HABER

'Gizli belge' davası gergin başladı

İzmir'de son yılların en büyük davası olarak gösterilen "Gizli belge ve bilgi bulundurma" davası için İzmir Adliyesi önünde yaklaşık 2 bin kişi toplandı.

'Gizli belge' davası gergin başladı
Sanıkların getirilmesi beklenirken sanık avukatları da arkadaşlarının tartaklandığını ve gaz sıkıldığını iddia ederek salonu boşalttı.
Aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu çok sayıda sanığın bulunduğu dava nedeniyle yaklaşık 1500 polis akşamdan itibaren Bayraklı'daki Adliye Sarayı'nın çevresinde önlem aldı. Adliye çevreresindeki caddelerde araçlar park ettirilmedi, binanın çevresine demir bariyerler yerleştirildi.
Sabah erken saatlerden itibaren çoğunluğu İşçi Partisi ve TGB üyesi yaklaşık 2 bin kişi adliyeçevresinde toplanmaya başladı. Polis protestocuları adliyeye yaklaştırmadı.
**AVUKATLARDAN TEPKİ: GAZ SIKILDI**
Adliye Sosyal Tesisleri’nin özel olarak hazırlanan duruşma salonunda davanın başlaması için sanıkların getirilmesi beklenirken, bu kez avukatlardan tepki geldi. Sanık avukatları girişte arkadaşlarının tartaklandığını, üzerlerine gaz sıkıldığını öne sürüp salonu boşalttı. 09.00’da başlaması beklenen duruşma başlayamadı.
**KONFERANS SALONU DURUŞMA SALONU OLDU**
Dava İzmir Adliyesi Sosyal Tesisler Konferans Salonu'nda görülecek. Foça ve Buca cezaevlerinden 30 mahkum tarafından beş hafta boyunca yapılan çalışmayla, Konferans Salonu'nun sahne bölümünün mahkeme heyeti ve savcının oturması için kürsü haline getirildiği, tutuklu sanıkların bulunacağı alan için metal korkuluklar konulduğu, sanıklar, avukatları, izleyiciler ve gazeteciler için ise toplam 400 koltuk monte edildiği açıklandı. Duruşma salonundaki koltuk sayısı göz önüne alındığında, her sanık için bir avukatın salona alınacağı, salonun doluluk oranına göre diğer avukatlara da yer verilebileceği kaydedildi.
Sanık ifadelerinin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) alınabilmesi için salona 4 dev ekran konulduğu, avukatlar için masalara bilgisayarlar yerleştirildiği, tesislerin otopark bölümünde ise tutuklu sanıklar için nezarethaneler inşa edildiği bildirildi.
**2 BİN SAYFALIK İDDİANAME 5 GÜNDE OKUNACAK**
315 klasörden oluşan davanın 2 bin sayfayı bulan iddianamesi TRT spikerleri tarafından okunacak.
Davaya bakan 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Atilla Rahman imzasıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen üç sayfalık yazıda, duruşma salonuna kimlerin ne şekilde alınacağı, davanın hangi gün ve saatlerde görüleceği, hangi güvenlik tedbirlerinin alınacağı belirtildi.
Atilla Rahman gönderdiği yazıda, bugün görülmeye başlanacak 2013/9 esas sayılı davanın saat 09.00'dan itibaren başlanacağını ve iddianamenin okunması tamamlanana kadar haftanın 5 günü süreceğini, iddianame okunması tamamlanmasından sonra ise Mayıs ayının sonuna kadar haftanın 4 günü görülmeye devam edeceğini, resmi tatillerde davanın görülmeyeceğini bildirdi.
**DAVAYI 10 GAZETECİ İZLEYECEK**
Yazısında, CMK 182. maddesi uyarınca duruşmaların herkese açık olduğunu ancak mahkeme tarafından gerekli görülmesi halinde yargılamaların kapalı yapılmasına karar verilebileceğini belirten Rahman, sesli, görüntülü kayıt veya nakil olanağı sağlayan aletlerin duruşma salonuna alınmayacağını, sıfat ayrımı yapılmaksızın üst aramasından geçirilecek kişilerde bulunan bu tür elektronik cihazların duruşma sonrası teslim edilmek üzere emanete alınacağını kaydetti.
Rahman yazısında, sanık, mağdur, müşteki, sanık yakını, avukatlar, kamu davasını izleme amacıyla gelen milletvekilleri ve 10 gazeteci dışında ilgisiz şahısların salona ve yakın çevresine alınmaması için gerekli güvenlik önlemlerinin oluşturulması talebinde bulundu.
**357 SANIK YARGILANIYOR**
Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 10. Maddesi ile görevli Savcı Zafer Kılınç'ın hazırladığı iddianamede, 49'u muvazzaf asker 79'u tutuklu, toplam 357 sanık hakkında dava açılmıştı.
İddianamede adı geçen aralarında devlet memuru, asker ve MİT mensuplarının da bulunduğu 196 müşteki ve 831 mağdurdan bir çoğunun suç örgütü tarafından fişlendiği ileri sürülüyor.
Sanıklardan marina işletmecisi Bilgin Özkaynak ile Narin Korkmaz hakkında, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “Kişisel verilerin kaydedilmesi”, “Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek” suçlarından müebbet ve 9'ar yıl hapis cezası isteniyor.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele hakkında ise “Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak”, “Yasaklanan bilgileri temin etmek” suçlamasıyla 2 ile 6 yıl arasında hapis cezası talep ediliyor.
**2 KADIN 2 ÖYKÜ**
İzmir merkezli 79'u tutuklu 357 sanıklı "Şantaj ve fişleme çetesi" davasının en medyatik ve en kritik 2 ismi henüz 20'li yaşlardaki 2 kadın. Bugün İzmir'de başlayan davanın 1937'lık sayfalık iddianamesine göre "Şantaj ve fişleme" çetesinin fuhuş organizasyonunu 23 ve 24 yaşındaki bu 2 kadın yapıyor.
Yine iddianamedeki suçlamalara göre, kendileri de fuhuş yaptıkları askerlerden ele geçirdikleri belge ve bilgileri çete liderlerine aktarıyor, askerler hakkında önemli bilgiler ele geçiriyorlar. Şantaj amaçlı toplanan veriler iddialara göre, TSK'da komuta kademesindeki terfilerde bile etkili oluyordu.
İşte 79'u tutuklu 357 sanıklı "dev" gibi çetenin koordinatörü olduğu iddia edilen bu 2 kadının öyküsü...
**EN MEDYATİK İSİM**
Narin K. 1990 İzmir doğumlu. 23 yaşında. Kızıl saçları, askeri üniformalarla çekilmiş fotoğrafları, gazetelere yansıyan +18'lik telefon konuşmaları ile şantaj ve fişleme yaptığı iddia edilen, büyük çoğunluğunu askerlerin oluşturduğu 357 sanıklı "çetenin" en medyatik ismi. Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kişisel verilerin kaydedilmesi, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek suçlarından müebbet hapis cezası istemiyle yargılanıyor.
Peki iddianameye yansımayan Narin K. kim? İşte o kadının hikayesi...
**GÖRME ÖZÜRLÜ BABASI BİR PARTİDEN MİLLETVEKİLİ ADAYI**
Narin K. İzmir'in gecekondu semti Altındağ'da hayata başladı. Görme özürlü olan babası Atilla K. Görme Engelliler Derneği'nde görevli... Aynı zamanda bir partiden de 2011 Genel Seçimleri'nde İzmir'in 1'nci bölgeden milletvekili adayıydı.
**BOYU KISA OLDUĞU İÇİN SINAVA GİREMEDİ**
Narin K.'nın çocukluktan beri en büyük hayali ise komşularının, arkadaşlarının ve kendisinin anlatımlarına göre "subay" olmaktı. Askerlik hayalindeki meslekti. Hatta pilot olmak istiyor, Hava Kuvvetleri sınavlarına girmek istiyordu. Boyu kısa olduğu için askeri okul sınavlarına katılamadı. Ancak askerliğe olan ilgisi hiç kaybolmadı.
**15 YAŞINDAKİ TRAVMA**
15 yaşındayken tanıştığı genç bir teğmen adayı ile arkadaşlık etmeye başladı. Evlilik ve nişanlılık hayalleri kuruyordu. İlk cinsel deneyimini de bu teğmen adayı ile yaşadı. Bir süre sonra ilişkisi sona erdi. Narin K.'nın hayatında bu ilişki hep travma olarak kaldı. Kullanıldığını ve ardından terk edildiğini düşündü. Nadir K.'nın 8 yıl önce yaşadığı bu ilişkisinin izleri iddianameye yansıyan telefon görüşmelerine de yansıdı. Yaptığı konuşmalarda, kendisini terk eden sevgilisinden intikam alma çabaları görülüyordu.
**FACEBOOK SAYFASINDA HAVA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI**
İzmir'de Deniz ve Hava Kuvvetleri'nde bir çok subay astsubay ile ilişki yaşadığı iddia edildi. Subay olma hayalleri bitmiş olsa da Facebook sayfasında çalıştığı yeri de Hava Kuvvetleri Komutanlığı olarak düzenledi.
**FRANSIZ DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRENCİSİ**
Narin K. lise yıllarında yabancı dillere olan yatkınlığını farketti. Artık hayali üniversite okumaktı. Bu kez başardı. 2 yıl önce Pamukkale Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazandı. İzmir'deki ailesinin Altındağ'daki gecekondu semtindeki evinden ayrıldı. Denizli'de bir kız öğrenci yurduna yerleşti. Birol S. ve Mustafa Y. isimli 2 işadamı ise bu dönemde Narin K.'nın hayatında oldu. Nadir K. bu 2 işadamının kendisine zaman zaman gönderdiği paralarla üniversite öğrenimi sürdürdü. Sonrasında ise bu 2 işadamı da örgüt üyesi suçlaması ile davanın sanığı oldu. İddianamenin ardından çıkan tensip zaptı ile birlikte ise Birol S. ve Mustafa Y. 9 aylık tutukluluğun ardından tahliye edildi.
**GÖRME ÖZÜRLÜ BABA HUZURUNDA İMZALATILAN TUTANAK**
9 Mayıs 2012'de İzmir polisi eş zamanlı olarak Narin K.'nın hem Denizli'de kaldığı yurda hem de İzmir'in Altındağ ilçesinde görme özürlü babası ile yaşadığı eve operasyon düzenledi. Narin K.'nın Denizli'de kaldığı yurt odasında bilgisayarlar gibi şeylerde suç unsuruna rastlanmadı. İzmir Altındağ'daki evde ise mutfak dolabının üstünde bulunan poşettin içinde askeri belgeler, içinde kişisel verilerin bulunduğu hardiskler, flash diskler vardı. Aramayı yapan polisler arama esnasında evde bulunan görme özürlü Atilla K.'nın huzurunda arama yapıldığını ve dökümanlara el koyulduğunu belirterek evden ayrıldı.
**ÖRGÜTÜN 2'NCİ KADINI**
Safiye K. de iddianamede Narin K. gibi örgüt yöneticisi ve örgütün fuhuş ayağını yönetmekle suçlanıyor. Askeri bilgi ve belgeleri kurduğu ilişkilerle temin ederek örgüte kazandırmak yine iddialar arasında...
**BİRBİRLERİ İLE İRTİBATLARI OLMAYAN ÖRGÜT YÖNETİCİLERİ**
Safiye K. 24 yaşında...Örgütün fuhuş ayağını Narin K. ile birlikte yönettikleri iddialar arasında.. Ancak işin ilginci, örgütün fuhuş ayağını yönettiği iddia edilen Safiye K. ile Narin K.'nın birbirlerini tanımıyor olması. Safiye K. ile Narin K. arasında hiç bir telefon görüşmesi tespit edilemediği gibi ilişkilerini yansıtan bir bulgu da dosyada yok. Bir başka dikkat çekici nokta ise örgütün lideri konumunda olduğu belirtilen işadamı Bilgin Özkaynak ve emekli Albay Erdal Başbuğ ile örgütün fuhuş koordinatörü olduğu belirtilen bu 2 genç kadının iddianamede tespit edilmiş tek bir telefon, haberleşme irtibatı yok. Pandora adlı dijital kayıtlarda çıkan notlar ise irtibatın omurgası olarak nitelendiriliyor.
**BABASI KAYMAKAM**
Safiye K. çocukluğundan beri babasının Kaymakam olmasından ötürü Türkiye'nin bir çok ilinde bulundu. Çevresinde dindar ve muhafazakar bir kişi olarak tanınıyor.
**ÜNİVERSİTE EĞİTİMİNİ YARIM BIRAKTI**
Safiye K. Anadolu Lisesi mezunu. Abisi, ablası ve bir de kızkardeşi var. Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksekokulu Süt ve Süt ürünleri bölümünde 3'ncü sınıfa kadar öğrenim görmüş. Ancak henüz mezun olamamış. 2011 yılından tutuklandığı güne kadar ise bir denizcilik firmasında acenta personeli olarak çalışıyordu. Karşıyaka'da Dokuz Eylül Üniversitesi'nde yüksek lisans öğrenimi gören ablası ile birlikte yaşıyor, Aksihar'da oturan anne babasının yanına da sık sık gidiyordu.
**İLK TRAVMA**
Eğitimli, kalburüstü bir aileye ve yaşama sahip olan Safiye K. babasının görevi nedeniyle Merzifon'da bulunduğu sırada henüz 15 yaşındayken yaşadıklarını asla unutamamış. Erkek arkadaşının, web camerada çektiği ve kaydettiği iç çamaşırlı görüntüleri internette elden ele dolaştı. Bu olaydan sonra uzun süre psikolojik tedavi gören Safiye K.'nin hayatı bu olaydan sonra olumsuz etkilendi.
**KORAMİRAL'İN TERFİSİNİ ETKİLEDİĞİ İDDİA EDİLDİ**
Deniz Kuvvetleri Komutanı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele'nin dava dosyasında sanık olması ise Safiye K.'nin telefonda yaptığı bir konuşmadan ötürü. Babasının kaymakam olması sırasında ailece görüştükleri Veysel Kösele'nin terfisinden duyduğu memnuniyeti bir arkadaşı ile paylaşması, savcı Zafer Kılınç tarafından "çetenin terfilere müdahalesi" olarak nitelenmiş. Ancak Safiye K.'nin bu terfilere nasıl ve ne şekilde müdahale ettiği, Deniz Kuvvetleri'nde ve YAŞ'ta kimlerle irtibatlı olduğuna dair bir veri de iddianamede bulunmuyor. Safiye K. cezaevinde geçmişi ve izlerini silerek yeni bir yaşama tutunma hayali ile cezaevindeki günlerini sürdürüyor. Cezaevinde 5 vakit namaza başlayan Safiye K. dava sonunda beraat edeceğine inanıyor.

[Güncel haberler](https://www.mynet.com/guncel-haberler)

En Çok Aranan Haberler