Ergenekon davasının bugünkü duruşmasında, gizli tanık Poyraz ifade veriyor. Poyraz, sanık Sedat Peker ile olan irtibatını anlattı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon ana davasının 211. duruşmasında Veli Küçük, Doğu Perinçek ve Muzaffer Tekin'in de aralarında bulunduğu 24 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklardan Güler Kömürcü Öztürk, Semih Tufan Gülaltay ve Sedat Peker hazır bulundu. Peker ile Gülaltay, başka suçtan tutuklu bulundukları için tutuklu sanık bölümünde yer aldı. Tutuklu sanıklar Muzaffer Şenocak, Hayrettin Ertekin, Oktay Yıldırım, Seyhun Zaim ve Danıştay saldırısı faili Alparslan Arslan ise duruşmaya katılmadı.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, bugünkü duruşmada gizli tanık Poyraz'ın ifadesine başvurulacağını söyledi. Başkan Özese, tanığın, gizli tanık odasında sesinin ve görüntüsünün bozularak duruşma salonuna yansıtılmak sureti ile ifadesini vereceğini açıkladı. Gizli tanık Poyraz'ın yanında üye hakim Hüsnü Çalmuk ile zabıt katibinin de bulunduğu belirtildi.
Gizli tanık Poyraz, 1974 yılından bu yana yüz kızartıcı suç haricinde birçok suça karıştığını ve uzun yıllar cezaevinde yattığını söyledi. Bir dönem hemşehrisi olan Sedat Peker ile aynı cezaevinde kaldıklarını belirten gizli tanık, bu sebeple samimiyetlerinin daha da arttığını söyledi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahpaşa Hastanesi’nde yattığı sırada müşterek olarak tanıdıkları Vedat Kadıoğlu vasıtasıyla Alaattin Çakıcı ile tanıştığını anlatan gizli tanık Poyraz, "Alaattin Çakıcı da hastanede yatıyordu. Vedat, her ikimizi de ziyaret ediyordu. Benden Alaattin Çakıcı’ya selam götürüyordu, ondan da bana. Birbirimize gönderdiğimiz selam ve notlarla aramızda bir samimiyet oluştu." diye konuştu.
Bir süre Çakıcı'nın yanında çalıştığını belirten Poyraz, "Dündar Kılıç ile Celal Ateş arasında bir tartışma çıktı. Alaattin de Dündar Kılıç'ın damadı ya, 'damat bu iş bitecek' dedi. Alaattin Çakıcı da benden bu iş için bir grup oluşturmamı istedi. Ben de Sedat Peker'i çağırdım. Grupta Erdal Aksakal, Mecnur Odyakmaz ile Tolga Atalay, Barış Peker ve Vedat da vardı." şeklinde konuştu. Celal Ateş'in evinin önünde pusuya yattıklarını söyleyen Poyraz, "İlk gün gelmediler. İkinci gün geldiler ama arabada çocuk var diye silah sıkmadık. Ancak onların otomobilinin arkasında bir Renault otomobil de durdu. Silahlı ve telsizli kişiler indi. Bunlar narkotik polisleriydi. Celal Ateş’in uyuşturucu işinden dolayı narkotikçilerle arası iyiydi. Biz de oradan kaçtık. Aslında Celal Ateş istese bizi rahatlıkla yakalatırdı ama yapmadı. Lakin bu durum canını sıkmıştı. Bu olayın ardından ben Sedat Peker'in adını sağda solda konuşmaya ve anlatmaya başladım. Amacımız; onun önünü açmaktı." dedi. Poyraz, daha sonra da Sedat Peker ile birlikte çalışmaya başladıklarını ifade etti.
Tekrar cezaevine düştüğünü anlatan gizli tanık Poyraz, Sedat Peker'in bir yakının bıçaklandığını söyledi. Poyraz, "Faili bizim kaldığımız Gebze cezaevine gelecekmiş. Sedat Peker bana 2 balya 250'lik ve bir de 6.35 silah verdi. Bana 'bu kişinin ortadan kalkması lazım' dedi. Ancak tokatlayıp uyuşturucusunu tuvalete döktüğüm bir TİKKO'cu, bizim böyle bir infaz yapacağımızı Bedri Yağan grubundan yatanlara söylemiş. Onlar da gelip benden silahı teslim etmemi istedi. Görevli Jandarma Başçavuş Özgür ile aram iyiydi. Bana DHKP/C'lilerin 10 kişiden fazla olduğunu ve kendisini öldürmekle tehdit ettiklerini söyledi. Ben de iki tane büyük silah verilse bu hainleri temizleyebileceğimi söyledim. Hem vatandaşın gözünde hem de polisin gözünde kahraman olacağımızı söyledim. Fakat Sedat Peker bu işi ertelememiz gerektiğini söyledi. Olay da orada kapandı." diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz