GAZİMAĞUSA (İHA) - Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde (GKRY) Klarides Hükümeti'nin Sözcüsü Mihailis Papapetru, GKRY Lideri Tasos Papadopulos'un izlediği politikaların Brüksel'deki AB Zirvesi'nde tam olarak yerini bulmadığını öne sürdü.
Güney Kıbrıs'taki Birleşik Demokratlar'ın (EDİ) Başkan Yardımcısı ve eski hükümetin sözcüsü Mihailis Papapetru, referandumda 'hayır' diyen Rum tarafının ilk kez uluslararası toplumla çatışma halinde olduğunu ileri sürerek, "BM Genel Sekreteri'yle bile iletişime geçememekteyiz, çatışma halindeyiz" dedi.
Papadopulos'un mutlu olmak için hiçbir nedeni bulunmadığını öne süren Papapetru, uluslararası arenada yerini alabilmek için Papadopulos'un politikalarını değiştirmesi gerektiğini kaydetti.
Klerides Hükümeti'nin Sözcüsü, EDİ Başkan Yardımcısı Mihailis Papapetru, dün akşam Gazimağusa Belediyesi'nin düzenlediği 'Mağusa Söyleşileri'ne katılarak, AB Zirvesi bağlamında Kıbrıs sorununda olası gelişmeleri değerlendirdi. Belediye Sarayı Bora Atun Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen söyleşide Papapetru, 17 Aralık'tan sonra hiçbir şeyin aynı olmadığını ve yeni bir döneme girildiğini belirterek, parti olarak Türkiye'nin müzakere tarihi almasını son derece olumlu bir karar olarak gördüklerini ifade etti.
"Türkiye'ye AB kapıları kapatılsaydı, Kıbrıs'ın geleceği çok daha kötü olurdu" diyen Papapetru, Kıbrıs sorununun çözümünün Türkiye ile birlikte ve Türkiye'nin AB sürecinde rol oynamasıyla gerçekleşeceğini ve Türkiye AB'ye yaklaştıkça daha fazla çözüm olanağı ortaya çıkacağını söyledi.
EDİ Başkan Yardmcısı Papapetru, Kıbrıs sorununu çözecek kurumun AB olmadığını, sadece yan desteklerden biri olduğunu belirterek, çözümün BM çerçevesinde ve iki taraf arasında gerçekleşebileceğini vurguladı. Papapetru, AB'nin Kıbrıs sorununun çözümüne müdahil olması durumunda kendini tasfiye edeceğini söyledi.
Papapetru, 3 Ekim'e kadar olan sürenin çözüm için büyük bir fırsat olduğu değerlendirmesinde bulunarak, bu dönem içindeki çabaların başarısız olması durumunda herşeyin daha zor olacağını ve adadaki ayrılığın kesinlik kazanacağını öne sürdü. Papapetru, "Çözüm için yakında bir fırsatımız daha olacak ve bu muhtemelen bize verilmiş son fırsat olacak, Türk ve Rumlar'ın kaderlerini ellerinde tutarak geleceklerini belirleyecekleri son fırsat olacak" dedi.
Ekim'e kadar olan sürenin çok önemli olduğunu, AB ve uluslararası toplum tarafından çok dikkatle izleneceğini söyleyen Papapetru, Rum Yönetimi'nin Annan Planı dışında yeni bir plan talep etmesi durumunda bunun "çözümü istemiyor" anlamına geleceğini kaydetti. Adada çözüm olacaksa bunun Annan Planı temelinde olması gerektiğini, Annan Planı'nın bugüne kadar sunulan bütün planların temelini teşkil ettiğini ifade eden Papapetru, Annan Planı'nın müzakere temeli olarak değil, çözüm olarak ele alınması gerektiğini kaydetti. Referandumlar öncesi Annan Planı'nda değişiklikler isteyen AKEL'in kendi önerilerini hayata geçirmek için hiçbir şey yapmadığını kaydeden Papapetru, çözüm arayışlarında AKEL'in tutumunun kapıyı açacak kilit olduğunu belirtti. Papapetru, "AKEL oyun oynamaya devam ederse ve Papadopulos'un politikalarını sürdürürse hiçbir yere gidemeyiz" dedi.
Papapetru, Kıbrıs'taki statükonun Ekim'den sonra da devam etmesi durumunda, Kıbrıs sorununa çözüm arayışlarının Türkiye'nin AB'ye katıldığı bir dönemde gündeme geleceğini, bunun da 10-15 yıllık bir süreyi alacağını belirtti.