Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, güven bunalımının yaşanması durumunda hem reel sektörün hem de finans sektörünün batacağını savundu.
Tüccar Kulübü'nde düzenlenen ve Mersin'de yaşanan ekonomik gelişmelerle birlikte dünya ölçeğindeki ekonomik krizin Türkiye'ye ve Mersin'e yansımalarının değerlendirildiği toplantıda konuşan Şerafettin Aşut, ekonominin geleceğinin moral olduğunu, bu noktada da iş dünyası olarak morale ihtiyaç duyduklarını kaydetti.
Aşut, 2008 yılı Ekim ayına yönelik verilerin Mersin ekonomisinin geçmişini ortaya koyduğuna dikkat çekerek söz konusu verilerin önümüzdeki süreçte de yakalanabilmesi için aynı yolun takip edilmesi gerektiğini vurguladı ve bu durumun gerçekleşmesinin de morale bağlı olduğunu savundu. 2001 yılında Türkiye'de yaşanılan ekonomik krizde güven bunalımı olduğuna, bunun da o dönemi farklı kıldığına dikkat çeken Aşut, bugün de aynı sorunun yaşanmaması gerektiğinin altını çizdi. Reel sektörle finans sektörünün aynı geminin yolcusu olduğunu belirten Aşut, güven bunalımının yaşanması halinde her iki sektörün de birlikte batacağına ve bu durumdan da Türkiye'nin zarar göreceğine işaret etti.
2001 yılında alınan kararlarla birlikte finans sektörünün bugün iyi bir konumda olduğuna dikkat çeken Aşut, ancak bu tablonun uzun sürmeyeceğini ve çok kısa bir zaman diliminin ardından tehlike çanlarının bu kez finans sektörü için çalmaya başlayacağını ifade etti. Global krizin çıkış nedeninin finans sektörü olduğunu hatırlatan Aşut, "Dünyadaki sıkıntı, Türkiye'deki finans sektörünü etkilemez" şeklindeki açıklamaların gerçeği yansıtmadığını, dünya ölçeğindeki darbenin Türkiye'yi de vuracağını ve bugün bu durumun sinyallerini vermeye başladığını kaydetti.
Siyasetçilerin ekonomik krizle ilgili açıklamalarını da değerlendiren Aşut, siyasetle ekonomi arasında bir ilişki olması gerektiğini ancak bu durumun Türkiye açısından pek de kolay olmadığını söyledi. Aşut, "Siyasiler politikalarını yapsın, biz de işimize bakalım. Ama biz istediğimizi baştan beri söylüyoruz. IMF'den ne istiyoruz? Açık ve net söyledik, 'İstihdamın üzerindeki yükleri kaldıralım' dedik. Teşvik belgelerindeki düşüş ortada. Mersin'e yatırımı getirmek için uğraşıyoruz. Getirdikten sonra da devam ettirebilmek için büyük mücadeleler veriyoruz. Böyle bir sıkıntımız var. Diretme ile gerçekten bir sonuç çıkmayacak diye düşünüyorum" diye konuştu.
Reel sektörle IMF tarafından dile getirilen söylemlerin dönem dönem örtüştüğünü, bu noktada da hükümetin işadamlarını kullanması gerektiğini anlatan Aşut, yapılan görüşmelerde de hükümet yetkililerinin, "Kusura bakmayın kardeşim. Evet sizinle anlaşmayı yapan benim ama halkın bu konuda sıkıntısı, tepkisi var. Şu konuları düzeltmemiz lazım" görüşünü net bir şekilde ortaya koyması gerektiğini belirtti. 2009 yılı Mart ayında yapılması planlanan yerel seçimler nedeniyle hükümetin risk almak istemediğini ifade eden Aşut, seçim ekonomisi uygulanmayacağına yönelik açıklamalar yapıldığını ve şu ana kadar uygulanmadığını belirterek, "Bundan sonraki süreçte bu uygulanacaktır, bu yönde bir irade de vardır" iddiasında bulundu.
120 MİLYAR DOLARLIK DIŞ BORÇ DEĞERLENDİRMESİ
Siyaset yapmadıklarını ancak siyasetin direttiğine göre hareket ettiklerini belirten Aşut, krizin Türkiye'yi etkilemeyeceği söylemlerine de ilginç bir benzetmeyle yanıt verdi: "Krizle ilgili herkes konuştu ama sonunda yırtılan deri ceketin yakası oldu."
Aşut, 120 milyar dolarlık dış borcun sanayicinin borcu olduğunu, sanayicinin de söz konusu borcu kumar oynamak ya da fabrikalarını süslemek için değil, üretim ve istihdam yapabilmek için kullandığını ifade etti.
Alınan borçla birlikte işadamlarının katma değer oluşturarak vergisini ödediğine işaret eden Şerafettin Aşut, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Oradan da o toplanan vergilerin bize hizmet olarak dönmesini bekliyoruz şimdi. Siyaset mekanizması böyle çalışıyor. Maalesef bu iş böyle. Demokrasinin doğru çalışmamasından kaynaklanıyor. Siyasi Partiler Yasası'nın değişmesi gerekiyor. Olay orada başlıyor. Orayı biz eğer düzeltemezsek o zaman da sıkıntı yaşarız. Eğer bu gücü biz kendimizde bulabilirsek, zaten gerekli değişiklikleri de yapıp sorunu ortadan kaldırırız. Ancak siyasetin içine girme gibi bir şansı yok kimsenin."
Toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Şerafettin Aşut, geçmiş yıllarda MTSO tarafından organize edilen 'Alışveriş Günleri'nin önümüzdeki süreçte düzenlenip düzenlenmeyeceğine yönelik soruya da şu yanıtı verdi: "Alışveriş günleri ile ilgili arkadaşlarımız çalışıyor. Esnaf ve tüccar da talep edip oranları onlar belirlemeli. Biz hazırız ancak aşağıdan talep yok. Çünkü moral yok açıkçası. 'Öldük bittik' konuşmaları ile bir yere varmak mümkün değil açıkçası. Onlardan gelecek taleplere göre biz konumumuzu alacağız."