Diyarbakır’da görülen KCK ana davasının gizli tanığı X, terör örgütü KCK sistemini baştan sona anlattı. Dosyanın ek klasörlerinde yer alan gizli tanığın ifadesi mahkeme heyeti tarafından okundu. Kapatılan DEHAP’ın gençlik yapılanması içinde yer aldığını, daha sonra PKK ve KCK’ya nasıl katıldığını anlatan gizli tanık, KCK sanıklarının terör örgütünün Kandil’deki kamplarında 6’şar ay eğitime tabi tutulduğunu söyledi. X, “İsimlerini belirttiğim KCK sanıkları Kuzey Irak’taki Hınere başta olmak üzere bir çok kampta eğitime tabi tutuluyordu. Bazı sanıklar pasaportla bazıları da illegal yollarla gidip geliyordu.” dedi.
Diyarbakır’da devam eden KCK ana davasının 29’uncu duruşmasının öğlenden sonraki bölümünde delillerin okunmasına devam edildi. Önceki duruşmada delil ikamesi yapılan sanık Abdurahim Tanrıverdi’ye ait dosyadaki telefon görüşmelerinin dökümü okundu. Tanrıverdi, hakkındaki iddialara Kürtçe cevap vermeye devam etti. Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz’ın delil ikamesine devam etmesine avukatların itiraz etmesi üzerine, “Ben söz veriyorum, konuşmuyorum. Hakkındaki iddialara cevap versin” diyerek sanığın Türkçe konuşması gerektiğini dile getirdi.
GENÇLİK KOLLARI ASKERLİK ŞUBESİ GİBİ ÇALIŞIYORDU, GENÇLERİ DAĞA GÖNDERİYORDU
Mahkeme Başkanı Yılmaz, gizli tanık beyanlarını okuyacaklarını, çok sayıda sanığı yakından ilgilendirdiğini belirtti. Avukatların gizli tanık beyanlarının okunmama talebi reddedildi. Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz’ın ifadelerini okuduğu gizli tanık X, terör örgütü içinde yıllarca kaldığını belirterek, bundan pişmanlık duyduğunu dile getirdi. Gizli tanık X, “Ailemden çok sayıda kişi örgütün dağ kadrosunda olduğu için ben de sempati duydum. Lise yıllarında örgütsel faaliyetler içinde bulundum. Terör örgütünün okullarda kurduğu komitelerde yer aldım. Daha sonra HADEP gençlik kollarına katıldım. Burası tabiri caizse Askerlik Şubesi gibi çalışıyordu. Gençleri dağa gönderiyordu. Bu çalışmalar içinde ben de yer aldım. 30’a yakın kişiyi dağa gönderdik.” dedi.
GENÇLERİ BOMBA EĞİTİM İÇİN DAĞA GÖNDERİYORDUK
Liseden sonra Diyarbakır’a yerleştiğini ve dernek çatıları adı altında örgütsel çalışmalar yürüttüğünü itiraf eden gizli tanık, “2003’te PÇAK ve AGEH gibi yapılar içinde bulundum. Yurtsever Gençlik Hareketi içinde eylemler yaptım. Örgütsel faaliyetler için paravan olarak kurulan Özgür Yurttaş Derneği’ni kullanıyorduk. Bu amaçla zaten çok sayıda dernek kurulmuştu. Din Adamları Derneği, Göç-Der, DÜÖDER, Mezopotamya-Der, Sivil Toplumu Geliştirme Derneği bunlardandı. Benim görevim kitleleri yönlendirmekti. Gençleri dağa bomba ve sansayonel eğitimler için gönderiyorduk. Diyarbakır’da bir dershane önünde öğrencilerin öldüğü olayının benzerini yapmayı hedefliyorduk.” İfadelerini bulandı.
Örgütün dağ kadrosuna katılmaya karar verdikten sonra milislerin yardımıyla Van’a oradan da İran’a geçtiğini ve PKK kamplarına katıldığını belirten X, “Şu an KCK Türkiye yapısı içinde bulunan bazı kişilerle Dolereş kampına girdik. Sonra Hınere’ye gittik. Burada ideolojik eğitim aldık. Burada 35 yeni katılım vardı. Burada duruma göre değerlendirme yapılıyordu ya da HPG’ye örgütsel eğitim için geri gönderiliyordu. Beni geri gönderdiler, kendini gizle Diyarbakır’da örgütsel çalışmalara devam et dediler. Geldim öyle yaptım.” dedi.
KANDİL’İN GÖNDERDİĞİ İSİMLERİ ARAŞTIRIYORDUK
Gizli tanığın beyanları şöyle: Ben, Cihan Deniz(KCK TM sözcüsü) Veysi Akbaş ve İhsan Sevitek (sanık) ile birlikte tekrar Kuzey Irak’a gittik. Hakurk kampının sorumlusu Dr. Savaş ile görüştük. Burada Mesut Aydın, İbrahim Çoban, Şerife Baran ve Ramazan Baydemir isimli kişiler de vardı. 2 ay eğitim aldık. Hınere’nin sorumlusu Kel Sipan’dı. Atakan Mahir kod adlı Türk asıllı İbrahim Çoban burada görevliydi. Türkiye’deki koordinasyonla e-mail ile görüşüyordu. Daha sonra özel kuvvetler dedikleri 150 kişinin kaldığı kampa geçtik burada siyasi ve ideolojik eğitim aldık. Birkaç yıl sonra Hınere’nin kamp sorumlusu beni çağırdı, tekrar gittim. Bana araştırmam gereken isimleri vermişti, araştırdım götürüp teslim ettim. Onun verdiği talimatları alarak Diyarbakır’a döndüm."
KARAYILAN, KALKAN VE A.K., KCK TÜRKİYE ÇALIŞMA MASASININ ÜYELERİDİR
"KCK Türkiye’deki her türlü çalışmayı Türkiye Çalışma Masası aracılığıyla yapar. Bu masa daha sonra değiştirildi, Türkiye Meclisi oldu. KCK yürütme konseyinde yer alanlar aynı zamanda Türkiye Çalışma Meclisinin üyesidirler. Üyeler 6 aylık periyotlarla konferansa çağrılırlar. Gidemeyenlere eyalet, saha ya da mail yoluyla talimatlar gönderilir. Türkiye Çalışma Masası’nın altında Türkiye Koordinasyonu onun altında il, öz savunma birlikleri ve sonrasında demokratik halk inisiyatifi yapısı bulunur. Bir çok alanda örgütsel faaliyetler yapılır. Eğitim-Sen ve Tüm-Bel-Sen örgüt talimatları doğrultusunda çalışır. Üniversite ile lise gençliği birleştirilerek Yurtsever Demokratik Gençlik kuruldu."
DİNİ CEMAATLERE KARŞI DİAYDER KURULDU
KCK azınlık ve inanç birimi kurdu. Bunun bünyesinde Pir Sultan, Emekli İmamlar Derneği ve DİAYDER’dir. DİAYDER, son süreçte kuruldu ve bölgede etkili olan dini cemaatlere karşı faaliyetlerde bulunma amacıyla çalışıyor. BU yapı içinde kiliselere ayrı bir önem verilir, onlara karışılmaması sağlanır.
ÖCALAN’IN KARDEŞİNE 7 MİLYON TL GÖNDERİLDİ
KCK mali alan sistemi kurulmadan önce kurumlar örgüte parayı doğrudan gönderiyordu. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Ç. döneminde Öcalan’ın kardeşine o dönemin parasıyla 7 trilyon lira gönderildi. Bunun daha sonra gizli yapılması gerektiği gündeme geldi. KCK sistemiyle mali alan kuruldu, belediye ve kurumlar para işine direk olarak müdahil olamadan çalıştırıldı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz