İZMİR (A.A) - İzmir'deki 49'u muvazzaf asker 79'u tutuklu 357 sanığın yargılandığı "Gizli bilgi ve belge bulundurma" davasında, sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.
İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın öğleden sonraki oturumunda sanık avukatları, savunmasını tamamlayan Narin Korkmaz'a sorular yöneltti.
Örgüt lideri olmakla suçlanan Bilgin Özkaynak'ın avukatı Muzaffer Sevgi Sakarya'nın iddianamedeki tape kayıtlarıyla ilgili sorusu üzerine Korkmaz, "orduevinden yer ayırttığını ama kendisinin hiç kalmadığını" söyledi.
Cevap üzerine Mahkeme Başkanı Atilla Rahman, "Orduevinden biz bile yer ayırtamıyoruz" dedi.
"Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "Kişisel verilerin kaydedilmesi", "Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek" suçlarından müebbet ile 9 yıl hapis cezası istenen tutuklu sanıklardan Safiye Köten, savunmasında, özel hayatının iddianameye yansıtılmasının mahcubiyetini yaşadığını söyledi.
Babasının Foça Kaymakamlığı görevini yürüttüğü sırada, aynı ilçede görev yapması nedeniyle Onur Süer'le ve Veysel Kösele ile tanıştığını anlatan Köten, iddianamede Kösele'nin terfisinde etkili olduğu şeklinde bir hava oluşturulduğunu ifade etti.
Geçmişteki sorumsuz davranışları nedeniyle adının bu iddianameye karıştığını belirten Köten, "Kendimden başka kimseye kötülüğüm olmadı. Lise ve üniversite hayatımda hiçbir örgütün içinde yer almadım. Gizli bilgi ve belge temin etme davasında yargılanıyor olmak vatandaşlık onuruma ağır geliyor. Sormak istiyorum, özel hayatıma ait telefon konuşmalarının iddianameye dahil edilmesi ve burada okunması hangi vicdana sığar- Saygıdeğer babamın da isminin geçmesini kınıyorum. Özel hayatımın bana ve aileme karşı zalimce kullanıldığı bu hukuksuz saldırıya daha fazla maruz kalmak istemiyorum" diye konuştu.
Aynı suçlardan müebbet ile 9 yıl hapis cezası istenen muvazzaf askerlerden tutuklu sanık Onur Süer de, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini bildirerek, iddianamede özel hayatının ifşasının yanında vatan haini gibi gösterildiklerini bundan rahatsızlık duyduklarını belirtti.
Rütbesinin teğmen olduğunu hatırlatan Süer, iddianameye göre örgütte kendisinin altında çalışan albayların bulunduğunun iddia edildiğini, böyle bir durumun TSK'nın yapısına ters olduğunu ifade etti.
Onur Süer, iddianamede Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele ile ilgili bölümde, altında başbakan, cumhurbaşkanının imzasının bulunduğu YAŞ kararlarına müdahale etmiş gibi gösterildiğini belirterek, "Bu durum, izahtan varestedir" dedi.
Mahkeme Başkanı Atilla Rahman, duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verdi.
Muhabir: Gülcan Kaplan
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz