HABER

"Gizli el bizi engellemeye çalıştı"

İSTANBUL (İHA) - "Ekonomistler Platformu" tarafından ilki 8 Haziran 2002'de gerçekleştirilen "Ekonomiler Politikaları Zirvesi"nin 2.'si, Bilgi Üniversitesi (BÜ) Kuştepe Kampusu'nda başladı. Zirveye, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Masum Türker, Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Tunca Toskay, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Hüsamettin Kavi, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, Ekonomistler Platformu Genel Koordinatörü Tuna Bekleviç ile çok sayıda davetli katıldı.

Zirvenin ilk gününde, "2003 Yılında Türkiye'nin Ekonomi Programı" tartışıldı.

Zirvede ilk konuşmayı yapan Devlet Bakanı Türker, hükümetin ekonomik programı kararlılıkla yürüttüğünü belirterek, "Birçok konuda bürokrasiyi aşacak, bu engeli ortadan kaldıracak tasarılar hazırlamıştık. Ama alınan seçim kararı bunları hayata geçirmemizi engelledi" dedi.

"BİZLERİ HEP KÖTÜ YÖNDE ELEŞTİRDİLER" Yapısal reformları yaparken hep birilerinin kendilerini eleştirdiğini, Türkiye'yi bu ekonomik programın kötüye götürdüğünü iddia ettiklerini belirten Bakan Masum Türker, "Hep bir gizli el bizi engellemeye çalıştı. Yaptığımız doğruları yanlış gibi göstermeye, bizleri hep kötü yönde eleştirmeye çalıştılar" diye konuştu.

Yürütülen özelleştirme politikasını eleştirerek bir özeleştiri de yapmak istediğini ifade eden Bakan Türker, "Maalesef devlete kar getiren kurumlar özelleştirildi, zarar getiren kurumlar da devlette bir kambur olarak kaldı" ifadelerini kullandı.

Türkiye'ye gelen Uluslararası Para Fonu (IMF) heyeti ile ilgili olarak da yanlış haberler çıktığını dile getiren Bakan Türker, şunları söyledi;

"Şu anda yürütmüş olduğumuz 4. gözden geçirme toplantısı ile ilgili olarak da yanlış haberler çıkıyor. IMF'nin 4. ve 5. gözden geçirme toplantıları birleştirerek 1.6 milyarı seneye verecekleri yazılıyor. Halbuki bu toplantı sonrası Türkiye bu 1.6 milyarı alırsa yurtdışı faizi düşecek, borçlanabilmesi yükselecek."

"SEÇİM POLİTİKASI YÜRÜTMÜYORUZ" Kendilerinin seçim politikası uyguladığı şeklinde devamlı olarak haksız şekilde eleştirildiğini de söyleyen Ekonomi Bakanı Türker, "Halbuki biz seçim politikası yürütmüyoruz. Mesela, çiftçiye bu ayın 15'inde vereceğimiz paranın tamamıyla seçim politikası nedeniyle verildiği iddia ediliyor. Oysa bu daha önceden tasarlanmıştı. Yani seçim de olmasa bu para çiftçiye verilecekti" dedi.
ABD'nin Irak'a gerçekleştirmeyi düşündüğü operasyona da değinen Bakan Türker, Türkiye'nin şu anda önünde bir finans eksiği olmadığını söyleyerek, "Irak'a gerçekleşmesi düşünülen muhtemel bir operasyon sonrası yapmamız gereken, doğacak finans eksiğini gidermektir. İlk tercih, borçlanıp faiz ödemek ya da benim düşündüğüm gibi; zararların ne olduğu konusunda ve bu zararların tanzimi konusunu ABD ile değerlendirmek. 1990 yılında Irak'a gerçekleşen operasyon sonrası çıkan ağır fatura gibi Türkiye'nin uğrayacağı zarar, ülkenin ekonomisini geriye götürür" diye konuştu.

ABD ZİYARETİ
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ziyaretinde Amerikalı yetkililere şu anki ekonomik programı tehdit edecek şeyin operasyon sonrası petrol fiyatlarının artması olacağını söylediğini hatırlatan Bakan Türker, cevap olarak, "Emin olun, fiyatların düşmesi için gayret göstereceğiz" dediklerini söyledi.

Operasyon sonrası Türkiye için kendisini endişelendiren zararın da borçlanma maliyetindeki faizlerin yükselmesi olacağını kaydeden Devlet Bakanı Türker, şöyle konuştu;

"2003 yılında yüzde 45'lerde olması gereken borçlanma maliyetindeki faizler, eğer operasyon sonrası yüzde 70'lere çıkarsa ekonomi olumsuz yönde etkilenir. Ayrıca, unutmamak gerekir ki Türkiye operasyon sonrası 2 milyona yakın bir mülteci akınına uğrayacaktır. Bunun da Irak operasyonu sonrası sosyal ve ekonomik sorunlarının maliyeti yükselteceğini unutmamak gerekir."

TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Tunca Toskay da, 3 Kasım'daki erken seçimlerin önümüzdeki dönemin ekonomik toparlanma ve dönüşümün olup olmayacağını belirleyeceğini söyledi.

Bakan Toskay, "Kopenhag Zirvesi sonrası AB'ye tam üyelik müzakerelerinin başlayıp başlamaması, Kıbrıs'ın genişleme sürecine alınıp alınmaması, AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tepeden tırnağa değiştirilmesine neden olabilir. AB'ye yakın çevrelerden elde edilen bilgiler doğrultusunda, Türkiye'nin Aralık ayında müzakerelere başlaması söz konusu değil. Ancak 2004-2009 yıllarında müzakerelere başlanması söz konusudur. Buradan da anlaşılıyor ki, AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerde sorun Türkiye'de değil AB'dedir. Türkiye de Tanzimat'tan beri Avrupa'ya girmenin savaşını vermektedir" dedi.

ABD'nin olası bir Irak Operasyonu sonrası Türkiye'nin ekonomisinin zarar görmesinin kaçınılmaz olduğunu belirten Devlet Bakanı Toskay, "Önemli olan, bu zararların minimize edilmesidir. Irak operasyonu sonrası bölgede meydana gelecek kaos ortamının Türkiye'nin ekonomisini tepeden tırnağa değiştirmesine neden olabilir" diye konuştu.

3 Kasım Erken Seçimi ile ilgili olarak da konuşan Bakan Toskay, "Seçimlerde tüm yapısal reformları yaparak siyasi risk alan bizlere, ya da, Türkiye ekonomisinin kangren olmasına neden olan ve tüm yapılan başarılı işlere muhalefet olanları tercih etmek size düşüyor" şeklinde konuştu.

En Çok Aranan Haberler