İnsanlığın 100 seneden fazla süredir kullandığı arabalar günümüzde birinci ulaşım aracı olarak görülüyor. Ama maalesef araba artık etrafı gezmenin en kullanışlı yolu değil. Örneğin Londra'da gitmek istediğiniz yere bisikletle gitmek arabayla gitmekten çok daha hızlı. Her ülkede deli gibi trafiğin olduğu şehirler var. Bu yüzden giderek daha fazla belediye araç trafiğine kapalı yaya yolları yapmaya başladı. İçinde hiç araba olmayan bir şehir merkezinde yürüyüşe çıkabilmek bizi çok mutlu ederdi. İşte bazı şehirler bu hayali gerçeğe dönüştürüyor.
Kopenhag Avrupa'nın, içinde en az sayıda araba olan şehri. 1960'larda şehir meclisi şehir merkezinde yaya alanlarını genişletmeye ve araba yollarını daraltmaya başladı. Günümüzde Kopenhag'da halihazırda var olan 320 kilometrenin üzerinde bisiklet yolunun yanısıra, çevredeki banliyölere ulaşmak için bisikletlere yönelik otobanlar yapılması planlanıyor.
Şehir merkezinde araçlar çok sıkı şekilde yasaklı olmasa da şehir meydanında halkın rahatça yürüyebilmesi, bisikletle veya toplu taşımayla gezebilmesi için belediye elinden gelen her şeyi yapıyor. Motorlu taşıtlardan izole edilmiş trafiğe kapalı yürüyüş ve bisiklet yolları ağı oluşturmak için "yeşil ağ" isimli bir proje başlatıldı. Önümüzdeki 20 sene içinde Hamburg'da bir dolu yeni park, bisiklet yolu ve kaldırım yapılacak. Yeşil ağ, şehir alanlarının %40'ını oluşturacak.
Madrid'de şehir merkezindeki birçok ana cadde trafiğe kapalı ve buraya araçla girmenin cezası 100$. Bu kuralın tek istisnası oradaki evlerde ikamet edenler. Ayrıca en çok çevre kirliliğine sebep olan araçların sahipleri, park için daha yüksek bir ücret ödüyorlar. Belediye önümüzdeki beş sene içerisinde şehir merkezini tümüyle araçlardan arındırmayı ve kalabalık caddeleri yürüyüş yollarına dönüştürecek şekilde yeniden tasarlamayı planlıyor.
İki yıl önce Paris'te kirli hava seviyesi belirgin ölçüde yükselince belediye tek ve çift plakalı araçların dönüşümlü olarak iki günde bir trafiğe çıkması kararı aldı. Bu işe yaradı, hava kirliliği %30 azaldı. 2020 yılında belediye bisiklet yollarının sayısını artırmayı ve elektrikli araçların şehir merkezine girişine izin vermeyi planlıyor. Günümüzde Paris'te şehir merkezinde birçok yaya yolu var ve komşu mahalle sakinlerinin haftasonları şehre arabayla girmesi yasak.
Finlandiya'nın nüfusu önümüzdeki 10 sene artacak. Ama diğer taraftan arabaların sayısı azalacak. Yeni kabul edilen bir projeye göre araba trafiğine sadece banliyölerde izin verilecek ve şehir merkezinde sadece toplu taşıma olacak. Çoğu mobil uygulama şehir sakinlerinin en yakın bisiklet kiralama noktasını veya tramvay durağını bulabilmeleri için uygulamalar geliştirdi. Bu yüzden Helsinki'de arabalara giderek daha az ihtiyaç duyuluyor.
Bu Çin banliyösünün caddeleri orijinalinde her yere yürüyerek 15 dakikada ulaşılabilecek şekilde tasarlanmış. Yolun sadece yarısında araba trafiğine izin veriliyor, diğer yarısı ise bisikletler ve yayalar için ayrılmış durumda.
Bogota'da bisiklet ve yürüyüş yolları 1950'lerde oluşturuldu. Günümüzde 300 km uzunluğunda bisiklet yolları var. Şehir merkezindeki caddelerin çoğu araç trafiğine kapalı ve sadece toplu taşımaya izin var.
Milan Belediyesi arabalarını kullanmayıp toplu taşıma kullanan yolcularına ücretsiz ulaşım sunuyor. Tüm arabalar özel bir sisteme kayıtlı. Bir araba park edilince aracın sahibi araç kartıyla ücretsiz otobüs veya tren bileti alabiliyor.