Hem ülkemizde hem de Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre tüm dünyada en çok görülen kanser türleri arasında gırtlak (larinks) kanseri, boğaz bölgesi yanı sıra ses tellerini de etkileyen ciddi hastalıklardan biridir. Özellikle erkeklerde sıklıkla görülen bu kanser türü, baş - boyun kanserlerinin alt türü olarak bilinir ve son derece tehlikelidir.
Gırtlak olarak adlandırılan bölüm, soluk borusunun girişinde bulunan, konuşma ve nefes almaya yarayan kıkırdak dokudur. Bu doku üzerinde yer alan bir hücrenin DNA'sının değişmesi ve oluşan anormal hücrelerin kontrolsüz çoğalması, kanserli bir tümör oluşmasına neden olur. Laringeal ya da larinks kanser olarak da tanımlanan gırtlak kanseri, en sık rastlanılan kanser türlerinden biridir.
Gırtlak kanserinin tam olarak nedeni bilinmese de birtakım faktörlerin riski artırdığı düşünülür. Bu riskler şunlardır:
Gırtlak kanseri belirtileri arasında en spesifik olanı haftalarca süren ses kısıklığı problemidir. Ancak bazen çok bağırmak, reflü, sigara kullanımı, tiroit sorunları, burun akıntısı ve hatta alerji gibi etkenler ses kısıklığına neden olabilir. Gırtlak kanseri nedeniyle oluşan ses kısıklığı yanı sıra ses tonunda değişimler de görülür. Bunun yanı sıra gırtlak kanserinin diğer belirtileri şunlardır:
Gırtlak kanseri, etkilenen hücre kökenine göre farklı çeşitlere ayrılır. Tüm gırtlak kanserlerinin yaklaşık %95'i skuamoz hücre türü gırtlak kanseridir. Bu gırtlağın üst bölgesinde yaprak formunda bulunan düz ve yassı hücrelerde veya gırtlağın diğer alanlarındaki aynı formdaki hücrelerde oluşan kanser türüdür. Son yıllarda daha sık görülmeye başlanan adenokarsinom gırtlak kanseri ise gırtlak yüzeyinde mukus adlı salgıyı üreten adenomatöz hücrelerde başlar ve skuamoz türü gırtlak kanseri türüne göre daha nadir görülür.
Tüm diğer kanser türlerinde olduğu gibi, gırtlak kanseri ilk belirtileri ortaya çıktığında erken teşhis edilebilirse tedavi şansı oldukça artar. Bu nedenle ilgili belirtiler arasında bir ya da daha fazlası görüldüğü anda zaman kaybetmeden bir kulak burun boğaz doktoruna muayene olmak gerekir.
Gırtlak kanseri teşhisi için önce doktor tarafından fiziki muayene yapılır ve hastanın yaşam öyküsü dinlenir. Sigara ve alkol kullanımı gibi yaşam tarzı ile mesleki risk faktörleri değerlendirilir. Eğer varsa boğazda oluşan yumru tarzı şişlik incelenir. Benzer şekilde dudaklar, yanaklar, ağız içinde meydana gelen topaklar, boğaz arkası, ağız tabanı, kulak ve burun gibi tüm alanlar tetkik edilir. Gerekirse teşhisi netleştirmek adına bazı görüntüleme yöntemleri ve testler de istenebilir.
Gırtlak kanseri teşhisi sırasında uzman hekimin boğaz ve gırtlak bölgesini daha iyi görebilmesi için nazendoskopi kullanması gerekebilir. Ucunda ışık ve minik bir kamera yer alan nazendoskopi ile gırtlakta anormal bir yapı olup olmadığı araştırılır. Eğer bu yöntem yeterli gelmezse, genel anestezi altında laringoskopi yapılır. Nazendoskopiden daha uzun bir endoskopi olan bu aletle, gırtlak kanseri görüntüleri araştırılır. Bunların dışında video laringostroboskopi ve biyopsi yöntemleri de teşhis için kullanılabilen metotlar arasındadır.
Gırtlak kanseri teşhisi konduktan sonra, kanser hücrelerinin ne kadar yayıldığının belirlenmesi amacıyla evresinin de tespit edilmesi gerekir. Tümörün bulunduğu lokasyon, diğer lenflere yayılıp yayılmadığı ve uzak organlarda metastaza neden olup olmadığına göre gırtlak kanseri evreleri belirlenir. Gırtlak kanserinde 5 evre vardır.
Gırtlak kanseri tedavisi için uygulanan yöntemler kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi operasyondur. Tedavi planı, gırtlak kanserinin evresine ve oluştuğu bölgeye göre yapılır. Eğer cerrahi operasyon gerçekleştirilirse, ameliyat sonrası formu değişen alanları yeniden yapılandırmak için plastik cerrahi bölümünden yardım alınması gerekebilir. Tedavi ekibi içerisinde KBB uzmanı, radyasyon onkoloğu, tıbbi onkolog ve konuşma - dil terapisti bulunur.
Gırtlak kanseri, sağlıklı yaşam, düzenli ve dengeli beslenme ile önlenebilir. Genellikle gırtlak kanseri yaş aralığı 50 ve üzeri olduğu için, yaşlı nüfusun yılda en az bir kez gırtlak kanserine karşı muayene olması önemlidir. Eğer daha önce gırtlak kanseri atlatılmışsa, tekrar nüksetmemesi için tedaviyi takip eden iki yıl boyunca doktor randevuları aksatılmamalıdır.