İzmir'in Konak ilçesinde bir otel odasında 2 arkadaşıyla alkol, esrar ve uyuşturucu hap içtikten sonra hayatını kaybeden 19 yaşındaki Şeref Çallıer'in ailesi, oğullarının ölümüne bir türlü inanamıyor. Çocuklarının ölüm haberiyle yıkılan acılı Göksel ve Kamuran Çallıer çifti, oğullarının kötü arkadaş kurbanı olduğunu söyledi.
Önceki gece arkadaşlarıyla birlikte otel odasında uyuşturucu aldıktan sonra sabah ağzından, burnundan ve kulağından kan gelmiş halde ölü bulunan 19 yaşındaki Şeref Çallıer'in evinde acı ve gözyaşı var. Oğlunu uyuşturucuya kurban veren ayakkabı imalatçısı acılı baba Göksel Çallıer, oğlunu uyuşturucuya kurban verdiklerini ve oğlunun kötü arkadaş çevresinden etkilendiğini söyledi. Daha önce oğlunun uyuşturucu kullandığından şüphelendiğini anlatan Göksel Çallıer, "Lisedeyken arkadaşlarıyla pikniğe gidiyorlardı. Cebinde bir liste buldum. Piknik için gerekli malzemelerin yanında bir de 'ot parası' diye not düşülmüştü. O dönemde çok tartıştık. Arkadaşlarıyla görüşmesini engelledim. Ancak, bize uyuşturucu kullanmadığını, gerekirse saç örneği verip teste girmeye razı olacağını söylüyordu. Oğlum, iyi kalpli, saf ve temiz bir çocuktu. Parçalanmış ailelerin çocukları olan arkadaşları, benim çocuğumu da yaktı" dedi.
Olay gecesi 'gitme' diye yalvardığını söyleyen Çallıer, "Pazar günü annesinin otomobilini aldı. Saat 22.00'de getirmesini söylemiştik. Tam saatinde gelip otomobili bıraktı. Sonra arkadaşlarıyla yeniden dışarı çıkacağını söyledi. Saat geç oldu, gitme oğlum diye yalvardım. Ama beni dinlemeyip çıktı. Pencereden arkasından baktım, sonra balkona çıkıp gitme diye bir kez daha bağırdım. Ama bir anda gözden kayboldu. O evden giderken içimde kötü bir his vardı. Sanki ölüme gider gibiydi. Sabah kalktığımızda da ölüm haberini aldık. Ona ölümü yakıştıramadık. Hala öldüğüne inanmak içimden gelmiyor" diye konuştu.
Baba Çallıer, gençlerin uyuşturucuya çok rahat ulaşabildiğini belirterek, "Daha çocuk denilebilecek yaştaki evlatlarımız, rahatlıkla uyuşturucuya ulaşabiliyor. Bizim yüreğimize ateş düştü. Başka ailelerin de ocaklarına ateş düşmesin. Polis, uyuşturucu belasının önüne geçsin" diyerek yetkililere çağrıda bulundu.
Dedesinin adını taşıyan oğlunun, dedesinin kurduğu ayakkabı imalat firmasını devralıp tüm Türkiye'nin tanıdığı bir marka haline getirmeyi hayal ettiğini söyleyen Göksel Çallıer, oğlunun bu hayalini gerçekleştiremeden bir otel odasında uyuşturucuyla hayata veda ederek öldüğünü dile getirdi.
Oğlunun ölüm haberini alınca gözyaşlarına boğulan anne Kamuran Çallıer ise, oğlunun öldüğüne inanamadığını ifade ederek, "Benim oğlum, karıncayı bile incitmekten korkan, temiz kalpli, saf bir çocuktu. Başına ne geldiyse kötü arkadaş yüzünden geldi. Parçalanmış ailelerin çocukları oğlumun başını yaktı. Onu kandırıp kendilerine çektiler, oğlumu benden onlar aldılar. Dışarıda olduğunda mutlaka oğlumu arayıp, nasıl olduğunu sorardım. Olay gecesi de saat 03.00 gibi merak edip aradım. Sesini tanımadığım biri telefonu açıp konuşmadan kapattı. Sanki delirecektim, bir daha aradım ama telefona ulaşılamıyordu. Sanki delirecek gibi oldum. Sabah da ölüm haberi geldi. Biricik yavrumun doğum gününü kutlayacaktık. 20 Mayıs doğum günüydü. Ailecek ona sürprizler hazırlamıştık. Ama hiçbirini göremeyecek" dedi.
İHA