İZMİR (A.A) - İzmir'deki 49'u muvazzaf asker 79'u tutuklu 357 sanığın yargılandığı "Gizli bilgi ve belge bulundurma" davasında, sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.
İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "Kişisel verilerin kaydedilmesi", "Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek" suçlarından müebbet ile 9 yıl hapis cezası istenen Mehmet Aksu, savunmasında üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Aksu, Bilgin Özkaynak ile yaptığı konuşmaların muhasebeci olmasından kaynaklandığını, örgütün yöneticisi olarak suçlandığını ama örgütle bir bağının bulunmadığını söyledi.
Mehmet Aksu'nun avukatı Muzaffer Sevgi Sakarya, müvekkilinin örgütünün mali işlerini yürüttüğü iddiasının doğru olmadığını, savcılık makamından bu iddiayı ispatlamasını istediğini dile getirdi.
Müebbet ile 9 yıl hapis cezası istenen muvazzaf askerlerden tutuklu sanık Bülent Akbaş, iddianamede adı geçen kişilerin büyük bölümünü tanımadığını, bir binbaşı olarak da amiralleri koordine etmesinin, üst rütbedeki subayların emrinde olmasının mantık dışı olduğunu ifade etti.
17 yıldır mesleğinin üniformasını gururla taşıdığını belirten Akbaş, beraatını talep etti.
Müebbet ile 9 yıl hapis cezası istenen muvazzaf askerlerden tutuklu sanık Engin Karatekin de, kendine atfedilen ithamların tamamen dijital bir kurgudan ibaret olduğunu savundu.
Savaş gemisinde görev yaptığını, 2 yıl içinde sürekli seyirde olduklarını ve sadece 61 gün Türkiye'de kaldığını, bu dönemde örgüt yöneticisi olarak kimi koordine edip yönetebileceğinin açıklanmasını isteyerek, yüzbaşı olarak aralarında tümamiral, tuğamiral ile kurmay albay ve yarbaylara yöneticilik yapmasının mümkün olmadığını kaydetti.
2010 yılında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Gölcük Donanma Komutanlığı'nda başlatılan soruşturmada sanıklardan ele geçirilen dijital kayıtlarda özel hayatına ilişkin video ve fotoğrafların bulunduğunu, hakkımda soruşturma başlatılarak yargılandığını bildiren Karatekin, "O dönem soruşturmayı açan askeri savcı, beni yargılayan mahkemenin başkanı ve üye hakimi de şu an örgüt üyesi iddiasıyla sanık durumunda. Örgütün mahkemeye düşen her işini hallettiği öne sürülen bu kişiler benim için olabilecek en olumsuz kararı verdi. Tek başına bu durum bile örgüt yöneticisi olduğu iddialarını çürütmeye yeter" dedi.
Karatekin, İddianamede geçen Maria'nın, 5 yıl önce tanıştığı ve tutuklanmadan 3 gün önce evlendiği eşi olduğunu söyledi.
Muhabir: Gülcan Kaplan
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz