NEW YORK (ANKA) – The Wall Street Journal gazetesi başta hükümet yetkililerinin İnegöl ve Hatay’da Kürtlere karşı girişilen hareketlerin arkasında “derin devlet, gizli eller” gibi unsurların bulunduğuna yönelik iddialarını sütunlarına taşıdı. WSJ’de “Türkiye İslami yöne dayanan hükümeti ve ülkeyi onyıllarca yönetmiş asker destekli laik kuruluşlar arasında bir güç çatışmasının ortasında. Her iki tarafta da birbirleriyle ilgili kanıtlanması mümkün olmayan bol miktarda komplo teorisi bulunuyor” değerlendirmesi yapıldı.
ABD’nin bir numaralı gazetesi WSJ’de yer alan bir haberde Türkiye’nin Kürt isyancılarla giderek artan savaşının, hükümet yetkililerinin, "demokratik değişime karşı çıkanların ülkenin iki ucunda etnik kalkışmaları tetiklediği" suçlamaları yapmasıyla birlikte ülkedeki sert partizan iç politika tartışmaları kestiğini yazdı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in gizli servislerin olayların arkasındaki "mühendisleri" araştırdığı açıklamasına yer veren WSJ, PKK'nın doğuda dört polisi öldürmesinin olayları tetiklediğini, batıda ise Kürtlerin karıştığı bıçaklama olayından sonraki ayaklanmanın çok sayıda yaralanma ve tutuklanmayla sonuçlandığını hatırlattı.
-KOMPLO TEORİSİ BOL-
Sadullah Ergin’in bir grup gazeteciye “Her iki durumda provokasyon olasılığını dikkate almalıyız ve gizli servisler olasılıkları araştırıyor” dediğini kaydeden WSJ, bu satırın ardından “Türkiye İslami yöne dayanan hükümeti ve ülkeyi onyıllarca yönetmiş asker destekli laik kuruluşlar arasında bir güç çatışmasının ortasında. Her iki tarafta da birbirleriyle ilgili kanıtlanması mümkün olmayan bol miktarda komplo teorisi bulunuyor” değerlendirmesini yaptı ve şöyle devam etti:
"Bununla birlikte, Türkiye’nin sözde derin devletinin üyeleri PKK’yla çatışmayı, hükümete güvenin altını oymak için ateşliyor suçlaması, şiddetli tartışmalara yolaçan bir konu. Türkiye’nin PKK’yla savaşı, başladığı 1984’ten bu yana 30 bin ila 40 bin arasında yaşama maloldu.
Sayın Ergin Pazartesi günkü olayları kimin provoke ettiği sorusunu geri çeviriyor, fakat Türkiye’de ‘statükodan yana” gruplar bulunduğunu söylüyor. Bu grupların, hükümetin 12 Eylül’de yapılacak anayasa değişikleri üzerine referandumu dahil demokratikleşme gayretlerini engellemeyi denediklerini belirtiyor.
Temel yasalarla ilgili, ülkenin en üst mahkemelerini yeniden yapılandıracak, askerlerin sivil yasalarla yargılanmasını getirecek söz konusu değişiklikler, güç dengesini hükümet lehine önemli ölçüde değiştirecek."