Giresun'un Çanakçı ilçesine bağlı Kuşköy'de arazinin dağınık ve engebeli oluşu, zamanında telefon hattı bulunmaması gibi nedenlerle 500 yılı aşkın bir süredir kullanılan ıslıkla haberleşme geleneğinin yaşatılması için harekete geçildi. Kuş sesine benzediği için 'kuş dili' olarak da adlandırılan haberleşme yönteminin, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından UNESCO'nun 'İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası' listesine alınmasının ardından, eğlence unsuru taşımadan değer görmesi ve korunması, genç kuşaklar tarafından öğrenilerek günlük hayatta kullanımının sağlanması ve gelecek nesillere aktarılması için kurs açıldı.
'KUŞ DİLİ'YLE İSTİKLAL MARŞI
Yörede özellikle çocuk ve gençlere yönelik eğitim verilen kurslar, yoğun ilgi görüyor. Kurslara katılanlara, önce alfabede yar alan harfler 'kuş dili'nde öğretiliyor, ardında da toplu ıslık diliyle kısa cümleler kurup iletişim kurmaları sağlanılıyor. Köy sakinleri, çay bahçeleri ve tarlalarında iletişimlerini telefon yerine 'kuş dili' ile yaparken, kurs eğitimi alan çocukların ise, İstiklal Marşı'nın ilk kıtalarını 'kuş dili' yöntemiyle okuması ilgi odağı oluyor.
'KURSLAR HAYLİ İLGİ GÖRÜYOR'
Çanakçı İlçe Milli Eğitim Müdürü Yılmaz Genç, kurslarla ‘kuş dili’ mirasını yaşatmak istediklerini belirterek, "Kuşdili doğu Karadeniz'de vadiler arası iletişim aracı olarak kullanılıyor yüzyıllardır. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesinde yer alıp, geçmişten günümüze kadar devam eden mirası yaşatmaya devam ediyoruz. Halk Eğitim Merkezlerimizde açtığımız kurslarımızda kuşdiline meraklı olanlara, öğrenmek isteyenlere eğitim veriyoruz. Kültüre sahip çıkmaya çalıştığımız kurslar hayli ilgi görüyor" dedi.
Okulda öğrencilere ‘kuş dili’ öğreten Çanakçı Halk Eğitim Islık Dili Usta öğreticisi Cüneyt Köse de "Bu kültür, atalarımızdan kalan mirasımız. Geçmişte çok kullanılıyordu. Günümüzde de kullanılmaya devam ediyor. Genellikle yaşlılarımızın kullandığı bu dili yeni nesillere de aktarmaya çalışıyoruz. Halk eğitim bünyesinde bu dili modül haline getirdik. Okullarda öğrencilerimize kurs olarak verip öğretmeye çalışıyoruz. 2017 yılında harf olarak çıkardık bu dili. Birinci sınıftan itibaren verdiğimiz bir ders bu. Biz anadilimiz gibi bu dili kullanıyoruz. İletişimimizi çoğunlukla bu yörede ıslık dili ile sağlıyoruz" diye konuştu.
‘ISLIK DİLİ BİRİNCİSİ OLMAK İSTİYORUM’
İlkokul öğrencisi Öğrenci Elif Çakır ise düzenlenen festivaldeki yarışmada başarı elde babaannesi gibi 'kuş dili' birincisi olmayı amaçladığını kaydederek, "Bir yıl önce babaannemden öğrendim ıslık dilini. Babaannem kuş dili birincisi idi. Vefat etti. Şimdi bana bıraktığı bu mirası okulda kursta pekiştiriyorum. Daha iyi bir şekilde öğreniyorum. Ailemde herkes ıslık dilini biliyor. İlerde ıslık dili birincisi olmak istiyorum" ifadelerini kullandı.
Islık dili öğreticisi Orhan Civelek ise "Kuş dilini bizim çocukluk dönemimizde herkes biliyordu. Büyüklerimize özenerek bizde bu dili öğrendik. O dönemlerde kimsede telefon yoktu. Islıkla haberleşiyorduk. Teknoloji ilerleyince bizim ıslık dilimizin düşmanı oldu. Şimdi ıslık dili eğitmenliği yapıyorum. Gelecek nesillerimize bu dili aktarmaya çalışıyoruz. Yaşlılarımızın çoğu telefon kullanmıyor. Burada bazı yerlerde de telefon çekmiyor. Tarlalardan bağırdığımız zaman ihtiyaçlarımızı dediklerimiz anlaşılmıyor. Ama ıslık daha etkin. Bağırsan sesin kısılır ama ıslık kısılmaz, istediğin anlaşılır. Telefon çekmeyebilir ama ıslık kalıcı çözüm" diye konuştu.
Kaynak: DHA