Sarkoidoz, tıbbın en ilginç, en renkli hastalıklarından biridir. Kadınlarda erkeklere göre daha sıktır ve en çok 20-40 yaş arası hanımlarda rastlanır.
-100 yıldan fazla zamandır bilinen bir hastalık
-Sigara içmeyenlerde daha çok rastlanıyor
-Kadınlarda daha çok görülüyor
-Tüberküloz ve kanserle karıştırılabiliyor
-Nedeni ve kesin tedavisi hala bilinmiyor
Sarkoidoz, tıbbın en ilginç, en renkli hastalıklarından biridir. Kadınlarda erkeklere göre daha sıktır ve en çok 20-40 yaş arası hanımlarda rastlanır. Hastalık, ani olarak başlayabildiği gibi sinsi bir seyir de gösterebilir. Hatta, hiçbir şikayeti olmayan bir kişide, tesadüfen çekilen bir akciğer röntgeni ile tanınması hiç de ender olmayan bir durumdur.
Belirtiler
Sarkoidoz vücutta her hangi bir organı tutabilirse de, en çok hastalanan organ akciğerlerdir. Akciğer dokusunda iltihaplanma ve lenf bezlerinde büyüme saptanır. Başlıca belirtiler kuru öksürük ve eforla ortaya çıkan ilerleyici nefes darlığıdır.
Sarkoidoza özgü tipik deri bulgusu, burun, yanaklar ve dudaklar etrafında görülen morumsu lekelerdir. Bazı hastalarda bacakların ön yüzünde kırmızı, parlak, ağrılı şişlikler oluşur. Bu hastalarda ateş yükselmesi ve eklem ağrıları da bulunur.
Lenf bezlerinde büyüme sık rastlanan bir bulgudur, dalak büyümesi de görülebilir. Bunlar, ilk planda lenfoma, kanser, tüberküloz gibi hastalıkları düşündürür.
Sarkoidoz, görme bulanıklığı, gözlerde yaşarma ve ışığa karşı hassasiyete de neden olur. Bu daha çok genç hanımlarda rastlanan bir özelliktir ve hastalığın ilk belirtisi de olabilir.
Sarkoidozda, nadir olarak, sinir sistemi, kalp, eklem ve kemikler ile böbreklerle ilgili belirtiler de görülebilir.
Tanı
Hastalığın tanısında, akciğer röntgeni ve tomografisi çok önemlidir. Kesin tanı için bronkoskopi veya lenf bezi biopsisi gerekir. Bazı hastalarda akciğerlerden ya da diğer organlardan da biopsi yapılabilir. Kanda kalsiyum ve ACE enzimi yüksekliği ya da idrarla atılan kalsiyumun çok artmış olması da sarkoidoza özgü bulgulardır.
Tedavi
Sarkoidozun nedeni bilinmediği gibi, kesin bir tedavisi de yoktur. Hastalık aktivitesinin artmış olduğu durumlarda, kortizon uygulanır. Tedavi süresi, kortizon dozu giderek azaltılarak 6-12 aydır. Göz, kalp, sinir sistemi tutulumuna ait bulgular varsa kortizon tedavisi şarttır. Akciğerlerde sadece lenf bezlerinde büyüme olması kortizon tedavisini gerektirmez, ama hastanın solunum fonksiyonlarının bozukluğu ile öksürük, nefes darlığı gibi şikayetlerine göre tedaviye karar verilir.
SONUÇ Sarkoidoz korkulacak bir hastalık olmamakla birlikte, herhangi bir tedavi ile tamamen geçmesi de mümkün değildir. Tüm sarkoidozlu hastaların, belirli aralıklarla kontrol edilmeleri gerekir.
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi