1960’lı yılların sonralarında Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya eyaletinde birçok cinayet işlendi. Onlarca kişinin ölümünden sorumlu tutulan seri katilin kimliği bir türlü tespit edilemedi. Ancak olayı diğerlerinden ayıran en önemli özellik ise seri katilin cinayet işledikten sonra San Francisco Körfez Bölgesi’ndeki yerel gazetelere mektuplar göndermesiydi. Kimliği bilinmese de Zodiac adını ise gönderdiği mektuplara genellikle “This is the Zodiac speaking…” diye başlamasından aldı. Mektuplarında genellikle öldürdüğü kişi sayısından ve cinayetin şeklinden söz ediyordu. Katil rutin mektuplarının yanından 4 şifreli mesaj gönderdi. Bu şifrelerden sadece birinin sırrı 51 yıl sonra çözülebildi.
Zodiac Katili’nin kimliği tespit edilemediği için gençlik ve çocukluk dönemlerine dari herhangi bir bilgi bulunmuyor. Ona ilişkin bilgilerin büyük bir bölümü cinayetlerle sınırlı. Hâlâ kaç cinayet işlediği bilinmese de aslında bulunan cesaretlerdeki ipuçları sayesinde polisler olaylar arasında bağlantı kurmayı başardı.
Seri katil Zodyak, bilinen ilk cinayetini 20 Aralık 1968 tarihinde Herman Gölü’nde lise öğrencisi olan Betty Lou Jensen ve David Faraday’i silahla öldürerek işledi. Darlene Ferrin ve Michael Mageau, 4 Temmuz 1969 gecesi ilk cinayet yeri olan Herman Gölü’nden 6 kilometre uzaklıktaki Blue Rock Springs Park’a gidip araçlarını park ettiler. İkili park halindeki aracın içinde oturduğu sırada yanlarına başka bir araba park etti. Ancak yanlarına park eden araç kısa bir süre sonra uzaklaştı ve yaklaşık 10 dakika sonra geri döndü. Bu sefer çiftin arkasına park eden aracın sürücüsü dışarı çıkıp Ferrin ve Mageau’ya 5 el ateş etti.
İkinci cinayetinin sonrasında Zodiac, olay mahalline en yakın telefon kulübesine giderek kendisini ihbar etti. Seri katil Zodiac, 1 Ağustos 1969 tarihinde yerel gazetelere üç tane mektup gönderdi. Üç mektup birbirine çok benziyordu ve katil mektupta işlediği cinayetleri sürekli övüyordu. Katil her mektubunda 408 sembolünden oluşan bir şifreli mesaj gönderiyor ve bu şifreler çözüldüğü takdirde kimliğinin ortaya çıkacağını söylüyordu. Ayrıca mektupların üç farklı gazetenin ilk sayfasında çıkmasını istiyordu, aksi takdirde bir dizi insanı öldüreceğini söylüyordu.
7 Ağustos 1969 tarihinde ise The San Francisco Examiner gazetesine ikinci bir mektup geldi. Bu mektupta “Sayın Editör, Zodiac’la konuşmaktasınız” yazıyordu. Katil ilk defa bir ad kullanmıştı. Bu mektup, polislerin isteği üzerine katil olduğunu kanıtlamak için yazılmıştı. Mektupta işlenen cinayetlere dair bütün ayrıntılar yer alıyordu. Ayrıca mektupta, polislerin şifreli mesajları çözdükleri takdirde katilin adını öğrenebilecekleri de yazıyordu.
1969 yılında şifreli mesajlardan bir tanesi çözüldü. Katil hakkında detaylı bir bilgi vermese de öldürme isteğinin arkasında yatan motifi anlatmaya yetiyordu. Zodiac katili, öldürdüğü her kurbanın öbür tarafta kölesi olacağına, kimliği açığa çıkarsa kimsenin ona kölelik etmeyeceğine inanıyordu.
Zodiac katili olarak bilinen kişinin kimliği tam olarak tespit edilemedi. Kendisini ihbar etmek için aradığı telefon kulübelerinden alınan DNA örneklerinin birbiriyle örtüşmemesi polisi işlerini zorlaştırdı. Günümüzda dahi yetkililerin elinde olan tek şey, gözlüklü bir adamın robot çizimi. Zodiac'ın kim olduğu ve mektuplarında ne anlatmaya çalıştığı, bugün bile akılları karıştıran bir sır olmaya devam ediyor. Gizemini koruyan bu olay sinema sektöründe de geniş yankı uyandırdı. Zodiac’ın cinayetleri The Zodiac Killer (1971), The Zodiac (2005), Zodiac (2007) ve Curse of the Zodiac (2007) filmlerine ilham oldu.