"Gizli Bilgi Ve Belge Bulundurma" Davası

İZMİR (A.A) - İzmir'deki 49'u muvazzaf asker 79'u tutuklu 357 sanığın yargılandığı "Gizli bilgi ve belge bulundurma" davasında, sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.

İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "Kişisel verilerin kaydedilmesi", "Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek" suçlarından müebbet ile 9 yıl hapis cezası istenen tutuklu sanık Bülent Acar, iddianamedeki suçlamaları kabul etmediğini söyledi.

"Pandora" veri tabanında isminin bulunması nedeniyle suçlu gösterildiğini, örgüt yöneticisi olduğuna dair tek bir somut delilin bulunmadığını, kendisine bağlı olduğu iddia edilen 9 kişiyi ve sivil ve asker şahısların hiçbirini tanımadığını belirten Acar, "Burada bulunmaktan utanç duyuyorum. Askeri casusluk denilen dinlemelerde benimle ilgili telefon konuşması ve tape yoktur. Sözde örgüt için kurye kullandırdığım iddia ediliyor. Fiziki takip, görüntü ve fotoğraf yok. Çünkü ortada örgüt yok" dedi.

Acar, özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini, kadınlarla eğlence amaçlı yaptığı telefon görüşmelerinin iddianamede yer aldığını söyledi.

Aynı suçlardan müebbet ile 9 yıl hapis cezası istenen muvazzaf askerlerden tutuklu sanık Engin Çırakoğlu, 16 yıl futbol hakemliği yaptığını ve Avrupa kupaları dahil 215 müsabakada görev aldığını, çok sayıda takdirnamesinin bulunduğunu anlatarak, hazırlanan iddianamede çalışma arkadaşlarının bazılarıyla "örgüt yöneticisi" olarak gösterildiğini söyledi. İddiaların asılsız olduğunu belirten Çırakoğlu, 2,5 yılda yaptığı 28 bin 574 telefon görüşmesi arasında örgütün yöneticisi olarak gösterilen kişilerin bulunmadığına dikkati çekerek, "Çok öfkeliyim, üzerime şerefsizce, hayasızca iftira atıldı. Babam uzman çavuş, karakol bahçelerinde büyüdüm. Üzerime böyle bir suçlamayı nasıl ve kim yakıştırır- Ahirette bunun hesabını soracağım" dedi.

Çırakoğlu, iddianamenin varsayımlara dayanarak oluşturulduğunu belirterek, beraatını talep etti.

Muhabir: Gülcan Kaplan