüklememek lazım. Belediye hizmet kurumudur. Ben, sizlerin hizmetinize talip olduğum için adayım. Eğer bana yetki verirseniz, sizlerin daha ferah, daha yeşil bir Çanakkale’de, sizlerle birlikte yaşamak için bunları yapacağım. Benim gidecek başka yerim yok. Ben buralıyım. Sizlerle birlikte burada yaşamaktan mutluyum. Ancak yeşil alanı 2 metrekareden 10 metrekareye çıkmış bir Çanakkale’de hepimiz daha mutlu yaşayacağız. Farklı sanal laflarla, iri iri cümlelerle bu işi süslemenin anlamı yok. Özellikle ricam şudur, eğer Çanakkale belediyesinin hizmetlerinden memnun değilseniz ve benim daha iyi hizmetler yapacağıma inanıyorsanız, bu genel seçim değildir. Herkesin partisel görüşüne, ideolojisine saygımız var. Bu bir belediye seçimidir, bu bir hizmet seçimidir. Ben, hizmet için oyunuza talibim. Bu sizi partinizden alıkoymaz. Sadece Çanakkale’ye daha iyi hizmet etmemize ve daha iyi bir Çanakkale’de hep birlikte yaşamamıza vesile olur” diye konuştu.
"Sokaktan olumlu tepkiler alıyorum"
Canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gider, “Bu seçim sürecinde biz hep işlerden bahsettik. Otoparklardan, trafikten, yapılabilecek çalışmalardan bahsettik. Ülgür başkan da hep klasik söylemlerini, danışmanları onu nasıl yönlendirdiyse o şekilde konuştu. Aracını götürüp otoparka bırakacak bir kişi varsa, otopark problemi o insanın umurunda olmayabilir. Halk otobüsüne binemiyorsa, otobüs bilet fiyatları umurunda olmayabilir. Suyun fiyatı çok pahalı olmuş, ucuz olmuş umurunda olmayabilir. O kitleden bahsedersek, o kitlenin umurunda olmayabilir. Ama bunları dert edinen bir kitle de var. Ben, sokaktan çok olumlu tepkiler aldım. Genellikle duyduğum da şuydu; “Artık bu kadar yeter. Çanakkale hizmeti hak ediyor. Biz de rahat, mutlu yaşamayı hak ediyoruz. Biz de eşit ve adil şartlarda hizmet almayı hak ediyoruz” diyorlar. Biz de bu nedenle ilk günkü şevkimizle koşturmaya devam ediyoruz” dedi.
"17 senedir aynı ekip yönetiyor"
Cumhuriyet meydanında yer altı otoparkı yapılması ile ilgili soruyu da yanıtlayan Gider, “Bu kimin projesi? Ülgür başkanın 2014 vaatleri arasında var. Ben sadece burada bir problem olduğunu kabul etmiyorum. Burası da dahil bütün Çanakkale’de bir otopark problemi olduğunu görüyorum. Barbaros’tan Esenler’e, İsmetpaşa’dan Cevatpaşa’ya Çanakkale’nin her yerinde otopark problemi var. Bakın isterseniz, Barbaros’un ara sokaklarına girelim. İnanın ki, Allah muhafaza yangın çıksa itfaiyenin giremeyeceği sokaklar var. Cumhuriyet meydanı civarındaki bir kilometrelik yerde de çok fazla otopark yapılacak alan var. Bakın kaç tane gayri nizami otopark var. Anahtarınızı bırakmak zorunda kaldığınız. Arabam benim özelimdir. Tıpkı evim gibi. Anahtarımı bırakmak istemem. Bakın 2019 biz hala bunları konuşuyoruz. Ben, seçim vaatlerimde tiyatro binamız var ama daha fazla olsun diye konuşmak isterdim. Ama hiç yok. Ben, opera binalarının yetersizliğinden, yeşil alanların daha fazla artırılmasından bahsetmek isterdim. Ne yazık ki hala otoparkı konuşuyoruz. Bakın geçmiş yıllar seçim beyannamelerine, seçim vaatlerine, onlarda otoparklar var. Ve 17 senedir Çanakkale’yi aynı ekip yönetiyor. Balıkçılarla ilgili birinci projemize Sarıçay’ı temizleyerek başladık. Çanakkale Balıkhalini deniz kenarına alacağız. Balıkçılık bizim Çanakkale’de ana üretim dallarından birisidir” dedi.
Su fiyatları ve toplu taşıma ücretleri
Gider, su fiyatlarıyla ilgili bir soruya, “Su ve toplu taşımada Çanakkale Türkiye’deki en bahalı illerden birisi. 4.7 lira suyun tonu olmaz. Allah muhafaza imar problemi varsa şantiye suyuna dönüyor ki 6-7 lirayı buluyor. Böyle bir rakam yok. Bu insafsızlık. Toplu taşımada öğrenci 1.8 lira. Normal vatandaş 2.7 lira. Garip bir çelişki var. Toplu taşıma çok pahalı, otobüsçüler para kazanamıyor. Bu becermek büyük başarı. Bunlarda çok ciddi indirimler yapacağız. Bunu da önümüzdeki günlerde paylaşacağız. Çanakkale’de trafiğin bazı saatlerinde Esenler’den üniversiteye varış 1,5 saati buluyor. Bu sürede bir insan Bandırma’ya varır. Bakın biz proje kitapçığımızı mümkün olduğunca herkese ulaştırmaya çalıştık. Bunun için de bizim hayallerimiz yok, yapacaklarımız var. Taahhütlerimiz var. Yapmak zorunda olduklarımız var. Otopark probleminin bir 5 yıl daha bekleme lüksü yok. Trafik probleminin, yeşil alanların bir 5 yıl daha bekleme lüksü yok. Bunların hepsi mutlak ihtiyaçlar. Balıkhali, düğün salonu bunlar mutlak ihtiyaçlar” diye yanıt verdi.
"Belediye hizmet için var, para kazanmak için değil"
Gider, “Halk bahçesini büyüteceğiz. Burada bir yanlış anlama olmuş. Oradaki hastanede poliklinik hizmetleri kalacak. Acil servis değil ama poliklinik hizmetleri devam edecek. 24 saat esasına göre pansuman, iğne, tansiyon gibi hizmetler için semt polikliniği gibi hizmete devam edecek. Kalan kısımlarında atölyeler, faaliyet alanları olacak. Özellikle gençler ve kadınlarımız için. Ama bununla sınırlı değil tabi. Heykel çalışmak isteyenler, resim çalışmak isteyenler için yerler olacak. Orada okullar kalacak. Gazi, İstiklal ve Cumhuriyet ilk öğretim okulu bu bahçenin içerisinde eğitime devam edecek. Hatta tarımdan alacağımız binalara isterse Milli Eğitim Müdürlüğü farklı ilköğretim okullarını da getirebilir. Çünkü parklar çocuklarla birlikte güzel. Kreşler her yerde olacak. Pazar yerinin üzerini kapatacağız. Bunu söyleyince insanlar heyecanlanıyor ama bu daha bir şey değil. Tabi kapalı olacak. Ama bundan öte, orada bin tane pazarcı arkadaşımız var. Burada neden kreş yok. Bunları konuşuyoruz.
Bakanlığın belirlediği asgari ücretlerin, en düşük ücretlerin dışında hiçbir ücret almayacağız. Belediye ticarethane değildir. Belediye insanlara hizmet etmek için vardır, para kazanmak için değil” şeklinde konuştu.
"Ben çevreciliğin gürültüsünü değil, uygulamasını severim"
Altın madenleriyle ilgili bir soruyu da yanıtlayan Ayhan Gider, “Ben, madenlerle ilgili hep aynı şeyi söyledim. Türkiye’nin yer altı kaynakları varsa çıkarılır. Hangi şartlarda; Çevreye zarar vermeyen şartlarda. Evrensel normların uygulanabildiği şartlarda. Bugün Avrupa’da da Amerika’da da dünyanın her yerinde madenler çıkarılıyor. Bunlar çıkarılmasın demesi akılla mantıkla bağdaşacak bir şey değildir. Kazdağları’nın üstü, altı kadar kıymetlidir. Dolayısıyla eğer siz Kazdağları’nda çıkaracaksanız, normalin üzerinde bir hassasiyet göstermek zorundasınız. Ben 10 yıl Özel İdare Genel Sekreteriydim. O altın madeninin ruhsatını ben imzalamadım. İmzalamamanın nasılı olmaz. İmzalamadığımın belgesini nasıl getireyim? İmzalamamışım işte. Bunu da şu mantıkla yapmadım; ‘Ben asla imzalamam.’ Hayır. Her geldiklerinde sıfırdan dinledim. İTÜ’den uzmanlar getirdiler, Ege’den uzmanlar getirdiler. Bu sefer ikna edeceğiz dediler. Tek başına ben değil, müdürlerimiz, mühendislerimiz, sayın valilerimiz. İnansak imzalardık, ama inanmadık. Bununla ilgili basın toplantısı yaptım mı? Ben 10 sene Genel Sekreterlik yapmışım 1 tane basın toplantısı düzenlemişiz. Milletvekilliğinde de her gün haber servisi yaptıran birisi değildim. Niye? Bir tarzım var. Çevre konusunda bir hassasiyetim olmasa, imzalar geçerdim. Kim elimi tutabilir? Çevre bir bütündür. Kazdağları’na dikkat çekmek baş göz üstüne. Sonuna kadar tarafım. Yalnız 30 bir kişinin yaşayacağı alanda 1 metrekare yeşil alan yoksa, çevrecilikten bahsetmek çok doğru değil. Sağa sola büyük imarlar verirken, Çanakkale yaşanmaz hale gelirken çevrecilikten bahsetmek çok mümkün değil. Sarıçay yıllardır temizlenmezken çevrecilikten bahsetmek çok mümkün değil. Hayatı toplu yaşıyoruz. Ben burasında çevreciyim burasında değilim. Yapmayın. Benim taahhütlerim bellidir. Bunun içerisinde yer alanların tamamına yakını çevre ile ilgilidir. Atikhisarı’ın orada eylem yapmak çevrecilik, trafiği düzenlemeyip bu kadar karbon gazının havaya salınmasına sebep olmak çevre katliamı sayılmaz öyle mi? Kişibaşına düşen yeşil alanları Ankara’nın bile gerisine düşürmek çevreye zarar sayılmaz öyle mi? Deniz doldurmak, sonuna kadar karşıyım. Bir tane açıklama yok. Kimse bana sloganla gelmesin” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz