Giresun Ziraat Odası Başkanı Akbaşlı: Üretici, Fiskobirlik'e sahip çıksın

Giresun Ziraat Odası (GZO) Başkanı Özer Akbaşlı, son 2 yılda Fiskobirlik'in fındık ve üreticiden, fındık ve üreticisinin de Fiskobirlik'ten koptuğunu söyledi. Akbaşlı, "2 yıldır Fiskobirlik'in içinde fındık ve üretici yok. Burada birlik yönetimi kadar, üretici de birliğine sahip çıkmamasından suçludur." dedi.
Akbaşlı, gazetecilere yaptığı açıklamada, Fiskobirlik'in mevcut durumu ile üreticilerin Fiskobirlik'e bakış açısını değerlendirdi. Akbaşlı, kendisinin, 2 yıl önce Fiskobirlik'in iyi yönetilmediğini, mevcut yönetimin sorunları çözemeyeceğini, üretici ile yaşanan güven probleminin giderilemeyeceğini gerek Giresun'daki mali gazetelere verdiği tam sayfa ilanlar, gerekse genel kurul üyesi olarak katıldığı Fiskobirlik'in genel kurulunda kamuoyuyla paylaştığını hatırlattı. Akbaşlı, aradan geçen zaman içerisinde kendisinin haklı çıktığını söyledi.
Mevcut sorunların çözülememesi noktasında birlik yönetimi kadar, üreticilerin de Fiskobirlik'e sahip çıkmaması nedeniyle suçu bulunduğuna işaret eden Akbaşlı, bundan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Özer Akbaşlı, "Malesef yönetim, 'sayın Başbakan'dan randevu istedik, ertesi sabah görüşeceğiz, uçağa binerken dosya verdik, Ankara'ya gitti, öyle oldu, böyle oldu' dediler. Fiskobirlik'in son 2 senedir içinde ne fındık var, ne de üreticinin kendisi var. Üreticinin, kuruluşunun içerisinde üretici yok. Fakat sadece meseleyi yönetici ile sınırlandırmamak gerek. Çiftçi bunun neresinde. Üretici kendi kurumuna sahip çıkıyor mu? Ne kadar sahip çıktı." diye konuştu.
İki hafta önce Fiskobirlik'e bağlı Giresun Merkez Fındık Tarım Satış Kooperatifi'nin genel kurulunun yapıldığını, 4 bin üyesi olan kooperatifin genel kuruluna 35 üreticinin katıldığının altını çizen Akbaşlı, bu durumun, üreticinin birliği terk ettiğinin en büyük kanıtı olduğunu savundu. Akbaşlı, şöyle dedi: "Düşünsenize, 'hanıma kızdım ben eve gitmiyorum' diyorsun. Ama evin tapusu benim. Kirayı ben ödüyorum, faturaları ben ödüyorum. Ama 'ben hanıma kızdım eve gitmiyorum.' Bunun gibi birşey. Çiftçi yöneticiye kızdı Fiskobirlik'e gitmiyor. Nasıl olacak bu iş."
Kooperatiflerin, şirketlerin çok ortaklısı olduğunu, üreticilerin biraraya gelerek, 'biz bir kooperatif kuralım malımızı verelim, bu malımızı da kooperatifimiz satsın. Bizi kandırmasınlar, biz malımızı topluca değerlendirelim' diye Fiskobirlik'i kurduklarını ifade eden Akbaşlı, "Bakıyorsun Fiskobirlik bir dönem devlete bağlanmış. Fakat 2000 senesinden sonra bu iş bitti. Özerkleşti. 11 sene geçti. 11 senede bu geçişi tamamlayamadık. Fiskobirlik kimin? Bir kere bunun adını koyalım. Bugün o yapılar, o binalar, o kooperatif kimin? Bizim. Ama biz oraya bizim gözle bakmıyoruz ki. Bugün dünyada mahsulünü kooperatifler aracılıyla satan ülkelere baktığımızda, Hollanda yüzde 97, Japonya yüzde 86, Avrupa'nın ortalaması yüzde 75-80. Türkiye'ye geldiğinde sadece yüzde 2. Bugün her 100 çiftçiden sadece 2'si mahsulünü kooperatifler aracılığıyla satıyor ama biz fındık üreticisini biraraya getiremiyoruz. Mesele insan kaynağımız. Bakış açımız. Sosyolojik bir mesele." diye konuştu.
Üreticilerin, mutlaka Fiskobirlilk'e sahip çıkması gerektiğini anlatan Akbaşlı, şöyle konuştu: "Bugün Fiskobirlik borç batağında. Bir yönetici geliyor 50 bin ton fındık alıyor, kooperatif zarar ediyor, adam ceketini omzuna vurup gidiyor. Peki bunun omzuna ceketini vurduran kim, üretici. Fiskobirlik'te 200'e yakın delege var. Bunların aklında fındık yok ki. Bakıyorsunuz, kabul edilmiştir, edilmiştir. Kabul etmeyenler, etmeyenler, edenler, edilmiştir, indir. Nasıl olacak bu iş. Çiftçi, kooperatif, gelecek, ürün, mahsul yok ki. 'Soya satılacak, dertler bitecek dendi' bitmedi. 'Üniversitelere araziler satılacak, dertler bitecek' dendi, bitmedi. Onu sat bitmedi, bunu sat bitmedi. Biz daha ne yapalım. Fiskobirlik'in tek problemi sahipleri ile yöneticilerinin güven problemi. Bu bağ koptu. Bu bağ yeniden sağlanmalı, üretici, birliğine sahip çıkmalıdır.