Tedavi edilmezse körlüğe kadar gidebilen glokomun, erken tespiti halinde görmenin korunabileceğini belirten Acıbadem Göz Hastanesi Medikal Direktörü Doç. Dr. Bozkurt Şener, glokomla ilgili merak ettiğiniz soruları yanıtladı.
Halk arasında "karasu" ve "göz tansiyonu" olarak bilinen glokom ciddi tabloya yol açan bir göz hastalığı. Dünyada körlük nedenlerinin yüzde 20'sini oluşturuyor. Göz basıncı 10 - 21 mmHg arasındaysa normal olarak kabul ediliyor. Glokomda ise göz içi basıncının görme sinirine hasar verebilecek belirli bir değerde olması söz konusu. Bu değer 21 mmHg'nin altında ya da üstünde olabiliyor. Ancak, bu basınç normal ya da sınırların altında seyrettiği halde de glokom ortaya çıkabiliyor. Glokom erken tanı konulamayıp, tedavi edilmediği takdirde görme alanı kaybına, hatta körlüğe bile neden olabilen ciddi bir hastalık.
Gözün yapısal nedenlerinden dolayı göz içi basıncının yüksek olması, hastanın ileri yaşta olması, glokomun en sık nedenlerinden biri. Ailede glokom hastalığının bulunması, diyabet, yüksek derecede miyop, uzun süreli kortizon tedavisi ve migren de hastalığı tetikleyebiliyor.
Belli bazı durumlar glokom riskini artırır. Yaşlanma, yakın akrabalarında glokom bulunanlar, ileri miyopi ya da ileri hipermetrop, diyabet, kalp hastalığı ya da hipertansiyon, uzun süreli kortizon ya da steroidlerin kullananlar, gözde tümür, hastalık bulunanlar ya da yaralananların glokom riski fazladır.
Glokom doğumsal oluşabildiği gibi ileri yaşlarda da gelişebiliyor. İleri yaşlarda ortaya çıkan glokom, akut ve kronik olmak üzere iki şekilde ortaya çıkıyor.
Akut glokom ani, tek taraflı gelişen şiddetli ağrı ve bulanık görmeyle ortaya çıkıyor. Kronik gelişen glokom da ise hastalık genellikle yıllar içinde, hemen hemen hiçbir belirti vermeden sinsice ilerliyor. Bu hastalarında gözlerinde şiddetli ağrı, ışığa hassasiyet ve görmede azalma gibi yakınmalar oluşabiliyor. Hastalığın bir başka belirtisi de, görme alanında çevreden merkeze doğru bir daralma olması. Hasta buna ancak ileri dönemde, gözde belirgin göre kaybı ortaya çıktıktan sonra fark edebiliyor.
Glokoma bağlı görme kaybını engellemenin tek yolu, erken tanı ve tedaviyle göz içi basıncını düşürme. Göz sinirlerindeki hasarın çok ileri düzeyde olmadığı durumlarda, hastalık göz içi basıncını düşüren ilaçlarla tedavi ediliyor. Ancak, göz siniri ileri derecede harap olmuşsa, lazer ya da cerrahi girişime gerek duyuluyor.
Glokom dikkatli bir göz muayenesi ile teşhis edilir. Glokomlu hastalar, göz içi basıncı düzeyi, görme sinirinin ve görme alanının durumu birlikte değerlendirilerek izleniyor. Ayrıca görme sinirinin durumunu belirlemek için ileri tetkik yöntemleri de uygulanıyor.
Glokom, tanı konduktan sonra tamamen iyileştirilip ortadan kaldırılamaz. Fakat birçok olguda uygun tedavi ile başarılı olarak kontrol altında tutulabilir ve mevcut görme korunur. Eğer glokomunuz varsa, hastalığın tedavi ve takibi hayatınızın geri kalan bölümünde sürekli olarak devam eder. Bu nedenle göz doktorunuzun takip programına düzenli olarak uymanız ve önerilen tedaviyi dikkatle uygulamanız çok önemli.
Açık-açılı glokom; glokom en sık görülen tipidir. Çoğu kimse ileri derecede hasar oluşmadan olayın farkında olmaz. Açık-açılı glokom yaşla birlikte yavaş yavaş daha da artabilir. Sıklıkla her iki gözü de etkiler.
"Açık - Açılı" hangi anlama gelir?
"açık-açlıı", gözün drenaj (dışa akım) açısının sıvının drenaj (dışa akım) deliklerine ulaşmasına olanak tanıyacak kadar geniş olması anlamına gelir. Fakat deliklere tıkanabilmektedir. Sıvı, gözünü dışına akamadığı zaman gözdeki basınç yavaş yavaş yükselir. Bu da optik sinir hasarı ve görme kaybıyla sonuçlanır.
Açık-açılı glokom tedavisi nedir?
İlaç tedavisi faydalı olmaz ya da çok fazla yan etkilere neden olursa lazer tedavisi yapılabilir. Lazer tedavisi yaklaşık 15 dakika sürmektedir. Bu aşamada göz anestetik damlalarla uyuşturulur.
Kapalı-açılı glokom nedir?
Kapalı-açılı glokomda iris (dışa akım) deliklerini bloke eder, drenaj (dışa akım açısını) kapatabilir. Sıvı drenaj deliklerine ulaşamadığı için göz basıncı hızlı bir şekilde yükselir. Bu durum ağrılı bir nöbete neden olur. Bu türden ataklar sıklıkla ve sadece tek bir gözde olur. Bu göz kızarık görülür. Şiddetli baş ağrısı, bulantı, şiddetli göz ağrısı ya da bulanık görme olabilir. Bu bulgulardan herhangi birinin farkına varır varmaz hemen acil servise gidilmesi gerekir.
Dar-açılı glokom nedir?
Dar-açılı glokomda drenaj (dışa akım) açısı dardır, fakat kapalı değildirdir. Bu durum, basıncın yavaş yavaş yükselmesine neden olur ve kapalı-açılı glokom açısından kişiyi riske sokar. Sık olarak, her iki gözde dar drenaj açıları bulunabilir. Dar-açılı glokom belirte göstermeye bilir ve bu yüzden de göz muayeneleri mevcut değişikliklerin takibi açısından oldukça önemlidir.
Karma glokom nedir?
Mikst-mekanizmalı glokom, tıkanmış drenaj delikleri ile birlikte dar açılı glokom durumudur. Hastalık ya da yaralanma kaynaklı olabilir. Sıklıkla hem ilaç tedavisi hem de lazer tedavisi gerekir. Kapalı açılı glokom ataklarını tedavi etmek için göz basıncı hızlı bir şekilde düşürülmelidir ki sinir hasarı ve görme kaybı gelişmesin. İlaç ve lazer tedavisi bu amaçla kullanılabilir. Daha sonra da her gün kullanılacak olan göz damarları sıvı artışının kontrolüne yardımcı olacaktır.
Glokomun tedavisinde başlıca üç ana yol mevcut. Birincisi "ilaç tedavisi". Glokomun ilaçla yapılan tedavisinde değişik mekanizmalarla göz içi basıncını düşüren damlalar kullanılıyor. Hastanın cevabına göre göz içi basıncını kontrol altında tutmak ve görme alanını korumak amacıyla tekli veya üçlü ilaç kombinasyonları uygulanıyor.
Göz damlaları ne sıklıkla kullanılmalıdır?
Glokomlu hastalar, göz damlalarını ömür boyunca düzenli olarak kullanmak zorunda. Göz damlalarının her gün önerilen dozda ve aynı saatte damlatılması gerekiyor.
Glokom tedavisinde ikinci yöntem nedir?
Glokom tedavisinde, ilaç tedavisinde yeterli cevap alınamayan hastalarda ameliyattan önce uygulanabilen bir seçenek de lazer tedavisi. Bu tedavi çok yüksek olmayan göz içi basıncını normal düzeye indirebiliyor. Etki süresi genellikle 2 - 3 yıl kadar oluyor. Sonra göz içi basıncı tekrar yükselme gösterebiliyor.
Cerrahi yöntem ne zaman tercih ediyor?
Glokomlu bir hastada kullanılan bütün ilaçlara rağmen göz içi basıncı normal düzeye indirilemiyorsa, göz siniri tahribi ilerliyor ve görme alanı kaybı artıyorsa cerrahi müdahale yapılıyor. Ameliyatta yapılan işlem, göz dışına çıkmakta zorlanan ve böylece göz içi basıncının artmasına neden olan göz içi sıvısının çıkışını kolaylaştırıyor. Glokom ameliyatı, eğer hasta bebek veya çocuk ise genel anestezi ile erişkin hastalarda ise lokal anestezi ile yapılıyor. Ameliyattan sonra hastanın yatması gerekmiyor.
Glokomu önlemek mümkün mü?
Glokomu önlemek mümkün değil. Ancak glokom sinsi ilerleyen bir hastalık olduğu için erken teşhis ve tedavisi önemli. Bunu sağlamak için yıllık göz muayenesi yaptırmak gerekiyor.
Glokomu olan kişiler hayatlarına normal olarak devam edebilirler mi?
Hastalar, tedavilerini doktor kontrolünde düzenli olarak uyguladıkları takdirde evet. Glokom tedavisinde hastanın rolü çok önemli. Glokom kronik bir hastalık olduğundan tedavi ömür boyu sürer ve kararlılık ister. Unutmayın ki sizin için çok değerli olan görme yeteneğinizi koruyacak olan bu kararlılıktır.