İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon ana davasında gizli tanık Poyraz, ifadesini tamamlamasının ardından savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in sorularını cevapladı.
Abdullah Çatlı'yı tanıyıp tanımadığı sorulan gizli tanık, "Allah rahmet eylesin. Toprağı bol olsun." cevabını verdi. Savcı Pekgüzel'in, "Sedat Peker de aynı şeyi söylüyor." sözleri üzerine gizli tanık, "Sedat Peker onu tanımaz. Çatlı'yı çok iyi tanıyan Drej Ali (Ergenekon sanığı), Muhsin başkandır. Çatlı'yı eskiler tanır. Peker'in yaşı yetmez." dedi.
Susurluk kazası ile ilgili bilgisi olup olmadığı sorulan gizli tanık Poyraz, kaza haberini ilk alanın Veli Küçük olduğunu söyledi. Poyraz, sözlerinin devamında, Abdullah Çatlı ve Gonca Us'un, kaza nedeniyle değil de 3-4 kişi tarafından boyunları kırılarak öldürüldüğünü iddia etti. Kaza geçiren arabayı arkadan takip eden Sedat Bucak'ın koruması 'Abaza Yalçın'ın eski özel harekatçı olduğunu belirten Poyraz, "Kaza yerine anında gelen Abaza Yalçın'dır. Ben Abaza Yalçın ile sohbet ettim. Bana, kazadan değil de boyunları kırılarak öldürüldüğünü söyledi. Kaza haberini ilk alan Veli Küçük, boyunlarını kıran 3-4 kişi de biliyor. Bunları açıklasın. Benim çok iyi bilgim var ama ispatım yok." şeklinde konuştu.
Gizli tanık Poyraz, Sedat Peker'in yaşının genç, gözükara ve atak olmasının, Veli Küçük'ün dikkatini çektiğini söyledi. Gizli tanık Poyraz, "Veli Küçük tam aradığını bulmuştu. Sedat Peker gibi birini bulduğu için havalara uçuyordu. Önce Veli Küçük, Hadi Özcan'a, ardından da Kürşat Yılmaz'a mafya babalarının babası olmayı teklif etti. Onlar kabul etmeyince de Sedat Peker'e teklif etti. Bundan sonra Sedat Peker'in etrafına Veli Küçük'ün itirafçıları yerleştirildi. Bu itirafçılar arasında Hüseyin Eren de vardı." diye konuştu. Sedat Peker'in, babalar üstü olduğunu belirten Poyraz, "Oldu ama arkasında Korkut Eken ile Veli Küçük vardı." dedi.
Gizli tanık Poyraz, bir gün Sedat Peker ile birlikte Ankara’da Sheraton Oteli’ne gittiğini belirterek, "KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş da o oteldeydi. Her yerde polis vardı. Bakan korumalarının üzerinde bir silah varken, benim üzerimde 2 tane silah vardı. Gülmekten öldüm. Bir polis geldi ve 'Hangi bakanın korumasısın' diye sordu. Ben de 'Sedat Peker'in korumasıyım" dedim. Eee ne de olsa arkamızda Veli Küçük vardı." diye konuştu.
Savcı Pekgüzel'in, "Veli Küçük, Sedat Peker'in çek-senet tahsilatı işinden haberi olmadığını söylüyor. Bu konuda bildiklerinizi anlatır mısınız?" diye sordu. Gizli tanık Poyraz ise "Nasıl yokmuş. Devleti dolandıran banka işlerini Peker'e ihale eden de kendisi değil miydi." cevabını verdi.
İkinci Ergenekon davasının tutuksuz sanığı Adil Serdar Saçan'ın, Sedat Peker'i gözaltına aldığını belirten Poyraz, "Önceleri Adil Serdar Saçan'ın adını duyan fellik fellik kaçıyordu. Peker'in gözaltına alınması ve güzelce bir sorgulaması üzerine Veli Küçük, Saçan'a tehditler yağdırdı. Araya Korkut Eken girdi. Daha sonra da Adil Serdar Saçan, Veli Küçük safına geçti. Saçan da dere olup ırmağa aktı, Irmak da Veli Küçük'ün havuzuna döküldü." diye konuştu.
Gizli tanık Poyraz, savcı Pekgüzel tarafından kendisine yöneltilen sorular sırasında İbrahim Şahin'in deşifre olmasından sonra yanındaki grupların, Peker'in yanına geçtiğini anlattı. Gizli tanık Poyraz, İbrahim Şahin ile Sedat Peker arasında yakınlık ve samimiyet olduğunu da söyledi.
Sanık Sedat Peker'in babalar üstü olarak tayin edilmesinin ardından, Kocaeli İl Jandarma Alay Komutanı olan Veli Küçük'e sık sık ve rahat bir şekilde gittiklerinden bahseden Poyraz, "Yolda gidersen Peker telefon edip plakamızı ve otomobilimizin eşgalini veriyordu. Kimse bizi aramadan Veli Küçük'ün yanına rahatlıkla girebiliyorduk. Giderken de Veli Küçük otomobilin yanına kadar geliyor ve bizi yolcu ediyordu." şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti tarafından öğleden önce ve öğleden sonra birer kez ara verildiğinde, duruşma salonundan ihtiyaç için çıkılabileceğine ilişkin ara kararına sanıkların uymadığı gözlendi. Sanıkların duruşma salonundan yine sık sık çıktıkları, ancak ara kararın ardından mahkeme başkanına izin isteyen bir şekilde işaret etmelerinden sonra çıktıkları görüldü. Gizli tanığın, Veli Küçük hakkında iddialarda bulunduğu sırada da Küçük, ihtiyaç için duruşma salonundan çıkmak istedi. Başkan Özese, "Sizle alakalı konulardan bahsediyor." hatırlatmasını yaptı. Sanık Küçük ise "Dinlemek istemiyorum. Avukatım da duruşmada zaten. O dinliyor." karşılığını verdi. Mahkeme Başkanının "Tamam o halde" demesi üzerine Küçük'ün, "Midem bulandı." diyerek duruşma salonundan çıktığı gözlendi.
Poyraz, Sedat Peker'in eski başbakanlardan Tansu Çiller'in eşi Özer Çiller ile de ilişkisi olduğunu iddia ederek, "Özer Çiller de Sedat Peker'i arardı. DYP kongrelerinde ilçede, ilde kimin seçilmesini istiyorlarsa onu kazandırırdı. Zaten karşısındaki kazanamazdı." diye konuştu.
Sedat Peker'in, organize suç örgütü kuruculuğundan yargılanan Kürşat Yılmaz ile yakın ilişki kurduğunu anlatan Gizli Tanık Poyraz, "Kürşat Yılmaz, Peker'e 'Reis' dedi. Peker 'Tavşana kaç, tazıya tut' dedi. Peker, Antalya'da 'Dozer Süleyman' olarak tanınan Asayiş Şube Müdürü'nün çocuğunu yurt dışında tedavi ettirdi. Sonra Kürşat Yılmaz'a operasyon yaptırtıp yakalattı." dedi.
Sanık Boğaç Kaan Murathan'ın sanık Sedat Peker'e ait otoparklara bakan Zeki Yalçın'ı, Peker'in paralarını vermediği gerekçesiyle vurduğunu da iddia etti. Duruşma, saat 17.50'de 24 Ocak 2012 tarihine (Yarına) ertelendi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz